pink'nin bitmez bilmez ısrarlarına ithaf edilmiştir:)))) ve sessiz sedasız okuyup yorum ve vote yapmayan ama takipte kalan okuyucularıma. unutmayın seviliyorsunuz. öpücükler
uyuşukluk....
gözlerimi açmak ayağa kalkmak hatta koşarak uzaklaşmak isteyeceğim bir yerdeydim. hastanelerden oldum olası nefret ederdim anlayamadığım dilde konuşulan hastanelerden daha çok nefret ediyordum şimdi.
evet rusyadaydım. alex'in kini beni buralara getirmesine neden olmuştu. beni dinleseydi anlatamama izin verseydi acıklasaydım ona gerçekleri belki şimdi bilincim acık ama kıpırdamadan yattığım yatakta tepemde konuşulanları duymayacaktım.
gözlerimi açamıyordum hatta uyuşukluk nedeniyse hiç bir uzvumu kullanamıyordum. ama bilincim acıktı anlamasam da konuşulanları duyuyordum. biri alex'in sesiydi ama diğer iki farklı sesi tanımıyordum.
alex'in sertçe iç çekişlerinden oflamalarından kötü bir şey olduğunu anlıyordum ama dudağımı açamıyor göz kapaklarımı oynatamıyordum.
abi diyen zeynel'in sesini duyduğumda rahatladım çünkü alex'te zeynel de yanımdaydı demekki güvendeydim. bilincim acık olduğuna göre kalıcı bir hasarımda yoktu. ama neden burdaydım ve neden kendimi hissedemiyordum.
bir kaç dakika sonra sıcacık bir elin tutuşuyla uyuşukluğum azalmaya başlamıştı. alnıma dokunan ellerden de sıcak dudakların dokunuşunu tanıyordum. ALEX...
aynı dudaklar bir saniye sonra ellerime dokunmuştu bir kaç defa.
''özür dilerim bencilliğim için seni dinlemediğim için canımın acısından seni umursamamıştım affet beni'' diyen adamın dudaklarından dökülen kelimeler değildi ama ellerime damlayan göz yaşlarını hissettiğimde onu çoktan affetmiştim de ne için affettiğimi bile bilmiyordum. ama o da beni affetmişti ya herşey boştu artık. ama hayatıma gelip yerleşen boşluk hissi bedenimde daha fazlaydı sanki. garip bir his vardı bedenimde anlayamadığım daha önce bilmediğim bir histi bu ve canımı yakıyordu...
ALEX....
abi dur abi bi sakin ol bu cümleleri duymaktan sıkılmıştım. canımın parçası içerde kanlar içinde yatıyordu ve benimle onun arasında siktiğim bir kapı vardı ama giremiyordum. ve zeynel piçi de babam gibi tepemden gitmiyordu bir türlü.
duvarları parçalamak istiyordum. lan hastanede aynanın ne işi olur be. kafamı çevirdiğim yerdeki aynada gördüğüm adam acınası durumdaydı ama herşeyin de sorumlusu oydu.
sor dimi sor adi aşağılık herif sor neden bana ihanet ettin diye sor mecbur kaldım derken neyi kast ettiğini sor kafanın dikine gidip onu taaa rusyalara getir sonra hapset sonrada o kucağına kanlar içinde yığıldığında ortalığı ayağa kaldırmaya çalış.
attığım yumrukla ayna ayaklarımın dibine düşüp un ufak olduğunda elimin kanayan yarası umurumda değildi. o acı çekiyordu acı benim çektiğim acı umurumda değildi ama o çekmemeliydi. neden seviyorduk birbirimizi diye bir soru sordum kendime
uygun muyduk. hayır. ben karanlıktım o aydınlık
aynı kültüre mi sahiptik hayır.
aynı din dil hiç bir ortak noktamız yoktu ama olmayan ortak noktalarımız birleştirmişti en büyük noktada usoydu.
kaç kez gelmiştik bu hastaneye sayısını hatırlamıyordum. kavgalar yaralanmalar kimi zaman kaybettiğimiz dostumuz için bekledik bu koridorlarda kimi zaman öldürmek için girdik odalara ama şimdi içerde yatan kadın ayağa kalkmazsa burda nefes alan tek bir insan dahi bırakmayacaktım. sonuncusu da kendim olacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİLİM vol:1 and vol:2
ChickLitçünkü alex'e deliler gibi aşık da olsam onun karanlığıyla baş edemezdim kaybolurdum o karanlıkta oysa ben aydılığı seviyordum o simsiyah bir geceydi... ... EZRA.... kokusunun sardığı yastığı kıskanmakta nedir böyle. saçmalama alex kendine g...