KATİLİM vol:1 and vol:2

gerçek suretler

selam kızlar geciktim biliyorum çok özür dilerim ama hesapta olmayan küçük bir tatile çıkmıştım. enerji ve hayal gücümü toparlayıp geldim:)  

bu bölümde ezra'nın hayal kırıklıklarıyla dolu ama gelişmelerde yok değil açıkçası... yorum ve voteler için teşekkürler. eleştiriye her zaman açık olduğumu bilmenizi istiyorum. eleştiri yapıcı olduğu sürece kendimi düzeltmek adına sizleri dinleyeceğimi ve dikkate alacağımı unutmayın. 

seviliyorsunuz öpücükler.... sibel.... 

ve dilaraya.... masallar her zaman var olacak bizler inanmaya devam ettiğimiz sürece:))))

  

"Ruh yara aldı mı bir kere, durmadan acı yürür bedene. Et acır, kemik acır, kan bile acır."  

daha başlamamıştık bile....

 onunla geçireceğimiz zamanlara kavgalara tartışmalara ama en çokta bu dünyada sadece ikimizin bileceği ve çok çok az kişinin şahit olacağı bir aşka başlamamıştık bile.  

gözlerim sımsıkıya kapalı kendime geldiğimden beri pis kokan bir bezle bağlı ama kulaklarım her zamankinden daha iyi duyuyor. kurtların genel özelliği, o hayvanlarla o kadar çok zaman geçirmiştim ki bir süre sonra onlara benzediğimi düşünmeye başlamıştım ki acık acık tıpkı onlar gibi olmuştum. 

şimdide kurtların burnuna kokan o keskin kan kokusu şimdi benim burnuma dolup genzimi yakıyordu. 

yaptığım çoğu şeyden asla pişman olmazdım ama şimdi serçenin kulaklarıma dolan acı dolu homurtuları bana pişmanlığın en büyüğünü yaşatıyordu. 

''serçem'' dedim beni duyması cevap vermesi için neler vermezdim. belki elli defa serçem diye seslenmiştim ama cevap vermek yerine sadece acı dolu inleyişleri sunmuştu bana. ellerimi bileklerimden çıkarmak istiyordum denemiştim hemde defalarca bağırmış haykırmış kükremiştim ama faydası yoktu bu kez fena toslamıştım. 

intikam yemininin en büyüğünü ettim ezra acıyla homurdandığı her saniye. emine hanımın sonu benim parmaklarımda bitecekti. o canlıyken tüm uzuvlarını kesecek gözlerini kapatmasın diye göz kapaklarını kesecek ve gözlerinin önünde önce tek tek parmaklarını kesecek on tane yetişkin kurt'uma yedirecek, saçlarını kazıyıp kafa derisine derin kesikler atıp rusyanın en etkili olan kayaların arasından çıkartılan tuzu basacak, ve o hala capcanlıyken onu on kurt'un önüne atacaktım. her yeri kan olunca kurtlarda kan kokusuna dayanamayacakları için onu canlı canlı yiyeceklerdi. ben bunları izlerken zevkten on dört köşe olacaktım....

ezra'nın homurtularına kulaklarımı kabarttım ve sürünerekde olsa yanına ulaşmayı başardım. ellerimi gözlerimi bağlamışlardı ama ayaklarımı bağlamadıkları için ona ulaşmayı başarmıştım. yatak gibi bir yerde yatıyordu zorla da olsa alnını alnına dayadım. 

neler söylediğimi hatırlamıyorum ama bir şeyler mırıldanmıştım ellerine koydum yüzümü beni duyuyorsan parmaklarını kıpırdat dediğimde konuşmasa da beni duyduğunu anladım yüzümde hareket eden parmaklarını hissettiğimde. 

ama neden konuşmuyordu gözleri acık mıydı? ağrısı olmalıydı içten gelen acı inleyişleri bazen kesik kesik bazende devamlı oluyordu bense kafamı duvarlara vurmak istiyordum.