62. Bölüm: 11 Kasım.

7 1 14
                                    

(1 Gün Sonra - 11 Kasım 2022 Cuma)

(Aslı'nın Anlatımıyla)

Bir okul günü daha sona ermişti. Ama gün benim, daha doğrusu bizim için geçmek bilmemişti. Bugün 11 Kasım'dı, babamızın ölüm yıl dönümüydü. Gün boyu aklımdaydı, aklımızdaydı. Onu öyle çok özlemiştim ki, keşke yanımda olsa da omzuna yaslanıp dertleşsem diye geçirmiştim içimden.

Kızlar da aynı benim gibi gün boyu yas havasındaydı. Arkadaşlarımız ve çocuklar bizi güldürmek için çok uğraşmıştı ama pek başarılı olamamışlardı. Bugün mutlu olmaya yasaklamıştık kendimizi, iyi olmak yoktu. Özellikle de benim için.

Ama o kadar da emin olmamak lazımmış. Hayat her zaman sürprizlerle doluydu.

Kızlarla birlikte okuldan çıkacakken barkovizyondaki görüntüyle kızları durdurdum. Bir duyuru olduğunu düşünüyordum ama hayır, bu görüntü koca bir aydır doğru bildiğim yanlışları gösterecekti bana...

"Hadi, kendine gel Ceylan! Sana soracaklarım var." Bir videoydu. Görüntüde sadece bir koltukta uzanan Ceylan vardı. Arkadan konuşan ve Ceylan'a seslenen kişiyi sesinden çıkarmaya çalıştım ama başarısız oldum.

"Uykum var Cenk..." Ah, evet. Az önceki konuşan ve muhtemelen kamera arkasındaki kişi Cenk'ti.

"Uyumanın sırası değil. Sana Emre ve Aslı'yla ilgili sormam gerekenler var." Sanırım Ceylan sarhoştu. Gözleri kapalıydı. Cenk de eğlence olsun diye çekmiş olmalıydı. Normalde dinlemez geçerdim ama Cenk'in kurduğu cümlede adım geçince dikkatimi videoya verdim.

"Pff," gibi bir ses çıkardı Ceylan dudaklarını titreştirerek. "Anlaşıldı, salmayacaksın. Sor," dedi yayık ağzıyla.

"Emre Aslı'yı aldatmadı değil mi? Bütün her şeyi sen yaptın." Nefesimi tuttum.

Ceylan kıkırdadı. Gözleri hâlâ kapalıydı. "Elbette aldatmadı. Emre'nin hiçbir şeyden haberi yoktu. Hatta," dedi ve yine güldü. "Beni Aslı sandığı için öpüştük. Daha doğrusu ben öptüm." Dehşet içinde donakaldım. Arkamda fısıldaşmalar başladı. Yanımdaki Asya ve Almila'nın birbirine baktığını görmüştüm. Bense gözlerimi görüntüden ayırmadım.

"Seni nasıl Aslı sandı?" diye sordu kamera ardındaki Cenk.

"Of Cenk bunları bilmiyorsun sanki!" diye huysuzlandı gözlerini inatla açmayan Ceylan. Bir dakika, Cenk de mi bu işin içindeydi?

"Cevap ver Ceylan, yoksa uyutmam!" diye tehdit etti Cenk.

"Of, iyi tamam!" Ceylan hafifçe gözlerini araladı ama sonra geri kapattı. "Aslı'nın parfümünü arakladım. Sen de gidip Emre'nin çayına uyku ilacı attırdın. Emre kendinden geçti, sonra Aslı gitti. Sonra ben geldim... Falan... Filan..."

Video durdu ve arkamdaki kalabalık fısıldaşmayı bırakıp sesli bir şekilde konuşmaya başladı. Yalnızca buradakiler değil, bütün okul Ceylan'ın oyununu duymuştu. Müdür Ömer Hoca bunu yapanı bulacağını ve çok ağır bir ceza vereceğini söyleyerek esip gürledi. Ona rağmen ben gözlerimi videodaki Ceylan'dan ayırmadım.

Emre beni aldatmamıştı...

Emre sadece eski sevgilisinin tuzağına düşmüştü...

"Ruh hastası!" dedi Asya şok içinde. "Parfüm almak nedir ya, nedir!"

"İnanamıyorum," diye soludu Almila eliyle kapattığı ağzının arasından. "Biz Emre'nin çok fena günahını aldık Asya. Çocuğa çok büyük özür borçluyuz."

"En çok da ben..." diye fısıldadım. Gözlerim dolmaya başladı. Ben çocuğa dün çok ağır şeyler söylemiştim. Kalbini ne kadar kırdığımı tahmin bile edemezdim. Onu geçtim, tam tamına 1 ay ayrı kalmıştık. Benim çektiğim acı bile bana katlanılamayacak gibi gelmişken o... O neler yaşamıştı içinde?

Altı KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin