KATİLİM vol:1 and vol:2

kapan

MAVİ.........

rüzgar..... hayır, burda olamaz, 

deyip gözlerimi kapattım ve tekrar açtım. 

hayır burdaydı. tam karşımda beni bulmuştu. 

evim, yurdum, memleketim, toprak kokum, ömrümce sevdiğim

ama beni bir köpek yavrusu gibi sokağa atan yağmurlarda ıslanmama neden olan bir kez bile aramayan adam, ne komik şimdi öyle sinirli görünüyordu ki, 

oysa kızması kaşlarını çatması nefret dolu bakması gereken bendim o değil,

''cenk'' diye bağırdım 

''tekrar oynat '' dediğimde rüzgarın arkasında ki gurup ve localardan gelen çığlıklarla şarkı tekrar başladı. 

ilkinde herkesten gözlerimi kaçırırken bu kez gözlerimi karşımda ki adamdan ayırmadan daha fazla kıvırarak daha fazla sallanarak dans ettim. 

onu o kadar iyi tanıyordum ki şu anda

burnundan soluması ellerini gevşetip tekrar yumruklarını sıkması kaşlarının arasında ki derin kesik o kaşlarını sertçe çattığında çıkardı. 

şarkının son notası da vurduğunda dönüp ona baktığımda yerinde olmadığını gördüm. nefes nefese kendimi pisten attığımda kızlara 

''kalabalığın önünde istanbul tişörtlü biri var mıydı?'' dediğimde başlarını salladılar

''cenk gördün mü öyle birini bak tam karşımdaydı önümde duruyordu'' 

''kızım bu kalabalıkta kimse o ben görmedim gördüysem de hatırlamıyorum'' dediğinde çoktan daha rahat nefes almak için kendimi dışarı attım. 

''ana iyi misin?'' dedi goril

''goril her gireni çıkanı gören sensin ya hani, buraya istanbul tişörtlü dağınık gür saçlı siyah gözlü biri girdimi'' 

''etrafına bak bakalım ana her yer o tarif ettiğin her kimse onunla kaynıyor'' dediğinde etrafıma bakındım. barın kapısından yığınla giren insanlara baktım lanet olsun goril haklıydı dağınık saç sıradan gözler tişörtler falan falan, 

rüya görmedim hayal de değildi, oydu onca zaman sonra birden aniden nasıl karşıma çıkmıştı beni nasıl bulmuştu bu ilahi bir tesadüf müydü yoksa bir yerde görülmüş müydüm bilmiyordum. 

burda bir yerde biliyordum, 

peki neden peşinden gidiyordum ki? onsuzluğa kendimi alıştırmıştım çok zor olmuştu ama olmuştu işte unutmuştum onu, 

hayır, unutmamıştım unutmuş olsaydım kalbim böyle deli gibi atmazdı unutmuş olsaydım barın etrafında karanlık kuytularda onu aramazdım ve unutmuş olsaydım

''beni mi arıyorsun'' diyen arkamda ki sesle olduğum yerde kalıp titrmeye başlamaz koşarak uzaklaşırdım ama dedim ya unutmayı başarabilseydim ama unutamamıştım ki

''içeride ki kız sen miydin, benim mavim miydi o dans eden kız'' dediğinde ensemdeki gür saçlarımın arasından tenime değen nefesiyle titremem arttı. 

bana dokunmasını istemiyordum dokunursa dayanamazdım. 

''heyyy mavi '' diyen sesle ikimiz beraber yan tarafımızdan bize doğru gelen cenk'e baktık.