Dünden beri haberlerin tümünü hiç kaçırmadan izleyen Bir Numara, koltuğunda keyifli keyifli gerinip, sıcak sahlebini içiyor, bir taraftan da göz ucuyla, kıyıda patlayan dalgalara bakıyordu. Artık yaşlanıyor mu ne, kış mevsimini sevmemeye başlamıştı. Buralara kış gelmeye görsün, dizlerine amansız bir ağrı oturuyor, dünyasını karartıyordu. Geçen gittiği doktorun dediğine göre, artık tedavisine çok geç kalınmış, gâvurcasını hatırlayamadığı bu rahatsızlığın adı müzmin kireçlenmeymiş. Senin anlayacağın, bildiğimiz romatizma.
Haberler, hep bu işin arkasında hükümetin dinci politikası olduğunu, İslâmcı fanatiklerin ise hükümetten güç alarak bu günlerde iyice azdıklarını söylüyor, bunları duydukça Bir Numara daha bir keyifleniyordu. Çünkü onlardan yana olan medya, işi iyi körüklüyordu. Bu maya iyi tutmuştu. Hız kesmemeleri gerekiyordu. İki Numara'ya söyleyip, bu yıl içinde böyle bir iki plân daha yapmasını isteyecekti. Yakın aralarla böyle birkaç iş bitirdiler mi, Türkiye'nin AB müzakereleri iyice askıya alınırdı. Adamlar düşünmezler mi? Yok kardeşim bu hükümette iş... Baksanıza, İslâmi cinayetler birbirini kovalıyor. Ülkede istikrar namına hiçbir gelişme yok.
Ellerini ovuşturdu Bir Numara. Hem Amerika'nın hem de onların ve üst düzey arkadaşlarının istedikleri de zaten buydu. Bu düşüncelerle eli kırmızı telefona uzandı, "Aloo... Mirim, nasılsın?" diye önce hâl hatır sordu. "İyi diyelim iyi olalım demiş eskiler. Haberleri izliyorsun? Sizin nezdinizde arkadaşlara çok teşekkür ederim. İyi bir iş daha çıkarmışlar. Bak, ne diyorum biliyor musun? Sen böyle birkaç plân daha yap. Arası geçmeden böyle bir iki bomba iş daha patlattık mı değmeyin keyfimize."
Telefonun öbür ucunda Bir Numara'nın keyifli olduğu, her hâlinden belli oluyordu. İki Numara da katıldı onun keyfine. "Sağolun efendim, görev lâyıkı ile bitirildiği için ben de çok sevinçliyim. Böyle birkaç plânım daha var." dediğinde, "Biliyorum zaten, senin elinin altında muhakkak bir iki yedek plân bulunur. Bilmez miyim? İstihbarat çalışmalarını tamamla, detaylar hakkında görüşmek için bekliyorum. Tamam canım, kış bir çıksın... Yaza artık. Hadi hoşçakal, kendine iyi bak!"
Yine görüşmeye çağıracak diye ödü kopmuştu İki Numara. Bu kışta kıyamette araba ile yolculuk, ta Ankara'dan güneye hiç çekilmezdi doğrusu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ADIM SARI AÇIK SARI
General FictionBu kitapta anlatılanlar tamamen hayal ürünü olup, Türkiye'nin 90'lı yıllarda içinden geçtiği, kaos ortamının kurgulanmış halidir. Anlatılanların; gerçeklerle, bahsedilen olaylarla ve kişilerle, uzaktan yakından hiçbir bağlantısı yoktur. Romanda geçe...