Selam güzellikler.... Şu anda bu bölümü hastane yatağımda yazıyorum:( zatürre teşhisiyle uc gündür ilaç kokan bir odadayim ama şansliyim ki odamin penceresinden deniz görünüyor. Bu bölümü nasıl yazdım bende bilmiyorum ama sizi fazla bekletmek istemedim.
Yorumlarınızı benden esirgemeyin. Eleştiriye acik olduğumu bilmenizi istiyorum hatalarimi söyleyin ki bi daha ki sefere daha dikkatli olayim yorumlar ve voteler için cok mersi
Sizleri seviyorum. Unutmayın. Öpücükler. Sibel.
&&&&&&&&
Kalbimin duvarına çarpıp beni soluksuz bırakan acıyla baş etmenin bi yolu yoktu.
O gideli tam bir hafta olmuştu.
Acımın dinecegi geçeceği yoktu hatta gun geçtikçe daha da artıyordu.
O gun usoyla uçağa binip karlı bir Rusya'ya Merhaba dediğimden beri odamdan dışarı çıkmamıştim. Perdelerim sıkıca kapalı kapım kilitliydi. Sadece yemek getiren hizmetli kadina açıyordum kapıyı. Ve Sadece ölmeyecek kadar yemek yiyordum.
Bir kaç defa kapıya gelen uso tek bir şey söyledim.
Benden uzak dur yoksa kendini öldürürum.
Oda beni bir daha rahatsız etmemişti. Onu def etmenin etkili yolunu bulmuştum.
Nefes almanin bu kadar zor ve aci verici olduğunu bilmiyordum öğrenmiş olmuştum.
Dakikalar geçmez mi ya geçmiyormuş günler aylar yıllar nasıl geçecekdi.
Ve ben buna nasıl dayanacaktim.
Güneş doğuyor batıyor sonra yeniden doğuyor ve batıyor.Alex... o ne yapıyor beni özlüyor mu düşünüyor mu?
Ben onsuz nefes almaya dayanamazken o bensiz ne yapıyor ki.....
ALEX.....
"Kyodai" dedi eski dostum. Ona cevap vermedin çünkü konuşmak nefes almak onsuz bu kadar uzakta olmak kokusunu ozlemek hasretin ne olduğunu öğrenmek hemde bu kadar acıyla öğrenmek her seferinde sızana kadar içmeme neden oluyordu.
Akia gelip yorgani üstümden aldı.
"Ustayı sinirlendiriyorsun dostum dersleri hep kaçırıyorsun toparlamaya çalış" dedi ve son bir haftadır yaptığı gibi cesedimi yataktan kaldırıp banyoya sürükledi beni ve duşun altina atti.
Soğuk suyla kendime gelsemde alkolle unutulan Ayık kafayla geri gelmişti.
"Akia" dedim eski dostuma baktım. Benim kaç tane dostum vardı diye düşündüm zeynel reva marco amca ve tabi akia.
"Yapamıyorum" dedim. Ağlamak güçsüz görünmek demekti bizim dünyamızda ama insanin yanında aglayacağı bir dostu varsa erkekligi umursamadan aglayabilirdi.
"Yapma oğlum lan yapma " dedi ve beni dustan çıkardı. Dolabimdaki kıyafetleri üzerime attı.
"Hadi toparlan seni neyin iyileştirecegini biliyorum ben her derde deva tek bir çözüm var. Bu akşam o kızı unutacaksin kyodai" dedi ve çıkıp gitti.
Ben onu unutmak istemiyordum ki.
Sensey (usta) beni girişte bekliyordu bu olağanüstü bir durumdu. Ve bu olağanüstü durum benim eksikliklerimle ve saygısızlıgimla alakalıydi.
Yakuza mafyasinin eğitim sahasina cok az dünya mafyalarindan öğrenci alırdı. Uso yakuzanin liderinin en yakın dostu olduğu için kabul edilmiştim eğitimlere ama sadece yazları gittiğim bu eğitime şimdi aceleyle gelmem herkes için merak konusuydu ama sensey bile neden geldin dememişti ama şimdi burdaydi ve sağlam bir fırça yiyeceğim kesindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM vol:1 and vol:2
ChickLitçünkü alex'e deliler gibi aşık da olsam onun karanlığıyla baş edemezdim kaybolurdum o karanlıkta oysa ben aydılığı seviyordum o simsiyah bir geceydi... ... EZRA.... kokusunun sardığı yastığı kıskanmakta nedir böyle. saçmalama alex kendine g...