Bugün çok geç kaldım değil mi? Yeni karakterlerimizi tanımaya hazır mısınız?
İyi Okumalar Canlarım....
Berra İstanbul'da okuduğu için bu şehri çok seviyordu. Hem sevdiği arkadaşları vardı hem de memleketindeki gerginlik yoktu. Ailesi Trabzon'un en tanınmış ailelerinden biriydi, bu yüzden hep hareketlerine dikkat ederek büyümüştü. Ablası Berrak annesinden daha despot ve kuralcı olduğundan onun gözetiminde kalmıştı. Herkes abilerinden çekinirdi, Berra ise ablasından çekinmişti. Ergenliği küçük annesinin tembihleriyle geçmişti. Çocukların oldu beni rahat bırak diye kavga ettiği zamanlarda bile ablası hiç ona kırılmaz, affedici olurdu. Anneleri on iki yaşındayken trafik kazasında ölmüştü. Ondan sonra bütün yükü ablasına kalmıştı. Sevdiği adamla bile sırf onun için geç evlenmişti. Şimdi kendisi yirmi altı yaşında yetişkin bir kadınken Berrak kırk yaşında iki erkek çocuğu olan bir kadındı. Ağabeyi Berker ve babaları Hakkı Bey işleriyle ilgilenirken Berrak genç yaşına rağmen hem eşinin hem çocuklarının hem de Berra'nın her şeyine yetişmişti.
Baran MAÇOĞLU Samsunlu ve abisinin en yakın arkadaşıydı. Aynı zamanda yengesinin abisiydi. Leyla Berker'i kendine aşık edene dek elinden geleni yapmış ve nikah masasına oturtmuştu. İki kızlarıyla mutlu bir yuvaları vardı. Leyla'nın abisine aşık bakışlarına her zaman imrenmişti. Soğuk pek konuşmayan abisinde ne bulup, bu kadar sevdiğini sorgulasa da aşklarına hayrandı. Berrak ve Okay'ın ilişkileri durağan saygı çerçevesinde giden bir evlilikken, Berker ve Leyla'nın evlilikleri hep hareketli sevgi dolu ve bazen de kıskançlık krizleriyle geçiyordu.
Leyla'nın kardeşi Karan da Berra ile aynı yaştaydı. Son beş yıldır en yakın arkadaşlarından biri olmuştu. Çoğu zaman onları sevgili zannederlerdi. Oysa ikisi kardeş gibiydiler. Üniversiteyi bitirdikten sonra babası tarafından Trabzon'daki merkez otelde insan kaynakları müdürlüğü için oda hazırlandığını öğrendiğinde pek memnun olmamıştı. Yine de babasını kırmamak için otele gittiği bir gün personel tuvaletinde duyduklarıyla iş hayatına sıfırdan öğrenmeye karar verdi. Bu kararı ailede büyük kriz yaratsa da Baran abisinin teklifi üzerine herkes kabul etmiş ve üç yıldır Kervan otellerinin varislerinden biri olmasına rağmen Baran'ın yanında sekreteri olarak çalışıyordu. Birçok seyahatinde yanında gidiyordu. Düşündüğünden de çok deneyim kazanmıştı.
Berra, Baran abisinin bugünkü hallerini anımsadığında gülümsedi. Karan ve üniversiten birkaç arkadaşıyla eğlenmeye çıkmışlardı. Üzerinde bedenini sımsıkı saran payetli bordo mini bir elbise vardı. Yüksek topuklu açık bej rengi ayakkabılarıyla ve her zaman uzun dümdüz sarı saçlarıyla dikkat çekiciydi. Makyajı çok sevmediğinden gündüz yaptığı makyajına ilave sadece rujunu belirginleştirmişti. Son model arabasıyla gittiği mekanın önünde Karan tarafından karşılandı. Doğru dürüst görüşmediği arkadaşına sımsıkı sarıldı. Karan'ın olağan şakalarına maruz kaldı.
"Bugün yine nasiplerimi kaçıracaksın anlaşılan."
"Sende benimkileri..."
Kahkahalarla sarılarak onlar için ayrılan locaya girdiler. Her zamanki gibi en son Berra gelmişti. En yakın arkadaşları Şehbal, Gülşen, Harun ve Okan coşkuyla karşılamışlardı. Gülşen ve Harun bir yıldır nişanlıydılar. Bugüne dek kimseye dillendirmese de herkes Şehbal'in Karan'a aşık olduğunu biliyordu. Ne hikmetse bir tek Karan görmüyordu genç kızın duygularını ve ya görmezden geliyordu. Kimse bu konu hakkında konuşmuyordu. Bir de Şehbal'in ablası vardı, herkes ondan nefret ediyordu. Bazen bilinçli kardeşinin canını yaktıklarını düşünüyorlardı.
Berra aylardır Samsun'da olduğu için herkesi o kadar özlemişti ki, gülücükler saçıyordu. İlk önce shot yapmak için gelen içkileri hepsi aynı anda içtiler. Sonra kızlar gülerek oldukları yerde dans etmeye başladılar. Damla üzerindeki süper mini kırmızı elbisesiyle gelip, Karan'la dans etmeye başlayınca hepsinin modu düştü. Berra bazen Karan'ın kafasını kırmak istiyordu. Şehbal'in dolan gözlerini gördüğü anda geç adamın kolundan tuttu ve kendisiyle dans etmesini sağladı. Okan'da Berra'nın ne yapmaya çalıştığını anlamıştı. Şehbal'in aşkını anladıkları bir yıl önceki o geceden beri hep dikkat ediyorlardı. Okan Damla'nın elinden tutup, piste çıkardı. Bu durumdan memnun olmayan genç kız Berra'ya öldürecek gibi bakmayı ihmal etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK GECE (TAMAMLANDI)
General FictionMine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru kendi bedeninden büyük giyinen şişe gözlükleri kitap kurdu sessiz halleriyle çevresi tarafından çok sıkıcı bulunan biriydi. Tarih seven Yeşilçam karakterleri ile büyümüş kendi halinde bu kadının iki yıldır te...