Gelen tepkiler o kadar güzeldi ki 2. bölüm için cumayı bekleyemedim. İyi okumalar...
"Otuz yaşıma gelmeden biriyle sevişeceğim."
Türkan tam çayını yudumlarken duyduğu cümle ile püskürtmemek için hızlıca yutunca midesine kadar yandığını hissetti. Elini midesine doğru bastırdı, ters ters bakarak resmen bağırdı.
"Yanlış duydum sanırım, ne dedin sen?"
"Sessiz ol ne bağırıyorsun Türkan?"
"Pardon pardon, şimdi ne saçmaladığını açıkla."
Mine çayından sakince bir yudum aldı. Böyle pat diye söyleyince ister istemez Türkan'dan tepki almıştı. Tamamen yaşadığı duygusallığını anlatınca hak vereceğini biliyordu. Başını kaldırıp yıldızları seyrediyormuş gibi konuşmaya başladı. Zira gözlerine bakarak konuşamayacaktı.
"İki yıl önce iş yerinde benimle ilgili kız kurusu dediklerini duydum. Hatta lakabım varmış. Benden bahsederken hiç ismimi kullanma gereği bile duymuyorlarmış, şişe göz demeleri yetiyormuş."
"Kimmiş onlar hemen bana isimlerini ver."
"Sinirlenme haklılar, yirmi dokuz yaşındayım ama elli yaşında gibi gözüküyorum. Hem haklılar şişe gözlüklerim de var."
"Lise sondan beri gözlerinin iyileştiğini hepimiz biliyoruz. Onların sadece dinlendirici özelliği var. İstersen onlarsız yaşayabilirsin biliyorsun."
"Beş yaşından beri benimle sanki gözlüğüm olmazsa çıplak gibi hissediyorum.
"Tamam anlıyorum bu konuyu yengem dahil yüzlerce kez konuştuk. Yardım alabiliriz, hem sevişmek istiyorum ile bunun ne alakası var?"
"Ben artık kabullendim. Kimse ile evlenemeyeceğim," derken yüzünü çevirip elini kaldırdı. Türkan'ın itiraz etmeye çalışan dudaklarının üzerine koydu. Konuşmasını onun saçmaladığına dair sözler söylemesini istemiyordu.
"Lütfen ben bitirene dek bekle... Biz birlikte büyüdük. Yeri geldi sokak sinemalarında aşkı seyrettik, yeri geldi kitaplarda okuduk. En çok da anne babalarımız önümüzde birbirlerini bu denli severken aşktan kaçmak çok saçma ama hep bekledim. Belki biri beni fark eder ve sever dedim. Olmuyor, kimse beni fark etmiyor. Kitaplardaki o büyüyü yaşamadan ölmek istemiyorum. Evlenemeyeceğim bunu kabullendim. En azından şansım varsa güzel bir ilk yaşarım."
"Lütfen inat etme şu üzerindeki seni nenem gibi gösteren kıyafetlerden kurtul, gözlükleri at, güzelim saçlarını aç bak gör peşinde kimler pervane olacak."
"Seksen beş kiloyum farkında mısın? Göğüsler önden götüm arkadan gidiyor. Of senin yüzünden ağzımı bozdum yine..."
"Aman götüm sende, hanımefendiliğinden bir şey kaybetmedin merak etme."
"Hem konu sence sadece bunlar mı? Allah aşkına kimse sevgilisiyle tarih, kitap, ekonomi ve ya siyaset konuşmak istemiyor. Sosyal medyadan bir video onlar için daha eğlenceli benim daha bir tane sosyal medya hesabım yok. Seninle girdiğim ortamlarda ne sorsalar bilemedim, hatırlasana..."
"Çünkü onlar sadece magazin konuşuyor."
"Hem ben kendimin dışına çıkmak istiyorum."
"Nasıl?"
"Öyle işte, bir gece içinde olsa utangaç sessiz kitap kurdu kız kurusu Mine'den sıyrılıp cesur konuşkan istediği gibi gülen ve seksi bir kadın olacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK GECE (TAMAMLANDI)
Художественная прозаMine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru kendi bedeninden büyük giyinen şişe gözlükleri kitap kurdu sessiz halleriyle çevresi tarafından çok sıkıcı bulunan biriydi. Tarih seven Yeşilçam karakterleri ile büyümüş kendi halinde bu kadının iki yıldır te...