KATİLİM vol:1 and vol:2

yanlış.

Panikleme sakin ol dalağının patlamak üzere olmasını takma kafana arkana bakma ve koş...

Peki ya annem ya anneannem?

Ne istiyor bizden istediği her neyse almış olmalıydı ki beni o adama teslim etmişti. Şimdi ne bok yemeğe evime gelip artık anneme ne yaptıysa çığlık çığlığa kac diye bağırıyordu annem. Sokak lambaları etrafı aydınlatsa da yine karanlık cok yoğundu. Her zaman denizi ve gökyüzünu cok severdim ama denizde güneş batınca karanlık oluyordu gökyüzüde. Bazen cesaretimi toplayıp karanlık gökyüzüne bakardim ama bir kaç saniyeligine. İşte şimdi o lanet adam yüzünden yine karanlık gökyüzünün ve çoğu Yanmayan sokak lambalarinin altında köşe kapmaca oynuyordum.

Ne boktan hayat ama. Hic bir zaman hayalini kurduğum o rahat hayata erişimeyecegim derken Allah'ım dur sen daha şikayet ettiğin elinde olan bu hayatı mumla artacağım demişti. bana. Ve babam olacak adam yüzünden bir ayda başıma gelmeyen kalmamıştı.

"Birine mi bakmıştin güzelim" diyen sesle birden yerimden sıçradim. Annem dun sabah marketi bahane edip yine kndini parfüme boğduğun da birseyler karıştırdigi anlamış takip etmiştim. Ve o market yerine şimdi önünde durduğum otele girmisti ve lobide babam olacak o adamla birbirlerine sarılıp yukarı çıkmışlardi. Artık ne yaptıklarını söylememe gerek yoktur umarım çünkü annem eve döndüğünde oldukça mutlu görünüyordu. Ve şimdi ben denize düşen yılana sarılır atasözünu uygulamali olarak yerine getirmek için malesef burdaydim.

"Birincisi ben senin güzelin değilim ikincisi will stokholl'u arıyorum" dedim kaldırıma oturmuş nefes almaya çalışıyor hemde karşımda ki kırmızı suratli iğrenç bakan adama derdimi anlatmaya çalışıyordum.

"Ne yapacaksın patronu"

" bana babalık yapmayan adam sana patronluk yapmayı başarıyor mu?"

"Sen ne kim" dedi kırmızı surat

"Ara şunu acalem var yada söyle yerini ben giderim" dedigimde adam çoktan elindeki telsize konuşmaya başlamıştı.

Onunla karşılaşmak isteyeceğim son şeydi ama şuanda buna mecburdum. Lanet olsun alex neden hayatımdan defolup gitmiyorsun ki neden şuanda bu kaldırımda o adamla goz göze gelmemi sağladin ki. Neden ne istiyorsun bizden tamam iste değiştirdin beni lanet gülüşlerimi yaşama sevincimi annemle olan dostluğumu aldın elimden kimseye guvenemez ettin beni.

Yanimdaki varlığını hissettigim adamin yüzüne bakmak istemiyordum ama yine ve yine lanet olsun sana alex.

"Beni aramanı beklemiyordum"

"Kwyfimde gelmedim senin açtığın pislik anneme ve bana bulaştı tekrar " ona bakmadan konuşmak işime geliyordu ama o annem lafını duyunca kolumu tutması hic te beklediğim bir şey değildi.

"Çabuk söyle ne oldu annene" dedi ve benide kendiyle beraber ayağa kaldırdı. Kolumu onun tutuşundan sertce çektiğim de

"Alex" dedim gerisini getiremedim çünkü onun adını telaffuz etmek bile aklıma delice şeylerin gelmesine neden oluyordu. Annem onun elinde olabilirdi anneme ve anneanneme zarar vermiş olabilirdi.

"Hepsi senin Yüzünden neden girdin tekrar Hayatımıza ha hep yaptığın gibi kaybolsaydin ya nasılsa yaptığın en iyi şey yok olmak" dedim. Ağlamak istemesemde ağlıyordum iste.

"Tamam kızım sakin ol" dedi ondan uzaklaştıgim mesafeyi kapatmaya çalışti.

"Yaklaşma bana ben senin kızın değilim şefkatli baba numaralarını bırak annemi kurtar o adam ona " dedim boğazımda gelen hickirigi durduramiyordum.

"Anlat hemen" diye bagirdi.

"Eve geldim annem can havliyle dışarı çıkti ve bana kaç dedi arkasında ki Alexsi görünce kaçtım bnde"

"Yerimi nasıl buldun"

"Sorun bumu sana annem tehlikede diyorum anlıyormusun beni" diye bağırdım.

"Başka birini gördün mü alexsin yaninda beyaz saçlı iri yarı bi adami sol gözünün yanında bir kesik izi var hatırla ezra" kimden bahsediyordu bu adam.

"Hayır görmedim sadece alex vardı. "

"Demek ki uso sonunda karısına ulaştı ama" dedi eline aldığı prosunu yaktı ve gozlerini gozlerime sabitledi. Bir dakika ne dedi o karısı mı dedi.

"Asla kızına ulaşamayacak" dedi kahkahalarinin arasında. Gördüğüm son şey will'in elindeki pronun yanan ucuydu son seste enseme yediğim darbenin çıkardığı o tok sesti.