şarkı.....sting... desert rose...(çöl gülü)
lütfen şarkıyı açarak okuyun.... emin olun ezra ve alex'i anlatan bir şarkı.
arap ezgilerinin çoğunlukta olduğu şarkının klibi fasta çekilmiş dip not olarak belirteyim:)
umarım bölümü beğenerek okursunuz.
sizleri seviyorum canlarım.... öpücükler.... sibel....
ALEX.....
Yakıcı....
benim gibi bir adam için fazlasıyla yakıcı....
soğuk bir ülkeden bu kadar sıcak bir yere gelmiştim ve buraya ulaşmak için nerdeyse dünyayı bir tur dönmemiz gerekmişti.
''çok sıcak'' dedim uçağın merdivenlerinde durup sıcaktan buğulanan piste baktım. zeynel uçaktan inmiş benim için gelen arabanın kapısını açmıştı bile.
burdayım işte seninle aynı yerde nefes alıyorum serçe. bu kez seni elimden ölüm bile alamayacak.
''şaha gidelim zeynel'' dediğimde zeynel ön koltuğa oturdu ve şoföre ahmed şah mesudun evine gideceğimizi söyledi.
ahmed şah mesud liderliğe geçtiğimde beni ilk tebrik edenlerin başında geliyordu. kara kuru bıyıklı ve her şah gibi sarıklı bir adamdı ama bağlantıları oldukça güçlüydü. uso ölmeden öncede görmüştüm onu ama şimdi batı sahra çölünde olan malikesini ilk kez görüyordum.
kim haber verdiyse şah beni kapıda karşıladı.
''bay alex '' dedi arabadan indiğimde şaşkındı ama bozuntuya vermiyordu.
''şahım nasılsınız''dedim elini sıkarken.
''şeref verdiniz sizi burda görmek onur''
''o şeref bana ait şahım'' dedim. onun arap aksanlı ingilizcesine bende rus aksanlı ingilizcemle karşılık verdim.
büyük ve geniş avlularla biribirine bağlanmış malikanenin ortasında kocaman bir bahçe vardı ve dünya üzerinde gördüğüm en güzel güller yetişmişti burda ağzım beş karış durup bahçeye baktım.
bu nasıl mümkün olabilirdi ki çölün ortasında yem yeşil bahçeler ve o bahçelerin muhteşem gülleri.
ve onunla olan kısacık bir anım gözlerimin önünde oynamaya başladı.
tanrım neden unutamıyordum ki şimdi sırası mıydı ?
yatakta uzanmış aptal aptal konuşup gülüyorduk.
''alex'' dedi galesizce
''efendim serçem'' dedim onun sesini taklit etmeye çalışarak
''neden bana hiç çiçek almadın sen mesela bir gül masalda ki gibi bir gül ama''
''güzeli çirkine getiren gül gibi''
''evet öyle bir gül''
''o gülü sana getirirsem bana gelecek misin?''
''koşa koşa nerde olursam olayım'' dediğinde kendime geldim tanrım şimdi hiç sırası değildi.
''şahım merakımı bağışlayın ama burda nasıl böyle güzel bir bahçe yaptınız hiç böyle güller görmemiştim''
''sabır bay alex sadece sabır''
''çok güzeller'' dedim hayretle bakarken bir adım daha yaklaştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM vol:1 and vol:2
ChickLitçünkü alex'e deliler gibi aşık da olsam onun karanlığıyla baş edemezdim kaybolurdum o karanlıkta oysa ben aydılığı seviyordum o simsiyah bir geceydi... ... EZRA.... kokusunun sardığı yastığı kıskanmakta nedir böyle. saçmalama alex kendine g...