54. Bölüm

21.5K 1.6K 1.2K
                                    

CANLARIM İYİ GECELER ERKEN GELSİN DEDİM BÖLÜM HEM YARIN CANLI YAYINDA GÖRÜŞLERİNİZİ ALMIŞ OLURUM. 

Kota : 850 oy 1800 yorum

İYİ OKUMALAR...

Not : +18 sahne içerir rahatsız olacaklar okumasın lütfen...

Miraç çıldırmak üzereydi. Berra'yla ne yapacağını şaşırmış durumdaydı. Kesinlikle son yıllardaki çapkınlıklarının cezasını çekiyordu. Neredeyse iki yıla yaklaşan ilişkilerinde yakınlaşma açısından bir arpa boyu alamamıştı. Bebeklerin doğumdan önce isteme ve aile arasındaki nişandan sonra rahat olacaklarını düşünürken Berra bir kez bile yanında kalmamıştı. Öpüşmeden ve ufak tefek dokunuşlardan ileri gidemediği durum canına tak etmişti. Derdi birlikte olmakta değildi. Sadece birazcık yakınlaşmak ve tadını almaktı. Onu azdırıp azdırıp ortada bırakıyordu ama Allah büyüktü bir evlenselerdi, bunların acısını çıkacaktı.

Gülşen'i görmek için abisinin evine giderken yine sinirden kuduruyordu. Prensesini birazcık sevip kendine gelmek istiyordu. Kapıya geldiğinde biraz bahçe de dolaşmak için arka taraftan dolandı. O ara bahçe takımlarında abisini ve Akın'ı görünce hızlandı. Kulağına gelenlerle kaşlarını çattı.

"Abi ben Ömür'e evlenme teklif edeceğim. Düğün içinde beklemek istemiyorum. Benim kimsem yok biliyorsun. Ahmet babadan ve Suzan anneden isteme töreninde yanımda olmalarını rica edeceğim. Önce sana haber vereyim dedim."

Mehmet yüzü gülerek utangaç gözlerini kaçırarak kendine derdini anlatışını dinlendi. Çok sevindi bir çifti daha muradına erdirdiği için kendiyle gurur duydu. Tam ben her şeyinizi hallederim, düğününde benden diyecekken kardeşinin bağırtısıyla olduğu yerde sıçradı ve ağzı açık kardeşine döndü.

"Hayırr! Akın benden önce evlenemez."

"Miraç, ne diyorsun oğlum?"

"Yeter ya tam evlenme teklif edeceğim. Mine ve Türkan hamile kaldı. Doğumlarını bekleyelim dedim, Şehbal hamile kaldı. Onunda doğumunu bekledik. Çocukların kırkı çıksın ben arkadaşlarımı yanımda istiyorum dedi Berra onu da bekledik. Şimdi Akın'la Ömür'ü duyarsa onların bir düğünü olsun ondan sonra der. Bu da can ya bu can..."

Mehmet ve Akın taramalı tüfek gibi bahçede bir o yana bir bu yana yürüyerek bağırarak söylediklerini ilk önce idrak edemediler, sonra ise birbirlerine bakıp kahkahayı patlattılar. Miraç olduğu yerde durup, kaşlarını çattı.

"Çok mu komik?"

"Komik valla, bu ne açlık lan?"

"Tabi sevdiğini aldın. Üstüne çocuk yaptın. Tok açın halinden ne anlar?"

"Çok şükür, maşallah de lan nazar edeceksin."

"Abi beni deli etme! Akın sende yırtık dondan çıkar gibi çıkma! Daha sevgili olalı ne oldu lan sanki benim gibi iki yıldır bekliyorsun."

"Tamam abi kızma ya, ben seni beklerim."

"Bekleyeceksin zaten..."

Mehmet bir kez daha kahkaha attı. Ayağa kalkıp, Miraç'ı ensesinde yakaladı. Alınlarını birleştirdi. Kardeşi onun canıydı, kanıydı. Sesli sesli üzgün nefesler veren kardeşine kıyamadı.

"Bu işe ben el atıyorum, on beş güne düğünümüz var."

"Vallaha mı?"

"Vallaha ya..."

"Berra kabul etmez ki..."

"Hiç surat asma ona söz hakkı vermeyeceğim. Sürpriz düğün," diyerek göz kırptı. Miraç'ın yavaş yavaş gülen suratıyla alnından öptü. Genç adam nasıl dolduysa abisinin sürpriz düğün fikriyle rahatlayarak kendini bahçe takımına attı.

TEK GECE (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin