(Almila'nın Anlatımıyla)
Oturduğum tekerlekli sandalyede amaçsızca sağa sola dönüyordum. Evde, odamdaki çalışma masamdaydım. Masanın başına oturma sebebim ders çalışmaktı ama kafam o kadar doluydu ki odaklanamıyordum. Bir yandan üniversite sınavının stresi, diğer yandan babamın yokluğunun verdiği boşluk, diğer yandan da... Arda. Evet doğru duydunuz, Arda. Aramız gayet iyiydi, zaten benim doğrudan Arda'yla bir problemim yoktu. Asıl problemim geçmişimleydi. Peşimi asla bırakmayan lanet geçmişimle...
Arda'nın çalıştığı Yalçın abinin kafesinde birkaç ay önce çalışmaya başlayan Ceren ismindeki kız, zamanında bende çok derin yaralar bırakan Buket'e o kadar çok benziyordu ki bir an iyice tırlatıp kızı Buket bile sanmıştım. Ki Buket'i tanısanız başka bir isimde buraya gelmiş olması fikri çok da saçma gelmezdi.
Buket'in neler yaptığına gelirsek... Kendisi hayatımdaki en büyük düşmanımdı. Hatta öyle illet bir insandı ki Murat bile yanında bıyıklı müftü gibi duruyor diyebilirim. Kendisi benim eski sevgilim Ali Arda'ya takıntılıydı. Sürekli Ali Arda'yla konuşmaya çalışır, dikkatini çekmek için açık saçık kıyafetler giyerdi. Ali Arda ise hiçbir zaman onunla ilgilenmezdi. Ali Arda zaten ben, Damla ve kardeşlerim haricinde hiçbir kızla diyaloğa bile girmezdi. Eh, durum böyle olunca Buket onu elde edememenin acısını benden çıkartırdı. Ali Arda'dan korkmasa inanın bana beni öldürebilirdi. Gerçekten öldürebilirdi... Ali Arda'yla sevgiliyken sürekli beni kışkırtmak ister gibi laf atar, adımı bütün okula orospuya çıkartmak için her türlü pis işte benim adımı kullanırdı. Bu yüzden bütün okulun yarısı beni Ali Arda'nın altında yatan bir fahişe olarak biliyordu. Bu açıkçası şimdi olsa çok da canımı sıkmazdı ama o zamanki Almila'yı pek tanımıyorsunuz. O zamanlar çok fevri ve kavgacı bir kızdım ben. Kimden adımı duysam anında saldırır, soluğu disiplinde alırdım. Bu yüzden herkes arkamdan fısıldaşırdı.
Ama bana en çok koyan yaraları Ali Arda bir veda mektubuyla ortalıktan kaybolduktan sonra kalbime attı. Ne zaman karşı karşıya gelsek Ali Arda'nın benim yüzümden gittiğini söyler, ben olmasaydım Ali Arda'nın gitmemesi için her şeyi yapacağını söylerdi. O zamanlar Ali Arda'yı kaybetmenin acısı içimdeyken söyledikleri kırık cam gibi batıyordu. Ali Arda'nın esasında gitme sebebi kendi mahvolan hayatıyla birlikte benim de hayatımı mahvetmek istememesiydi. Yani mektubunda öyle söylüyordu. Ancak Buket ne Ali Arda'nın acı hayatını ne de mektuptaki yazanları biliyordu. Bu yüzden takıntılı olduğu çocuğun gitmesinin sebebi ben olmuştum. Hatta beni öyle bir manipüle etmişti ki Ali Arda'nın gerçekten benim yüzümden de gittiğini düşünmeye başlamıştım. O kızın bana çektirmediği çile kalmamıştı. Her gün ayağımı kaydırmak için fırsat kollamıştı. Tehditler etmişti, okuldan atılmam için okulun malına zarar verip suçu benim üzerime atmıştı, zorbalık etmişti, hakaretler ve her türlü pislikle beraber beni rezil etmişti. O günler kendimi öldürmeyi bile düşünmüştüm. O günler... O günler çok kötüydü.
Bütün bunlar olurken Asya, Aslı ve Damla elbette ki boş durmamışlardı. Defalarca kez onlara Buket'e dokunmamalarını söylememe rağmen benden habersiz belki de her zaman Buket'i fena benzetirlerdi. Öyle ki Buket'in yüzünü nadiren sağlıklı görürdüm. Buna rağmen akıllanmazdı. Asla akıllanmazdı.
Şimdiyse Ceren'in Buket gibi şimdiki sevgilim olan ve uğruna varımı yoğumu ortaya koyabileceğim prensime, Arda'ya takıntılı olmasından deli gibi korkuyordum. Arda Ceren'le oldukça mesafeli bir ilişki kuruyor, Ceren de buna saygı gösteriyor gibi duruyordu. Ara ara sınıfa geliyor, Arda'yla kısa bir süre konuşup gidiyordu. Bu içten içe canımı sıkıyordu ama sırf geçmişimdeki bir insana fiziksel olarak benziyor diye Arda'dan Ceren'den uzak durmasını isteyemezdim. Bu düpedüz paranoyaklık olurdu. Çünkü kızın bizi ayırmak gibi bir çabası yoktu. Sadece ara ara yanımıza gelir, Arda'yla konuşur ve giderdi. Fakat yine de her geçen gün daha çok huzursuz oluyordum. Ceren'in Buket'e benzemesinden, Arda'ya takıntılı olup bizi ayırmaya çalışmasından, en kötüsü Arda'nın Ali Arda gibi beni bırakıp gitmesinden deliler gibi korkuyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Altı Kalp
Teen Fiction6 Ana Karakter, 6 Farklı Anlatım. Üçüz Kızlar, İstanbul'da Yaşadıkları Hayattan Bıkmışken Şans Sonunda Yüzlerine Güler. Babalarının Patronu Mehmet Yıldırım, Kızlara Memleketleri İzmir'de Burs Ve Ev İmkanı Sunar. Yıllar Önce İstanbul'da Zor Mücadele...