selam canlarım....... bu uykusuzluk başıma bela açacak:))) uyku nedir bilmez oldum bu aralar:)
bir kaç gün önce canımın sıkıntısından yeni bir hikayeye başladım ve sizinle paylaşmak istedim:)
biliyorum ki canlarım beni yalnız bırakmaz:)
bu kez öyle farklı ilhamlar geldi ki bana anlatamam ve nedense ilham perilerim gündüz nerde sürtüyorlarsa gece de beni rahat bırakmıyorlar:)
yeni maceramda benimle yürümeye var mısınız?
asırlar süren bekleyişim sonunda bana da bir umut ışığımın olduğunu kanıtladı.asırlar önce tam yüz yıllık suskunluğumun ödülü olacak ve beni geri getirecek şahesere kavuşacağım müjdelendiğinde daha yirmi bir yaşındaydım.
ölümden korkarız hepimiz ama ölümünde bir başlangıç olduğunu çok azımız bilir. zamanın çoğalıp süregelen evrende yaşamla ölümün dansı olarak kabul edilen süreç gittikçe daralsa da tam da umudum bitmek üzereyken o ilahi ses bana seslenmişti.
senin zamanın geldi evlat diye seslenen adamın genzindeki çürük kokusu bana kadar ulaşmış ve yüzyıllardır hissetmediğim var olduğunu bile unuttuğum midemi bulandırmıştı.
ilahi bir zincirin en son halkasıyım ben. insanlar için yaratılmış evrimini tamamlamadan alınıp sürgün gönderilmiştim o şehre.
o şehir ki yaşamla ölümün bir olduğu nefes alanlarla çürüyenlerin yan yana yürüdüğü bir şehirdi. süresiz sürgüne gönderilme sebebimi beklesem de ihanet af olunur bir durum değildi.
çünkü ben yüzyıllar önce geleceğini bildiğim bir insan kıza bir kez görmeme rağmen bağlanmış ve aşık olmuştum. ve bir ava erkeği asla kendi ırkından olmayan biriyle beraber olamazdı.
kendi halkıma ihanet etmiş büyük büyük babamın isteği üzerine suskunluk cezasına çarptırılmış zincir şehre sürgün edilmiş. o gelene kadar beklemem emredilmişti.
sürgün şehir zincirde kimse benim kadar şanssız değildi dalga geçilen horlanan küçük görülen bir prens ve hala onu kurtaracak olanı beklerken zaman döngüsünü unutmuş aptal son bir halkaydım.
ben atalarımın mirasına ihanet edip insanlık yolunda onunla yürümeyi seçmiştim. ve ihanetle suçlanmıştım.
aşk... bir ihanet miydi?
atalarım nazarında evet.
büyük kahin emadaus bana
o gün gelecek ılgaz dediğinde tüm hayatım boyunca bir kez gülmüştüm ve yüz yıllık suskunluğumdan önce tamam cümlesi benim son cümlem ve duyulan son sesimdi.
o gelene kadar suskunluğum devam etmişti
o gelene kadar ölü toprağım her zaman kuraktı
o gelene kadar atmayan kalbim artık canlıydı
ve o geldiğinde sabrım mükafatını almıştı.
şanslıysanız o size kilometrelerce öteden asırlar sonrasından yaşamla ölüm varla yok arasından gelir ve o gün yeniden doğarsınız ve insanlık için dönüşümünüz tamamlanır.
solucanların bin bir türlü böceklerin karanlıkların arasında kurak topraktan çıkmak için son kalan güç kırıntılarınızı da harcar ve ilahi mücadeledeki yerinizi almak için yer yüzüne çıkarsınız.
ben ILGAZ
ben insanlığın kaderini belirleyecek olan
ben yaşamla ölümü ahenkle birleştirecek olan
ben ava gezegeninin son prensi
ve ben gelecekteki karımı almak için dünyaya inen
son celladım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM vol:1 and vol:2
ChickLitçünkü alex'e deliler gibi aşık da olsam onun karanlığıyla baş edemezdim kaybolurdum o karanlıkta oysa ben aydılığı seviyordum o simsiyah bir geceydi... ... EZRA.... kokusunun sardığı yastığı kıskanmakta nedir böyle. saçmalama alex kendine g...