MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM, 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNE SÜPRİZ BİR BÖLÜMLE GELDİM. DÜNYADA Kİ BÜTÜN KADINLARIN DAHA EŞİT ŞARTLARDA YAŞADIĞI, ÖLDÜRÜLMEDİĞİ DÖVÜLMEDİĞİ GÜNLERİMİZ OLUR İNŞALLAH....
NEREDEYSE BÜTÜN KİTAPLARIMIN KAPAKLARI DEĞİŞTİ. LÜTFEN KONTROL EDİP BEĞENDİKLERİNİZİ BANA YAZIN... KENDİ GÖNLÜNDEN GELDİĞİ İÇİN BANA KAPAK ÇALIŞMASI YAPIP ZAMANINI HARCAYAN VE YÜCE GÖNÜLLÜLÜKLE PAYLAŞAN GÜZEL OKUYUCUM @aysenurtsdmirr_ ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
BAZEN SİZ HİKAYELERİMİZİ DAHA ÇOK SAHİPLENİYOR, KARAKTERLERİ DAHA GÜZEL HAYAL EDİYORSUNUZ. O YÜZDEN KİTAPLARIM İÇİN GEREK KAPAK ÇALIŞMALARI GEREKSE EDİTLER YAPIP BENİMLE PAYLAŞIRSANIZ ÇOK SEVİNİRİM. İNANIN KENDİMDE BU İŞLERİ ÖĞRENMEYE ÇALIŞIYORUM. SİZİN DESTEKLERİNİZLE HIZLA İLERLEYECEĞİME İNANIYORUM. BENİ YALNIZ BIRAKMAYIN OLUR MU?
İYİ OKUMALAR CANLARIM...
"Süper ben sana ellerimle içli köfte yaparım. Hem seversin sen benim yemeklerimi..."
Mine olduğu yerde dişlerini sıkarken Mehmet'e öldürecek gibi baktı. Adımlarını hızlandırıp çayları ikram etti. Sevdiğinden uzak olmak için bir sandalye çekip Suzan Hanım'ın yanına oturdu. 'Yine kabuğuna mı çekileceksin. Sevdiğin adama sahip çık.' İç sesi doğru diyordu da yeni tanıştığı ailenin yanında ne yapabilirdi. Menekşe'ye bakmıyordu. Mehmet'e de bakmıyordu. Ancak kadının iğrenç gevşek gevşek konuşmaları sinirini bozmuştu. Ah keşke Türkan olsaydı, bir iki laf sokar sustururdu bu kevaşeyi diye aklından geçirirken, 'senin sevdiğin adama yavşıyor,' iç sesi haklıydı. Kızının tersine amcasının nahif sesiyle gülümsemeye çalıştı.
"Kızım sen nerelisin?"
"Doğma büyüme İstanbulluyum ama ailem Amasyalı"
"Ne güzel ailen afiyettedir inşallah."
"Teşekkür ederim efendim. Soranlara esenlikler dilediler."
"Haha sen kaç yaşındasın kuzum, altmış yaş üstü kişiler gibi konuşuyorsun."
"Menekşe doğru konuş!"
"Ay ne var Mehmet, kusura bakma ama sevgilinin içi geçmiş."
"Biz kalkalım geç oldu, yarın akşam yemeğe bekliyoruz."
Amca kaşlarını çatıp ayağa kalkar kalkmaz kimse itiraz etmedi. Daha kaç kere kızının bu densizlikleri yüzünden ailesine rezil olacaktı. Hanım hanımcık kıza neler demişti. Mehmet'in de yıllardır ona saygısından ve ricası yüzünden görmezden geldiğini biliyordu. Mehmet'in burada olduğunu bilse gelmezdi. Kızının psikolojik tedavi gördüğünü mazur görmelerini istemese kimsenin onu idare etmeyeceğinin de farkındaydı.
Kendi ailesinde huzur bırakmamıştı. İki oğlu da gelini de Menekşe yüzünden gelmez olmuşlardı. Torunlarına hasret olmanın acısını yaşayamazken bir de böyle utandırılmayı artık kabullenemiyordu. Eskiden bağırır çağırır kendine çeki düzen vermesini ister kızı için mücadele ederdi. Ancak artık onu bile yapmaya takati kalmamıştı.
Mine ilk defa kendini savunacakken, kalkan insanlarla bir şey diyemedi. Suzan Hanım'ın elini sıkmasıyla da elindeki çay bardağını sıktığını fark edip, elini gevşetti.
"Sen o densize bakma kızım."
"Önemli değil Ahmet Baba!"
"Önemli kızım ama akraba işte ne yapacaksın? Amcaoğlum çok iyi adamdır. Allah kimseyi evladıyla sınamasın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK GECE (TAMAMLANDI)
General FictionMine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru kendi bedeninden büyük giyinen şişe gözlükleri kitap kurdu sessiz halleriyle çevresi tarafından çok sıkıcı bulunan biriydi. Tarih seven Yeşilçam karakterleri ile büyümüş kendi halinde bu kadının iki yıldır te...