49. Bölüm

23.4K 2K 2K
                                    

İYİ GECELER CANLARIM SÖZ VERDİĞİM GİBİ GEÇDE OLSA BÖLÜM GELDİ.

Kota : 700 oy 2000 yorum

İYİ OKUMALAR....

Türkan doğum iznine ayrılmadan önceki son organizasyonda ciddi anlamda yorulmuştu. Mine'nin hamileliği ne kadar sıkıntılı geçerse onun o kadar rahat geçmişti. 34. haftasındaydı ve normalde iki hafta önce doğum iznine çıkması gerekiyordu.

Baran'ın sürekli doğum iznine çık artık diye kavga boyutuna gelen tavırlarından da bunalmıştı. Ömür ve Şeyma olmasa bu kadar devam edemeyeceğinin o da farkındaydı. Hem hasta değil hamileydi ve gayet rahat geçiriyordu.

Mine 24. Haftadan sonra işe gelmeyi bıraktı. Bulantıları eskisi kadar olmasa da bazen yine çekilmez olacak kadar onu zorluyordu. Mehmet başarılı olmuş ve doğum iznine ayırmıştı. Onu işte kovmaya varan tehditleri işe yaramıştı. Patronunun bu tavrından doğumdan sonra da uzun süre geri döneceğini sanmıyordu. Açıkçası kendi de kızı bir yaşına gelene dek çalışmayı düşünmüyordu. O yüzden bu organizasyonu tamamlamadan ayrılmak istememişti.

Ömür tam istediği gibi yetişmişti. İki sekreter daha alıp yetiştirmeye başlamışlardı. Çünkü Mehmet'in sinirinden herkesi koruması gerekiyordu. Ömür bu seviyeye gelene dek o kadar çok fırça yemişti ki artık bağışıklık kazanmıştı. Türkan'ın yerine o geçecekti.

ÖZYAŞAR Eğitim vakfının düzenlediği ve her sene ÖZYAŞAR Holding'in sponsor olduğu bağış gecesi için hazırlardı. Durumu olmayan çocuklar için toplanacak her kuruşla mutlu oluyordu. O yüzden bu geceyi kaçırsaydı ciddi manada üzülürdü. Siyah omuzları düşük ayaklarına dek uzanan elbisesiyle çok şık duruyordu. Tek sorunu şimdiden on sekiz kilo almıştı.

Kusmalar resmen Mine'ye yaramıştı. Çünkü sadece on iki kilo almıştı. Zaten hamileliğinin ilk aylarında verdiği kilo o kadardı ve bekarlık halinden daha zayıftı ve sinir oluyordu. Normalde kilo almaya müsait bir bünyeye sahip olan kuzeni hiç kilo almazken, kendi balon gibi olmuştu.

Baran bu hallerini çok sevdiğini söylese de hiç 55 kilonun üstünde olmamış bir kadın olarak bu kilo onu zorluyordu. Görüntü açısından bir derdi yoktu ama sürekli ayakları şişiyor, nefes alamıyordu. Artık geceleri Baran yorganı dörde katlıyor ve bacaklarının altına sokup ayakları yukarda yatmasını sağlıyor, ayaklarının şişliği insin diye uğraşıyordu.

Son zamanlarda ne yapacağını şaşıran can kocasına üzülüyordu. Çünkü bazen deliler gibi üşüyor, bazen de yanıyordu. Bu cadı kız doğsa da baba da bende rahat etsem diye şikayet ettiği zamanlar da Baran'ın kızıma öyle söyleme diye savunması yok muydu? O playboy serseri tipli adamın böylesine güzel bir baba olacağına kim inanırdı.

"Türkan abla her şey hazır!"

"Ellerinize sağlık Ömür, artık gözüm arkada değil."

"Teşekkür ederim, Mehmet Bey ve Mine Hanım geliyor!"

Ömür'ün utanarak teşekkür etmesine gülümsedi. Öyle tatlı biriydi ki bazen kıvırcık saçlarını karıştırası geliyordu. Üzerindeki saks mavisi ip askılı elbisesi ve düzleştirilince beline dek uzamış kumral saçlarıyla dolgun vücuduyla çok güzel gözüküyordu. O kendini şişko bulup güzelliğini reddetse de bir yerlerde onunda değerini bilecek birinin olduğunu inanıyordu.

Kuzenine baktığında gözleri parladı. Hamilelik en çok ona yakışmıştı. Kendisinin burnu büyümüş, dudakları şişmişti. Mine ise öyle güzelleşmişti ki bakmaya doyamıyordu. Gün geçtikçe de içindeki mutlu kadın ortaya çıkıyordu.

TEK GECE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin