Kota : Oy sınırı 600, yorum 1000 olmadan bölüm gelmeyecek...
MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM, ESKİSİ GİBİ AKTİF OLAMIYORUM. YARIN ANNEMİ SİVAS'A GÖTÜRECEĞİM, CUMA AMASYA'DA GÖREVLİYİM YİNE BİLGİSAYAR BAŞINA OTURAMAYACAĞIM. SON BİR AYDIR O KADAR YOĞUN GÜNLER GEÇİRİYORUM Kİ İNANIN YATINCA BİLE DİNLENEMEZ Mİ İNSAN DİNLENEMİYORUM.
HER HAFTA BÖLÜM GELİR Mİ BİLMEM AMA HER YAZDIĞIMDA MUTLAKA BEKLETMEDEN YÜKLEYECEĞİM. SİZLERİ SEVİYORUM İYİ Kİ VARSINIZ.
İYİ OKUMALAR...
İki gün sonra
Şehbal çok heyecanlıydı. Berra bir türlü onu sakinleştiremeyince kahve yapmaya gitmişti. Gri göbeğine dek V yaka uzun kollu uzun elbisesiyle çok güzeldi. Küçücük yüzü ormanları kıskandıracak yeşil gözleri yarı korku yarı heyecanla titriyordu. Saçlarını salık bırakmıştı. Annesi Mahir'ler gelmeden yarım saat önce eve gelmesini istediğinden kendi evinde hazırlanmıştı. Türkan ve Mine işten çıkıp, hazırlanacakları için direkt ailesinin evine gidecekti.
Damla'yla tartıştığı günden beri ilk defa karşılaşacaktı. Babasının nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Damla'nın onu doldurmasından ve bugün Esme Hanım'a ve Mahir'in ailesine rezil olmaktan korkuyordu. Sevdiğinin kız kardeşi ve eşi, babası olmadığı için amcası ve dayısının da geleceğini biliyordu. Onların yanında bir sorun çıkmasın diye tüm gece dua etmişti. En mutlu geçireceği zamanı ablası yüzünden korkuyla geçirdiği için bile onu asla affetmeyecekti.
Odasında bir sağa bir sola yürürken başı dönmüştü. Ancak sakinleşemiyordu. Tek tesellisi ne olursa olsun Mahir'in onu bırakmayacağıydı. İki gündür sevgilisi sanki daha ilgili daha sevgi doluydu. Böyle gergin günlerde bu hallerine minnettardı. Berra iki kupayla gelince mavi gözlerinin kızgınlıkla bakmasına gülümsemek istedi.
"Gel buraya minik fare hadi salona geçelim, hem azıcık da oturmuş olursun."
"Berra ne olur ne olur bu gece sı..sı..sıkıntısız geçsin."
"Merak etme bebeğim süper geçecek ve böyle telaş yaptığın için kendine kızacaksın."
Ellerinde kupalar salona geçtiler oturduklarında Berra gülümsedi. Miraç da kendisini istemeye gelse o da böyle heyecanlı olurdu. Sürekli belden aşağı vurup, adamla öpüşmeden ileri gitmediği için onu nasıl deli ettiği aklına gelince sırıtmaya başladı. Damla yüzünden Şehbal'in heyecandan çok gergin olmasına kızıyordu. Her şey olacağına varırdı. Bu kadar takılması sadece kendine zarardı. Tüm öğleden sonra sürekli ne olur kötü bir şey olmasın diye dua etmişti.
"Hızlı iç kahveni ancak gideriz."
"Ta..Ta..tamam!"
"Şehbal lütfen bak kekelemeye başladın. Hem Damla sorun çıkarsa bile Mahir abi seni herkese karşı korur."
"Korur," diye cevap verirken ses tonu bundan emin olduğunu gösteriyordu. O vakit bu içindeki sıkıntı neydi. 'Mahir'in değil ama ailesinin senin hakkında kötü düşünmelerini ve onlara rezil olmak istemiyorsun,' iç sesi doğru diyordu. Damla'nın yapacağı saçmasapan bir hareket yüzünden ona karşı önyargılı olsunlar istemiyordu.
Küçük yudumlarla kahvesini içerken ikisi de konuşmadı. Berra arkadaşının korkularını anlayarak hüzünle ona bakarken, Şehbal bu içindeki sıkıntısının boşa çıkması için dua ediyordu. İç sesi sürekli Mahir'e güven derken, bir sorun olursa Mahir düzeltir, sıkıntı olursa çözer, bir olay olursa korur diye cevap veriyordu. Berra'nın telefonunun çalmasıyla dikkat kesildiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK GECE (TAMAMLANDI)
General FictionMine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru kendi bedeninden büyük giyinen şişe gözlükleri kitap kurdu sessiz halleriyle çevresi tarafından çok sıkıcı bulunan biriydi. Tarih seven Yeşilçam karakterleri ile büyümüş kendi halinde bu kadının iki yıldır te...