(Yağız)
Nur bişeyler derken Lilyum bayıldı. Çok sinirliyim. Ölmesini istiyorum ama bu kadar kolay değil. Bıraktım onu hemen.
"DAHA DEĞİL ACI ÇEKMEDEN ÖLMİCEKSİN"
Etrafta dönmeye başladım. Nur halada bişeyler anlatıyo. Ne anlatıyo ne diyo bilmiyorum. Sesini bile duymuyorum hatta.Yüzümde hissettiğim yanmayla kendime geldim. Nur tokat atmış. Korkuyla yüzüme bakıyo.
"Özür dilerim ama sinirden duymuyorsun bile beni duyman gerek" dedi
"Ne var" dedim sadece.Orda yaşananları anlattı bana neden o içkiyi içtiğini söyledi. Ama çok saçma madem kaçmak istedi o sorudan beni çağırsaydı, bişey yapsaydı. Neden o aptalın verdiği içkiyi içiyo ki.
"Yağız anlıyorsun dimi"
"Anlamıyorum Nur neden o aptal neden ben değil de o aptal!"
"Ya bunu bi seçim gibi düşünme. O an o geldi. Sen gelsen sen olurdun hatta bi başkası gelse bi başkası olurdu" bu dediğine daha çok kızdım herhangi biri miyim yani ben.Uzun süre konuştuk. İkna olmak üzereyim ama yine de sinirim geçmiyor. Lilyum da uyandı ama halada baygın taklidi yapıyo.
Nur a gitmesini söyledim. Biraz itiraz etse de en sonunda gitti.
Lilyum un yanına gittim saçlarını okşamaya başladım.
"Uyanıksın biliyorum" dedim.(Lilyum)
Gözlerimi açıp ona baktım. Boğazımla oynamaya başladı.
"Sana tek bi durumda seni affetmem dedim. Neden yaptın bunu" konuşmaya çalıştım ama öksürmeye başladım. "Şşş bişey deme" gözlerine baktım. Az önce ki kadar korkunç değildi. Beni öldürmek istiyo gibi değildi. Ama halada sinirliydi ve bu korkmama neden oluyo.
"Bakma öyle" bakmaya devam ettim.
"Bakma işte tüm masumluğunla hiç bi suçun yokmuş gibi bakma! Nefret ediyorum, hepinizde aynı bakış var ama hepiniz de suçlunuz" başımı iki yana salladım hemen.
"Değilim suçlu değilim. Hiç kimse suçlu değildi. Hepsi senden kurtulmak istedi sadece. Bi suçları yoktu" gözlerime bakıp "sen" dedi."Biliyorum çoğu insan aptallık der buna. Ama ben senden kurtulmak hiç istemedim. Tamam kabul başta istedim. Ama sonra istemedim. Yağız ben seni sevdim, seviyorum. Yapma bunu nolur"
"Ben yapmıyorum, ben bişey yapmıyorum. Siz istiyorsunuz. Hepiniz aynısınız! Şu an sadece canını bağışlıyım diye diyosun bunları. Senin beni sevdiğin falan da yok"Tekrar konuşmaya çalıştım ama boğazım yüzünden konuşamadım. Yanımdan gitti. Peşinden gitmek istedim ama gelme geliyorum dedi.
Elinde suyla geldi. Beni oturtup su içirdi.
"Yağız ben seni sevdim. Ama haklısın, bende olsam inanmazdım bu sevgiye. Ben hep kızardım. Böyle hikayeler anlatılınca hep kızardım. Ne olursa olsun istediği kadar gücü yetmesin, sonunda ölüm bile olsa kaçması gerek derdim. Kızarlardı bana hep. Ölüme takılırlardı. Bende ölmek tutsak olmaktan iyidir derdim. Ama ben senin yanında tutsak gibi hissetmedim hiç. Yani hissettim başlarda ama sonra senin hakkında bişeyler öğrendikçe seni anlamak istedim. Başardım da, anladım seni. Eski ben şu an ki beni görse ağzına sıçardı. Kalk saçmalama, git kurtul derdi. Ama ben istemiyorum. Kurtulmak istemiyorum" sarıldım ona neden bilmiyorum ama şu an korkmuyorum. Sadece sevgisini istiyorum. Onun istediği kadar bende onun sevgisini istiyorum.Geri çekti beni "tamam affedicem. Ama bişeyi açıkla bana. Anladım, Nur anlattı her şeyi. Ama bi yer halada aklıma yatmıyor. Madem o an içkiye ihtiyacın vardı. Neden bana gelmek yerine o aptalı seçtin"
Başımı hayır anlamında salladım hemen "ben kimseyi seçmedim. Orda bi anda önümde içki belirdi. Bende içtim. Kim verdi, ne oldu umursamadım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Av-Avcı
Bí ẩn / Giật gânBir av hikayesi Güçlü bir kız bir gün avcısının eline düşer ve hayatında ilk kez hiç bişey yapamıyordur Ölmeden kurtulması gereken avcısına gittikçe çekilir ama bunun yanlış olduğunu kendine söyler durur...