İyi okumalar
Kota : 700 oy 1500 yorum
Not : Bölüm +18 lütfen 16 yaş altı ve ya rahatsız olacaklar okumasın.
Mine her ne kadar Menekşe'den nefret etse de intihar etmesine, babasının hastaneye gelmesi için Mehmet'e yalvarışına gerçekten üzülmüştü. Kocasının ne yapacağını bilemez haline kendi de yardımcı olamadı. Hasta olabilirdi, intihar etmişte olabilirdi ama kocasını Menekşe'nin yanına göndermek istemiyordu. O bir şey diyemediği için Mehmet'in cevap vermediğinin farkındaydı. Zar zor hiç istememesine rağmen istersen gidebilirsin diyebilmişti. Ancak Allah biliyor ya Mehmet giderse asla normal davranamam ona kızmadan da duramam diye içinden geçirmişti. Bakışlarını sabit tutmaya çalışmış, içinde harlanan yangınla beklemeye başlamıştı.
Suzan Hanım'ın durumu anlayıp, kızlarının hasta olduğunu her defasında Mehmet'i bu yolla yanına getirtmeye çalıştığını ve anne baba olarak ona iyilik yapmadıklarını Menekşe'nin durup dururken umutlanmasına sebep olduklarını söylemesi üzerine resmen kadının üstüne atlamak istemişti. Hatta bir iki adım atıp, ne yapıyorum ben ya diyerek yerinde durmuştu.
Hem oğlum evli ne olursa olsun bu gelinime saygısızlık olur deyince Ahmet baba da desteklemişti. Kederle evlerinden ayrılan akrabalarına üzülmelerine rağmen olması gereken buydu. Adamın arkasından baktıktan sonra dayanamayıp, Suzan annesinin iki elini de tutup dudaklarını bastırmıştı. Annem teşekkür ederim deyip durmuştu. Ahmet babasının da ona sarılması üzerine gözlerinden yaşlar boşaldı. Onlar artık gerçekten bir aileydi.
Arkadaş ortamında geçen keyifli kına gecesinden sonra herkes düğüne hazırlıklıydı. Mine bu sefer düşük omuzlu pencere yaka balık model bir gelinlik giydi. Fiziğine uygun olmadığını düşündüğü gelinlik konusunda Şehbal ikna etmişti. Uzun duvak yerine saçları açık bırakılmış ve saçlarına çiçekler iliştirilmişti. Pastel tonlarda makyajıyla İstanbul'daki düğüne göre oldukça sadeydi. Mehmet'in hayran bakışları eşliğinde sorunsuz gerçekleşen ikinci düğünden sonra pestilleri çıkmış durumdaydılar.
Mehmet, balayı için Bali adasında villa konseptli otelden yer ayırmıştı. Denize yüksekten bakan villa otelden ayrı ev gibi duruyordu. Odadan üç merdivenle direkt kendilerine ait havuzu ve bahçesi vardı. Mine'ye balayı için oteller gösterirken, villanın ve adanın fotoğraflarına heyecanla bakması karar vermesine yetmişti. Düğünden sonra üstlerini bile değişmeden onları bekleyen jete yetişmek zorunda kaldılar. Mine'nin ailesinden ayrılması çok zor olmuştu. Yine uzun ağlama serüveninden sonra jete yetişmişlerdi.
Jet havalandıktan sonra Mehmet yemek yemek istemişti. Mine'yi rahatlatmış ve uzun bir çay keyfi yapmışlardı. Sonrasında sevdiğini başını acıtmadan elleriyle yıkamıştı. Kendi de kısa bir duştan sonra yatağa geçmişti. Mine'nin yorgunluğu yüzünden belliydi. Bu yüzden başını alıp göğsüne koydu. Huzurla uykuya daldı.
İniş için uyandıklarında ikisi de dinlenmişti. Mehmet'in yakıcı ama etkili öpücüğünden sonra sersemlemiş olsa da hemen iniş için hazırlandı. Neredeyse bir saat sonra kalacakları yere gelmişlerdi. Mine gözlerini manzaradan çekemiyordu. Denizin ortasındaki küçük müstakil evlerden yürüyerek geçerken, denizin maviliğinin gökyüzü ile uyumuna karşıdaki kayalıklardan oluşan tepeceğe hayran kalmıştı. Mehmet elinden sıkı sıkı tutmasa kesinlikle düşebilirdi. Çünkü bu manzarayı kaçıracak korkusuyla asla yürüdüğü yere bakmıyordu. En uç noktadaki eve girdiklerinde kendini çok mutlu hissediyordu. Üç kişi eşyalarını odaya bırakıp gitmişlerdi.
Mine balkona açılan yere koştu, önündeki havuza iki kişi için ayarlanmış her şeyle heyecanı katlandı. Mehmet kollarını kendine dolayıp tek omzunu duvara yasladı. Bir ayağını diğer ayağının üzerine atıp, tebessümle karısını seyre daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK GECE (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralMine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru kendi bedeninden büyük giyinen şişe gözlükleri kitap kurdu sessiz halleriyle çevresi tarafından çok sıkıcı bulunan biriydi. Tarih seven Yeşilçam karakterleri ile büyümüş kendi halinde bu kadının iki yıldır te...