15. Bölüm "SARHOŞ"

13.9K 758 98
                                    

Selammm.

Şimdi size yazdığım evreni biraz açıklayacağım, kafanızın karışmaması için.

Öncelikle şu an yaşadıkları yerde telefon vs. yok. Modern yaşam tarzı hüküm sürüyor. Yani bizim yaşadığımız dünyada olan her şeye sahipler, teknoloji hariç.

Satırlarda lamba, saat vs. dediğimde şaşırmayın diye açıklıyorum.

Tam olarak anlatamadım ama umarım anlamışsınızdır. 💗

 💗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎶

"Bana bakın sakın Loira geldiğinde kavga etmeyin, onun gözünde iyi bir izlenim yaratmalısınız!" Koltukta oturmuş, Moly ve İgnis'i karşıma almış bir güzel azarlıyordum.

Kahvaltıdan sonra ortalık savaş alanı gibi olmuştu, ve Loira geldiğinde bunu görmesini istemediğim için bin bir emekle mutfağı toplamıştım. Sinir krizi geçirmemek elde değildi açıkçası. Tabak kırıklarını tezgaha koymuştum ve çöpe atmam gerekiyordu.

Tabii, onlar beni pek takmıyordu. Mutfağa gidip kırık tabakları çöpe attım. Sonuçta ben kırmamıştım, Boris bana kızamazdı.

'3 tanesini sen kırdın?' Olabilir Zoe elimden kaydı ne yapabilirim.

Tekrar salona döndüğümde, Moly'i bir koltukta İgnis'i diğer koltukta bulmuştum, böyle uzak olmaları bütün dünyanın sağlığı için çok önemliydi bence.

İgnis gerçek anlamda ağzıma sıçmıştı, bundan mütevellit ona pek sıcak yaklaşmıyordum. Tamam o tatlı, yavru bir kedi olabilirdi. Fakat içinde bir şeytan yattığına emindim.

İşte Boris'in beni emanet ettiği hayvanlar...

Yine de bir bildiği olmalıydı, sonuçta beni, bana zarar verecek şeylere emanet etmezdi, değil mi?

Çalan kapı ile hızla kapıya ilerledim, gelen Loira olacağı için bakmadan kapıyı açmıştım.

Loira elinde koca bir poşetle, sırıtarak bana bakıyordu.

"Kızlar gecesine ne dersin?" Yarım ağız gülerek sorduğu soruya kıkırdadım, o benim ruh ikizim olmalıydı.

Dudağımı kemirerek kafamı olumlu anlamda salladım, sanki kabul etmesem gelmeyecekti.

Sadece bir saniye içinde köşeye itilmem ve Loira'nın jet hızı ile içeri girmesi bir olmuştu. Arkasından şaşkınlıkla bakarken kapıyı kapatıp peşinden ilerledim.

Ben salona gelene kadar masaya, poşetteki şeyleri düzmüştü. Birçok çeşit kek, tatlı, dondurma hatta çekirdek bile vardı.

O poşetten diğer malzemeleri çıkarırken ben dikkatle onu izledim, elindeki jelibonu masaya koyduğunda dudağımı yaladım. Bu gece fazla güzel geçecekti.

Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin