ayrılık

4.2K 210 2
                                    

Rotarli olarak yeni bölüm karşınızda. Sağlık sorunlarım nedeniyle ara vermeye mecburum. En kısa zamanda görüşmek üzere

Sizleri seviyorum unutmayın
Öpücükler. Sibel




soğuktu ev....

birden soğumuştu.

cehennemin yakıcı ateşi evimizin salonuna kadar gelmişti ama biz buz kesmiştik....

keskin yeşil gözler acımazsızca ikimizin arasında mekik dokuyordu ama tehtitkar ağzını oynatmadan da bize her şeyi söylüyordu.

zamanın tık atışı bile durmuştu. akrep yelkovanı kovalamaktan vazgeçmiş olacakları seyretmek için donup kalmıştı.

dışardaki rüzgar bile durmuştu doğadan tek bir kıpırtı sesi yükselmiyordu.

beni hayatta tutmak için atmak zorunda olan kalbim bile durmuştu.

nasıl durmazdı ki bunca şey. cehennem yukarıya çıkmıştı şeytan balçık ayaklarını sürüyerek gelmişti ve tüm hayat belirtileri onun gelişiyle yok olmuştu.

''kapıyı kapat serçem'' dedi alex ama sadece dudaklarını oynatmıştı oda benim gibi heykel görevini sürdürüyordu.

kıpırdayıp yavaşça kapıyı kapattığımda gördüklerim ağlamama neden olacaktı ama dişlerimi var gücümle sıktım. güçsüz görünmek istemiyordum.

zeynel arabadan çıkmış az ilerisindeki usonun olduğunu tahmin ettiğim korumalarla konuşuyordu ve zeynel'in arkasındaki nikah memuru öylece olanları seyrediyordu.

kapıyı kapattığımda otur dememize bile gerek kalmadan koltuğa yerleşen adama baktım.

rüyalarımdan sonra ilk kez görüyordum onu. uzun boyluydu ve iri yarı bir adamdı saçları uzundu ve ensesinde toplamıştı hafif kirli sakalının saklayamadığı bebeksi bir yüzü vardı bu yaşına rağmen yakışıklıydı evet itiraf etmek gerekirse hoş bir adadı. namı diğer. babam.

rüyamın içindeki kabus gözlerini bizden ayırıp evimizi inceledikten sonra gözlerini üzerime sabitledi. hala kapının önünde dikeliyordum üzerimde gelinliğim vardı alex damatlığının içinde muhteşem görünüyordu.

bana asırlar gelecek kadar uzun zamanda ki sessizlikten sonra

''benim kızımla yalnız bırak '' dedi alex'e. ama ona bakmadı bile. bu alex'in canını sıkmıştı belli oluyordu ama tek kelime etmeden balkon kapısından çıktı ama onu görebiliyim diye fazla uzağa da gitmedi.

''annene benziyorsun'' sinirden kendi kendime güldüm.

''ama ondan daha güzelsin'' dedi ve beni tekrar baştan aşağıya süzdü. her bana bakışında özlem dolu gözleri vardı ama umurumda değildi.

aslında onunda suçu yoktu ki. hepsi Emine'nin suçuydu beni ondan çalmıştı hemde ne için hırsı ve intikam güdüsü için benim hayatımı mahfetmişti. uso biyolojik olarak babamdı ama sadece bu kadar. tanımıyordum tanımakta istemiyordum. tek istediğim yaşamasıydı. o yaşamalıydı ölürse alex baba olacaktı ve karanlığına yeni karanlıklar ekleyecekti.

''ve beyaz ancak sana bu kadar yakışabilirdi'' gelinlik değil. beyaz yakışırdı bana.

''yeter ne istiyorsun neden geldin ve lanet olsun gelecek başka bir gün yok muydu haaa'' dedim ve düğünün olmayacağına kanaat getirip zorla da olsa duvağımı çıkardım.

''benimle konuşurken ses tonuna dikkat et alisa ''

''benim adım ezra. ezra. ezraaaaa'' diye bağırdım ama onun sukunet dolu bakışlarını görünce ister istemez bende biraz gevşedim.

KATİLİM vol:1 and vol:2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin