(Lilyum)
Yağız o gün bana her şeyi anlattırdı. Ama şu an gündemimiz acayip farklı bişey. YAĞIZ VE NUR KAYIP. Ciddi anlamda hemde 1 aydır ortada yoklar.
Bu arada sizi ben biraz güncelliyim. Aradan 2 ay geçti. Ben kendi evimde kalmaya tekrar alıştım. Yağız zaten sürekli benle kalıyo. Cafe de işe girdim. Sürekli bi kız gecesi düzenliyoruz. Ama Eda ablam artık Melih ve Yağız ın arasında bişey olduğunun farkında. Ancak şu an 1 aydır Yağız ve Nur yok. Gariptir ki onları ararken Melih baya yardımcı oluyo.
Ama bu süreç Eda ablamla onun arasını bozuyo. Çünkü Eda ablam sürekli bu kadar hayatını nasıl yürüttüğü belli olmayan adamı nerden tanıdığını sorup duruyo. Ayrıca tabiki Ahmet amca ya ve Yağız a da bulaşıyo. Sürekli bi laf sokma içinde ama iyi ki Yağız ı da Nur u da çok sevdi ve her şeye yardım ediyo.
Tabi bu durum beni çok kötü etkiledi. Çünkü Ela da Ahmet amca da çok değişti. Resmen herkesin içinden geçiyorlar. Geçen gün bi gelişmeyi haber vermek için Ahmet amcanın yanına girdim. O an ne kadar umursamıyo gibi gözüksemde içim acıdı. Baya baya bi adam sandalyeye bağlı durumda işkence çekiyodu. Her yeri kandan ibaretti. Tamam bu arada bende bu süreçte pek normal değildim ve yavaş yavaş deliriyodum. Ama Ahmet amca ve Ela farklı bi düzeyde. Onlar çoktan delirdi.
Yine oturduk aptal aptal gelişmeleri konuşuyoruz. Resmen hiç bi yere varamıyoruz. Deliricem artık. Sürekli kendime telkin veriyorum. Sakin kal, bulacaksın, kimse bişey yapamaz ona diyorum. Ama yok, bulamamak saçma sapan düşüncelere sokuyo beni.
Bartu bayadır bilgisayara bakıyodu. Bi anda kafasını kaldırıp "BULDUM" diye bağırdı. Hepimiz ona bakınca "Nur, Nur un telefonu açıldı" dedi.
Ahmet amca hemen "konum at!" diyince "attım çoktan hepinizin telefonunda var" dedi. Melih ayağa kalkıp "tamam beklemeyelim daha fazla kalkın" dedi. Evet Bartu bilgisayar işlerinden baya iyi anlıyormuş. Bu tarafını bu olay sayesinde fark ettirdi. Silah kullanmayı da baya iyi biliyormuş.Melih in uyarısıyla kendimizi arabalarda konuma giderken bulduk. Eda ablam "gençler bu bi tuzak olabilir biliyosunuz dimi. O kadar süre haber alamadık bi anda mı-" daha cümlesini bitiremeden Ela "EDA SUS KÖTÜYÜ ÇAĞIRMA" diye bağırdı. Eda ablam da sustu. Ama haklıydı aslında.
Geldik. Depo gibi bi yerdeyiz. Arabalardan indik hemen. Ahmet amca "kızlar önünüze tanıdık olmayan kim çıkarsa ateş ediyosunuz. Beyler siz napıcağınızı iyi biliyosunuz zaten. Eda, Lilyum öğrettiğim gibi, dikkatlice ama fazla düşünmeden ateş ediyosunuz tamam mı" ben başımı salladım zaten silah kullanmak önceden de ilgimi çektiği için hemen kavramıştım. Tek sorun birini öldürme fikriydi. Eda ablam tam itiraz edicekken Melih "tamam sorun yok girelim artık" dedi.
İçeri girdiğimizde adamlar ateş etmeye başladı. O an ki can havliyle birini öldürme fikri de uçup gitti. Ahmet amcanın adamları sağolsun kayıp vermeden hepsini öldürdük. Yani aslında adamlardan ölen oldu da asıl kadroya bişey olmadı işte. Bi odaya girdik ama oda bomboştu. Yerde Nur un telefonu duruyodu. Ahmet amca eline aldı hemen. Video vardı bi tane onu açınca bi adam konuşmaya başladı.
"Gençler tuzağım hoşunuza gitti mi? İnşallah kayıp vermişsinizdir. Ama merak etmeyin emanetleriniz daha ölmedi. Gerçi bu Yağız her an ölebilir hiç rahat durmuyo. Aç susuz bırakıyoruz ama yine de delirtiyo adamı. O değil Ahmet, kızının amı çok güzel, tam benlikti. Benim de oldu zaten. Neyse siz aramaya devam edin belki bulursunuz"
Videoda konuşan adamla Ahmet amca telefonu Bartu ya verdi. "VİDEOYU TELEFONU İŞTE BİLMİYORUM AMK HER YERİNİ İYİCE ARAŞTIR. GÖZÜNDEN BİŞEY KAÇMASIN SAKIN" diye bağırdı. Bartu sadece "Saçmalama!" diyip aldı elinden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Av-Avcı
Misterio / SuspensoBir av hikayesi Güçlü bir kız bir gün avcısının eline düşer ve hayatında ilk kez hiç bişey yapamıyordur Ölmeden kurtulması gereken avcısına gittikçe çekilir ama bunun yanlış olduğunu kendine söyler durur...