kulağım yanlış duymuş beynim yanlış algılamıştı. evet,evet kesin böyle oldu. şuanda telefonun ucundaki babam demeye utandığım adam değil. beni beş yaşında terk edip giden annemi geceler boyu ağlamaya mahkum eden sınav zamanlarında yanımda sadece annemin olmasını sağlayan aralarına yatıp gök gürültüsünden korktuğum için ona sıkıca sarılmaktan beni mahrum eden adam değildi karşımdaki kesin ya kesin ben yanlış duydum. olmaz yaşayıp yaşamadığını bile bilmediğim adam değil karşımda ki. yağmurlu günlerde okulumuzun önü hep araba olurdu çocuklarını almaya gelen babalar arabalardan çıkar şemsiyeyle kızlarını yada oğullarını karşılardı ve ben yıllarca hepsine kıskançlıkla bakmıştım. kız arkadaşlarım sevgilileriyle gizli saklı buluşurlardı babaları görmesin diye ama benim öyle bir korkum olmadı hiç. okuldan kaçtığım zamanlarda babam görecek diye korkmadım hiç.
bir kızın ilk aşık olduğu adam babasıdır derler ya benim öyle bir lüksüm olmadı hiç. nasıl biridir nasıl konuşur en kızdığı şey ne peki ya en sevdiği şey beni görseydi sever mi? diye hep düşünürdüm ama öyle düşünmek aptalcaydı çünkü annemi sevmeyi bırak birazcık değer verseydi beni bırakmazdı ama bırakmıştı ve bu içimdeki hayal kırıklığı geçmişin acı yanları asla kaybolmayacaktı.
''sana odana git demiştim galiba'' diyen sesle ve elimdeki telefonla ona yakalanmıştım. elimdeki tekefonu fark ettiğinde deniz gözleri kocaman açıldı ve bir çırpıda yanıma gelip elimdeki telefonu alıp kulağına götürdü. will hala konuşuyordu ben dediklerini duymamıştım ama alex duymuştu yakama yapıştı ben salonu terk etmeden ve beni koltuğa fırlattı. işaret parmağını dudaklarına götürüp şşşşt dedi. zaten konuşacak halde olmadığımı görmüyor muydu?
''seni dinliyorum will'' dedi bana ne kadar kızgınlıkla bakıyorsa sesi de o kadar sakindi uzun bir sessizlikten sonra telefonu kapattı ama elimde telefonla yakalanmamdan daha sinirli görünüyordu. aklımdaki tek soru will ona ne demişti.
''gidiyoruz'' dediği an içimdeki sevinci anlatamazdım kurtuluyordum.
''will istediklerimi verecek bende seni ona'' dediği an tüm sevincim yerle bir olup beni paramparça etti.
''asla, beni ona veremezsin '' dedim. onun sesini duymak beni böyle etkilemişken yüzünü görmek ne denli bir çıldırışa sürüklenirdim bilmiyordum
''babanla ne bok yersen ye umurumda değil istediğimi alacağım ve senden kurtulacağım''
''gitmicem duydun mu beni onun yanına gitmeyeceğim benden kurtulmak istiyorsan tamam sık kafama ama beni ona verme lütfen'' dedim beynimdeki kayış kopmak üzereydi.
''kızım manyak mısın nesin ya kendine gel'' derken üzerime yürüyordu. onunla o adama gitmeyecektim ne olursa olsun asla o adamın yanında olmayacaktım.
''lütfen tamam ne istiyorsan al will'den ama beni ona verme lütfen o adamdan nefret ediyorum''
''beni ilgilendirmez kızım ne bok yerseniz yiyin yarın ona dönüyorsun'' dedi yanımdan ayrılmak üzereyken yerdeki cam parçası dikkatimi çekti
''alex'' diye bağırdım o merdivenleri çıkmak üzereyken elimdeki cam parçasının gün ışığındaki yansıması alex bana döndüğünde deniz gözlerine çarptı. o donup kalırken bu kez ben harekete geçtim.
''beni ona veremezsin tamam anneme de verme çünkü ben aptal değilim annemde bu işin içinde farkındayım yoksa will izmirden aramazdı seni beni onlara verme lütfen''
''o boynundaki camı çek seninle bir anlaşma yapalım güzel kız'' dedi ona ne kadar güvenebilirdim galiba hiç ama bu riski göze alıyordum.
'' baban'' dediği an susturdum onu
''o pislik benim babam değil belki sen bile benim babam olabilirsin ama o asla olamaz''dediğimde ilkkez gülümsediğini gördüm ve erosun okları beni tam kalbimin orta yerinde ki şah damardan vurdu.
''tamam sakin ol, indir o camı konuşalım''
''konuş ben bu haldeyken konuş yoksa'' dediğimde gözlerini kapattı kendini kontrol etmeye sakin olmaya çalışıyordu ama pekte başarılı değildi.
''beni yoksa gibi kelimelerle tehtit etme sonucu kötü olur'' tehtitime karşılık tehtid
'' tamam seni ona vermeyeceğim veriyor muş gibi yapacağım will istediklerimi versin sonra seni alır nereye istiyorsan bırakırım anlaştık mı'' pek makul bir plan gibi durmasa da olabilirliği yüksekti.
''şimdi ver onu bana güzelim'' dedi bana ikinci defa güzel diyordu elimde tuttuğum camın altındaki şah damarım kalbimin deli gibi atışıyla doğru orantılı olarak hızlandı. bir kaç adımda yanıma kadar sokulmuştu. elimi tuttuğunda içime sağlanan ateş beni yakıp küle çevirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM vol:1 and vol:2
ChickLitçünkü alex'e deliler gibi aşık da olsam onun karanlığıyla baş edemezdim kaybolurdum o karanlıkta oysa ben aydılığı seviyordum o simsiyah bir geceydi... ... EZRA.... kokusunun sardığı yastığı kıskanmakta nedir böyle. saçmalama alex kendine g...