(Asya'nın Anlatımıyla)
"Beş..." dedim.
"Dört..." dedi Aslı.
"Üç..." dedi Almila.
"İki... Bir..." dedik üçümüz aynı anda.
"Ve 17!" diye bağırdık yine aynı anda ve kollarımızı birbirimize sardık. Saat tam 00.00 olmuştu, 19 Ocak'a giriş yapmıştık. Ve evet... Yarın okulumuz olmasına rağmen saat 12'ye kadar uyumamıştık. Sabah bunun acısını çekecektik ama şu an tek odaklandığımız şey doğum günümüze giriş yapmış olmamızdı.
"Yeni yaşımız bize mutluluk getirsin bebeklerim!" dedim heyecanla. İçim mutlulukla kaynıyordu.
"İnşallah bir tanem!" diye destek verdi Aslı.
"Yalnız," diyerek bizden ayrıldı Almila. "Kızlar yarın okul var, uyumalıyız. Kutlamamıza yarın devam edelim, ha?"
"Hiç uykum yok ama haklısın. Uyumamız lazım," diye mırıldandım. Ufak çaplı kutlamamızı burada sonlandırıp birbirimize sevgi dolu sözcüklerle odalarımıza dağıldık.
16. yaşım benden çok şey almıştı. En başta babamı, mutlu bir hayatı, eski sevgilimi, eski okulumu... Ama çok şey de vermişti. Özel bir okulda okuma şansı, memleketimde yepyeni bir hayatı, Eray'ı...
Almila tam yatağına uzanmış yatacakken telefonu titredi. Komodininde duran telefonunu alıp gelen bildirime baktı. Kısa süre sonra gülmeye başladı.
"Ne oldu kız?" dedim. Bana baktı.
"Damla mesaj atmış. Doğum günümüzü kutluyor. Yine her zamanki gibi ilk kutlayan o oldu." dedi neşeyle. Gülümsedim. O an benim de telefonum titredi. Mesaj Esin'dendi.
"Maalesef birkaç dakika geç kaldım, kusura bakma güzelim. İyi ki doğdunuz! İyi ki varsın Asya'm..." yazmıştı. Huzur dolu bir iç çektim.
"Çok çok çok teşekkür ederim bebeğim, sen de iyi ki varsın!" yazdım ve kalp attım. O sırada bir mesaj daha geldi. Ve bir mesaj daha. Merve ve Elif...
"Şuraya bak ya, hiçbiri unutmamış." dedim mest olmuş gibi.
"Hakikaten! Canlarım benim..."
"Arda mesaj attı mı?" Almila başını iki yana salladı.
"Vallaha ondan tık yok. Eray?"
"Aynı şekilde..." Almila düşünceli bir şekilde dudak büktü.
"Acaba unuttular mı?"
"Sanmam," dedim. "Uyuyorlardır. Doğum günü illa 12'de kutlanacak diye bir şey yok." Omuz silktim. "Benim öküz Ramo'dan da ses yok. Kesin unuttu karı kılıklı!" Almila tatlış gamzesi eşliğinde kıkırdadı.
"Bayağıdır konuşmuyorsunuz değil mi?" Başımı salladım.
"Evet... En son galiba bir ay önce konuştuk. Unuttu bizi eşek."
"Neyse uyuyalım artık. Yoksa kalkamayacağız." dedi Almila.
"Aynen..." Yatağıma girip gözlerimi kapattım ve Almila'ya iyi geceler diledim.
***
Tam da tahmin ettiğimiz gibi oldu. Sıcacık tatlı yatağımdan ayrılmak tam bir zulümdü. Ama bir şekilde kalkmış, kahvaltı yapıyorduk.
"Hava çok güzel..." diye lafa girdim mutfağın camından dışarıya bakarken. Aslı başını salladı.
"Aynen. Şansımıza hep doğum günümüzde hava harika oluyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altı Kalp
Jugendliteratur6 Ana Karakter, 6 Farklı Anlatım. Üçüz Kızlar, İstanbul'da Yaşadıkları Hayattan Bıkmışken Şans Sonunda Yüzlerine Güler. Babalarının Patronu Mehmet Yıldırım, Kızlara Memleketleri İzmir'de Burs Ve Ev İmkanı Sunar. Yıllar Önce İstanbul'da Zor Mücadele...