Geçti gitti gelmeyecek. Bir daha gormeyecegim onu bana yaklaşamayacak dokunamayacak. Nefesini hissetmeyecegim beni korkutamayacak.
Hep gündüz olsa hic gece girmese hayatıma hep böyle uyacagim sıkıca bana sarılan güçlü kollar olsa.
Kollar mı ne kolu...
Belimi bedenimi kndine hapseden kemiklerimi kıracak kadar bana sıkıca sarilan adam. Aman Allah'ım ciplagim tamam sakin ic çamaşırlarim üzerimde ama neden onunla bu kanepede yatıyorum. Hafizami zorladığımda kanim dondu gece beni o mahsene kapatmisti ve ben onu karanlik silüyeti görmüştüm bana dokunuştu. Sonrası yok. Sonrasına dair hic bir sey hafizamda yok.Tamamen kndime geldigimde sicrayarak kalktim yari ciplaktim uzerimdeki battaniyeyle kndimi kapatmaya çalıştım. Benim ani hareketlerim onu da uyandirmisti uyanmasaydi eğer elime geçen ilk şeyle ona zarar vermegi akil etmiştim ama uyanmışti işte.
"Sen ne hakla bana dokunuyosun kimsin sen hee" dedim bağırarak etrafımızda kimsenin olmadığını bilerek daha çok bagirdim keşke birileri olsaydı da sesimi duysalardi.
"Sen dun gece beni o karan..." daha fazla konuşmadim karanlık lafı bile icimi ürpertiyordu.
"Sana da Günaydın ve teşekkür etmene gerek yok" dedi neden bahsediyordu bu gerizekalı
"Hah bide teşekkür mü bekliyorsun sen beni o izbe yere kapattın" dedim ve sustum. Ben ordan nasıl çıkmıştım ki. Bunu merak etsemde ona sormayacaktim.
"Sende bana vurdun fındık"
" bana böyle hitap etme demedim mi sana aptal" diye bağırdım yine galiba biraz daha ugrasirsam ses tellerimi kaybedecektim.
" birincisi o ses tonuna dikkat edeceksin" dedi ve ayağa kalkip karşımda dikildi.
"İkincisi canım nasıl isterse öyle hitap ederim. Üçüncüsü benimle doğru konuş yoksa o güzel ağzına öyle şeyler yaparım ki" dedi bana göz kırpti ve iceriye girmek üzereyken arkasını döndü "ve o çeneni kapat başımı ağrıtiyorsun" dedi ve daha çok sorum varken beni bırakıp ust kata çıktı. Sinirle yerimde tepindim arkasından ne kadar küfür biriktirdiysem hepsini saydim.
"Aşağıya gelmemi ister misin" diyen uzaktaki sesle hemen köşeye sindim. Duymuştu beni. Kapının kırılır şekilde kapanmasından sonra üzerinde ki battaniyeye daha çok sarıldım ve iceriye girdim ve gördüklerinden sonra onu parçalara ayırmak istedim. Salonun ortasında duruyordu okul formam tişörtum bi yerde eteğim bir yerdeydi hızla onlari alip sürüklenerek çıkarıldığım odaya girdim. Tam uc gündür su yüzüne görmemesi vucudum bana bile kokmaya başlamıştı. Odanin icindeki banyoya kndimi attigimda hemen duşa kabine girdim ve sıcak suyla soğuk suyun harman oldugu duşun altına attım kndimi. Suyun vucudumdan alip götürdüğü bitkinligin yerine karanlığı alip götürmesini nasılda isterdim. Dakikalarca kaldım duşun altında rahatlayip gevsedikce hic cikmak istemedim. Ama kırık kapının sertce açılıp duvara vurup çıkardığı sesle ellerimle mahrem Yerlerimi kaptmama neden oldu. Neden bu evde bir kapininda anahtari yoktu ki.
"Ezraaaaaa" diye kükredi piskopat.
"Burdayim beni burda bari rahat bırak" dedim ve suyu kapatip hemen havluya sarındim ve kapinin arkasına gecip elime aldığım lavabo firmasıni kndime silah yaptım. Ama kullanmama gerek kalmamıştı çünkü gitmişti. Elimdekini yerine koyup kapıyı açtığımda onu yatakta otururken buldum. Elinde bavulumun içinden çıkardığı kıyafetlerim vardı.
"Cik dışarı" diye bağırdım banyo kapısının arkasına geçtim ve başımı dışarı çıkardım.
"Kac yaşındasin sen bes mi" dedi elindeki hello kityli kilodumu bana sallıyordu. Hic bir özelim kalmamıştı ic çamaşırlarima kadar dokumuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM vol:1 and vol:2
ChickLitçünkü alex'e deliler gibi aşık da olsam onun karanlığıyla baş edemezdim kaybolurdum o karanlıkta oysa ben aydılığı seviyordum o simsiyah bir geceydi... ... EZRA.... kokusunun sardığı yastığı kıskanmakta nedir böyle. saçmalama alex kendine g...