KATİLİM vol:1 and vol:2

ölüm.acı.

selam canolar::)))))) özlediniz mi beni demek isterdim ama özlemediniz çünkü hiç kendimi özletmiyorum ki:)))))

işte yeni bölüm..... kısa diye bağırmayın valla ağlarım haaa

sizleri seviyorum.... öpücükler..... sibel......

EZRA.....

yaşayamam onsuz.

acı çok fazla acı....

keskin. çığlık atmak istiyorum. zorlayıcı insanda haykırma istediği uyandıran bir acı.

şeffaf suyun içine damlayan ilk damla kanda bulanıklaşan su gibi hissediyordum kendimi.

alex'den önce ki hayatımı şeffaf sanardım.

sonra o rüya ve hayatımın merkezine kurulan adamla karanlığa bulanıklığa adım atmış karanlıklar prensinin karısı olmayı kabul etmiş bir kadındım.

ama izin vermediler. aldılar bizi birbirizden.

aslında düşününce çok şanslı bir kadındım ben.

çoğu insan aşkı bulamadan aramaktan vazgeçiyordu. ama ben daha on sekiz yaşında olağanüstü bir aşk yaşamıştım. ve şimdi bu aşkın finalini yapıyordum. bize layık olan bir final değildi bu.

güçsüzlerin kaçışı olan intiharı seçmiştim. mecburdum. o düğün olmayacak bana başkası dokunamayacaktı. izin vermeyecektim. o hapisti bense başkasına zorla gelin edilecektim.

bu mümkün olamazdı. o yüzden ölüme dalmadan önce gözlerime gelip yerleşen anılarımla gülümseyerek gidiyordum ölüme.

gidiyorum sevgilim arkamdan çabuk gel bekletme beni

cehennemde seni bekliyor olacağım.....

ALEX.....

Acı.....

karanlık ruhumun en derinlerindeki acı umurumda değildi. sol baş parmağımı kırdığımda sürünerek götürülüyordum. o hücreye girmeden bu işi bitirmeliydim.

çünkü burası bizim işkence merkezimizdi ve o hücrelere giren adam en ağır şekilde ölümü tadardı. sayısız düşmanımızı bu koridorlardan geçirip öldürmüştüm. ve birazdan ölenlere yanımdaki iki adam da katılacaktı.

sol baş parmağımı ve diğer parmaklarımı kelepçeden çıkardığımda elimden kurtulan kelepçenin metali kemerime deyince boş koridorda çıkan sesle yanımdaki adamlar durup bana baktıklarında.

gülümsedim hemde kocaman 32 dişimi bir den gösterecek bir gülüştü bu.

solumda duran adamın elindeki kılıcı alıp dizlerine sürttüğümde acıyla haykırdı ve eyere yığıldı onu öldürmeden önce yürüyerek kaçamaması için diz bağlarını kesmiştim.

acının her bir gramını hisseden adam acıyla bağırırken ben kahkahalar atmaya başladım. onun acısı benim gülme sebebime dönüşmüştü.

geliyorum serçem geliyorum diye bağırdım kahkahalarımın arasında.

sağımdaki adam şoka gitmiş gibiydi ama elini beline atmasıyla daha silahını çekmeden karnına attığım derin çizikle oda arkadaşına katıldı ve acı dolu haykırışlar doldurdu sessiz koridoru.

onlar bağırdıkça kahkahalarım çoğlaıyordu.

dizlerindeki kesikler yüzünden yüzünden sürünerek kaçmaya çalışan adamın sırtına oturdum ve saçlarını tutup başını geriye doğru yatırdım.