(Emre'nin Anlatımıyla)
Aslı, Almila ve Arda ile oturmuş sohbet ediyorduk. Eray uyumak, Asya da ders çalışmak için sınıftalardı.
Konuşmamızın ortasında kapı çalındı ve içeriye endişeli bir Asya girdi. Hepimize kısa bir göz gezdirdi.
"Eray, burada değil mi?" Kaşlarımı çattım.
"Yoo... Senin yanında değil miydi o?" Bana döndü.
"Uyuyordu. Sanırım kabus gördü. Tuvalete gideceğini söyledi ama hâlâ gelmedi. Okulda da bakmadığım yer kalmadı..." Korkuyla ayaklandım. Diğerleri de ayağa kalktı.
"Allah Allah, haber vermeden de bir yere gitmez. Ben bir arayayım..." diyerek telefonumu çıkardım ve numarasını tuşlayıp kulağıma götürdüm.
"Çalıyor..." Uzun bir süre çaldıktan sonra telefonu meşgule vermesiyle sinirle ahizeyi kulağımdan çektim.
"Ne oldu?" dedi Arda.
"Meşgule attı ne olacak," diye çıkıştım. "Bu ne böyle ya! Haber vermeden okuldan gitmeler, bizimle tek kelime konuşmayıp saçma sapan terslemeler... Tamam anlıyorum aşk acısı çekiyor, hatta en iyi ben anlarım onu... Ama bu böyle olmaz!" Telefonumun titremesiyle konuşmayı bıraktım. Mesaj şaşırmadığım üzere Eray'dandı.
"Şu an konuşabilecek bir halde değilim. Kendimi kötü hissediyorum. Başıma bir şey gelmedi, okuldan yalnız kalmak istediğim için çıktım. Dersler bittikten sonra söz veriyorum açıklama yapacağım. Eşyalarımı almayı unutmayın." Sinirle telefonu kapattım ve cebime sıkıştırdım.
"Eray mı mesaj atmış?" diye sordu Aslı. Başımı salladım.
"Aynen... Kötü hissediyormuş ve yalnız kalmak istediği için gitmiş." diye mırıldandım. "Ya ben gerçekten anlamıyorum. Eray asla böyle davranan biri değildi. Bunun Asya'yla olan ayrılığı ile de alakası yok bence," diyerek Arda'ya baktım. "Sen bir şey biliyor musun?" Arda yutkundu ve Almila'ya baktı. Almila da yanağının içini ısırdı. Yok, kesin bunlar bir şey biliyordu!
"Konuşacak mısın Arda?" dedim sinirlenmeye başlayarak. Arda sonunda bana baktı.
"Bak Emre, evet bir şey var ama söyleyemem. Eray söylemememi istedi." Ona inanamayarak baktım. Şaka falan mı yapıyordu?
"Birincisi, Eray'ın aklının bu aralar yerinde olduğunu hiç sanmıyorum. İkincisi, siz benden ne zaman bir şey saklar oldunuz?" Sinir katsayım konuştukça artarken gayet sakin konuşuyordum. Ama Aslı sinirlendiğimi anladığı an yanıma gelip kolumu sıvazladı.
"Tamam," dedi temkinli bir tavırla. "Sakin kalmaya çalış. Elbet geçerli bir sebebi vardır. Hem onun açısından bakıldığında pek kolay bir durum olmadığını fark etmişsindir." Ona baktım.
"Biliyorum, ne kadar canının yandığını en iyi ben biliyorum. Ama ben bile acımı çekerken adam gibi çektim. Kimseyi meraklandırmadan!"
"Bakın," dedi Almila. "Şu an tartışarak bir kanıya varamayız, sakin olalım. Ben nereye gittiğini tahmin ediyorum. Aslı ile birlikte oradaysa yanına gider konuşuruz. Çünkü sizinle pek konuşacak gibi durmuyor..."
"Siz ondan nefret etmiyor muydunuz ya?" Asya'nın şüpheli sesiyle hepimiz ona döndük. Gözlerini kısmıştı. Onun hâlâ hiçbir şeyden haberi yoktu. Kızlar rollerini unutmuştu.
Aslı boğazını temizleyip, "Nefret etmiyoruz ama öfkeliyiz yani... Hem keyfimizden gitmiyoruz, Arda ve Emre'ye haber vermeden çekip gittiğine göre durum ciddi olmalı. Şahsen ben yanına Emre için gideceğim. Yoksa bize ne canım, ne yaparsa yapsın!" dedi tekdüze bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altı Kalp
Novela Juvenil6 Ana Karakter, 6 Farklı Anlatım. Üçüz Kızlar, İstanbul'da Yaşadıkları Hayattan Bıkmışken Şans Sonunda Yüzlerine Güler. Babalarının Patronu Mehmet Yıldırım, Kızlara Memleketleri İzmir'de Burs Ve Ev İmkanı Sunar. Yıllar Önce İstanbul'da Zor Mücadele...