ben geldimmmm
...
Evet! şu anda karşımda bir kedi vardı. Aman Tanrım! gidip Boris'e teşekkür etmeliydim.Ve sanırım, bu ondan aldığım ilk hediyeydi. zaten hayvanlara zaafım varken, bu adamı şu an yiyebilirdim!
Yada o beni yerdi, bilemiyorum.
Belki diğer insanlar için bu sadece bir hediyeden ibaret olurdu, fakat ben, iliklerime kadar sevildiğimi hissediyordum.
Hiç beklemeden, tıpkı bir yamyam gibi kedinin üstüne abandım, bembeyazdı, tıpkı Van kedisi gibiydi, fakat aralarındaki fark bir gözünün sarı diğerinin mavi olmasıydı.
Mırıldayarak bana sürtünmeye başladığında gülümsedim, normalde kediler beni ısırırdı.
Kediyi kucakladım ve odanın kapısını açıp etrafa baktım, ev yine sessizdi. Yavaş adımlarla koridorda ilerledim. Merdivenin başına geldiğimde kafamı uzatıp, aşağıyı kontrol ettim. Çıt yoktu gerçekten.
Özellikle ses olması için merdivenlerden sekerek inmeye başladım. Kucağımdaki kedi sarsıldığı için huysuzlaşmıştı. Kafasına sesli bir öpücük kondurup hızla aşağı indim.
Gözlerim salonu tararken, bakışlarım sırtı bana dönük olan Boris'i buldu. Kafası eğilmişti ve elindeki bir şeyi inceliyordu. Son basamaktanda inince onun yanına gittim. Burada olduğumu biliyordu ve kafasını bana çevirmemişti. Bütün sevincim kursağımda kalırken yutkundum.
Bu sefer kafası yerine tüm vücudunu bana çevirdi, gözlerim direkt olarak elindeki kitaba kaydı. Hayır sorun bu değildi!
Sorun onun sayfaları boş bi kitaba bakmasıydı!
Kaşları havalandı ve tıpkı benim yaptığım gibi o da beni inceledi. Merakım baskın olunca, "neden o kitaba bakıyorsun?" diye sordum. Tebessüm etti.
"Göstermemi ister misin?" Yutkundum ve başımı salladım.
Elimden tutup koltuğa ilerledi ve oturdu, tuttuğu elimden beni de kucağına çekince nefesimi tuttum. Şu anda bacaklarını ayırmış ve koltuğa yayılmıştı, bende sağ dizinde oturuyordum.
Kitabın sayfalarını tekrar açtığında, kafamıda göğsüne yaslamıştı. Beyaz sayfalar renklerince olduğum yerde buz kestim.
Bunlar benim küçüklük fotoğraflarımdı!
Ancak saçma bir şekilde fotoğrafların hepsinde gülümsüyordum, üstelik bunları ailemden birinin çekmediğinede emindim.
İlk resmi inceledim. On yaşından küçük olmalıydım, kaküllerim vardı ve gülümsüyordum. Saçmaydı çünkü bunların hiçbirini hatırlamıyordum.
İnsan güldüğü zamanları unutur muydu?
Diğer fotoğraflarıda inceledim, her birinde saç kesimim değişmişti, sanki bir ressam üzerimde aklında olan bütün tarzları denemişti.
Kitabın sonuna geldiğimizde, Boris kitabın kapağını kapattı. Kitap bir anda alev alıp yanmaya başlayınca kendimi hızla geriye çektim, saniyeler içinde külü bile kalmamıştı!
"Neden yaktın!" Dehşetle sorduğum soruya karşın dudakları hafifçe gerildi.
"Yakmadım" dedi, "Güvende olacağı bir yere gönderdim" cümlelerinin kalbime dokunduğunu biliyor muydu?
Açıkçası şaşırmıştım, bu adam normal bir kurttan daha fazlasıydı!
Yutkundum, kucağımdaki kedi miyavlayınca bakışlarım ona düştü, ah onu unutmuştum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurdun Mührü (+18) | TAMAMLANDI
Werewolf|+18| Mutsuz, evde kapalı kalmış bir kız olarak büyüdüm. Tek istediğim şey, bu aileden kurtulmaktı. Sonra, doğum günümde dileğim kabul oldu ve kendimi aniden başka bir evrende buldum. Üstelik karşıma çıkan yabancı adamın kim olduğunu bile bilmiyordu...