İşkence

206 4 0
                                    

(Yağız)

Mustafa ya güçlü bi yumruk atıp bayılttım. Bartu ya işaret verdiğim gibi onu alıp arabaya attı. Arkasından "beni bekleme depoya getir" diye bağırdım. Sonra kadına döndüm. "Sır tutabilir misin" dedim.

Kadın "öldürücek misin bizi" dedi.
Gülüp tekrar "sır tutabilir misin" dedim.
"Tutarım, yemin ederim tutarım, yeter ki zarar verme bize" dedi hemen.
"Çocuğun olduğuna göre kocanda vardır, nerde" diyince gözünden yaş aktı ama cevap vermedi. Çocuklardan büyük olan "babam öldü, az önce o piç öldürdü. Napıcaksın ona" dedi.
"İntikam almak ister misin ondan" diyince hemen başını hayır anlamında salladı.
"Neden" diyince küçük olan "ölmesi işe yaradı en azından dövemez bizi" dedi.

"Anladım o zaman beyler size bi teklifim var. Annenizi korumak ister misiniz. Bundan sonra kimseden dayak yiyemicek hale gelicek. Tabi aynı şekilde sizde" hemen ikisi de "olur" dedi hevesle. Ama anneleri araya girip "sakın. Çocuklarımdan uzak dur" dedi.

"Eve parayı kim getiriyordu" diyince kaldı öyle.
"Bence kocan. Peki sen şimdi napıcaksın. Tek olsan sürünürsün belki. Önemi yok. Ama çocukların var nasıl olucak"
"Ben geçindiririm evimi bi şekilde sen merak etme! Uzak durun bizden yeter!"

Sesini yükseltmesi sinirimi bozdu ve bende sesimi yükselttim. "Lan gerizekalı, sana kötü bişey demiyorum, geleceksin bi evde çalışan olucaksın yada kulüpte garson olucaksın yada bi lise de temizlik yaparsın yani bi kaç iş teklif edicem sana birini seçeceksin sende bu kadar basit!! Ha ben kendim iş bulurum, bak zaten kafamı soktuğum çatımda var diyorsan, deme bence! Az önce sattığın gerizekalı arkası sağlam olmayan bi adam mıydı sence, dur ben diyim arkası baya sağlam! Ha işin garip tarafı benim de sağlam! Ama ben sana zarar vermek yerine yardım etmek istiyorum! O yüzden teklif yapıyorum! O ne yapmak istiyor, zarar vermek istiyor! Zarar vermem için napıcak, çocuklarına ve sana acı çektirecek!"

Benden korktuklarını fark edince sesimi alçalttım. "Bende sana diyorum ki, gel sana iş veriyim. Çocuklarını eğitiyim. Lise sona kadar okutayım. Hatta isterlerse üniversite de okutayım. Kendilerini ve seni koruyacak gücü onlara veriyim. O güce ulaşana kadar da sizi korumak benim görevim olsun. Bu kadar, normalde sizi öldürmüştüm çoktan. İyiliğim tuttu teklifte bulunuyorum. Bir sürü açıkladım kendimi ya. Hayır zaten sinirliyim saldıracak yer arıyorum. Her boka itiraz ettin be"

Sustum cevabını bekledim. En sonunda "neden yapıcaksın ki bu kadar iyiliği" dedi. Derin bi nefes aldım. "Bak şu an siz benim için bi tehditsiniz. Sizi ya öldürücem ya da gözetimim altına sokucam. Ama bu aralar gözetlemem gereken farklı şeyler var. Yani size sıra düşmüyor. Bu durumda da ölüyorsunuz. Ama çocuklarını sevdim. Bu yüzden öldürmek istemiyorum sizi. Ha bu öldüremiceğim anlamına gelmiyor. Ama öldürme diyorum işte. Avucumun içinde olun ama bu durum işinize gelsin diyorum. Kötü bişey mi diyorum abi delirttin ya"

Çocuklardan büyük olan "kabul ediyoruz" dedi.
"Şu evin en akıllısı sensin varya" diyip göz kırptım ona. Ardından kadına baktım o da olumlu anlamda kafasını sallayınca silahımı belime koyup "önden buyurun" dedim.

Araba gelsin diye birini arıcaktım ama Bartu çoktan halletmiş. Arabaya bindik gidiyoruz. Yolda isimlerini sordum. Kadının adı Zeynep, çocuklardan büyük olan Hamza, küçük olan da Hakan mış.

Amcamlara geldik. Onları arabadan indirip içeri soktum. Oturmuş gülüşerek sohbet ediyorlardı. Yanımda bi kadın ve iki çocukla içeri girince Melih aptalı "aha Lilyum aldatmış seni. Başka kadından çocuk peydahlamış" diyip gülmeye başladı. Hepsi de onla güldü ama Lilyum yalandan bi gülümsemeyle bana odaklandı.

Ona bişey demeden "amcam nerde" dedim. O sırada amcam "bunlar kim" diye içeri girdi. Bende "kim olduklarını sonra anlatırım. Bu çocukları eğiticez. Zeynep de evde hizmetli olucak tabi isterse" diyip ona döndüm. Sanırım itiraz etme kotasını doldurmuş. Sadece başını salladı. Amcam da adamlardan birine ilgilenmesini söyledi. Ama modu çok düşük. Elimi omzuna atıp "Nur düş önüme, amca sende iyi yetiştirmişsin beni buldum yavşağı merak etme" dedim. Nur bunu duyduğu an "NERDE" diye bağırdı. Kafamla önümü işaret edince geldi hemen.

Tam giderken Lilyum a bakıp "benim değiller merak etme" dedim. O da salak salak sırıttı sadece.

...

Depoya geldik. Amcam Mustafa yı görünce yumruk attı direkt. "Seni acı çektirerek öldürmeyenin-" derken Nur sözünü kesti ve "o benim" dedi. Amcam gururlu bi gülüşün ardından kenara çekildi.

(Nur)

"Naber"
"Küçük orospum büyümüşte bana işkence mi edicek"
Kahkaha atıp sağlam bi yumruk attım. Sonra gidip elime bi sopa aldım. Adamlardan birine "yüz üstü yere yatır" dedim. Anında dediğimi yaptı.
"Napıcaksın beni mi sikiceksin" diyip gülünce "nerden bildin" dedim hemen. Yanına gittim. Pantolonunun üstünden deliğini bulup bastırmaya başladım.
"YAPMA LAN SAÇMALAMA" diye bağırmaya başladı ama gram umursamadım en sonunda pantolonu yırtacak kadar sertçe sokup siker gibi oynatmaya başladım. Halada bağırmaya devam ediyor ama umursadığım söylenilmez.

"Dur artık nolur" artık sesi çıkmıyordu. Acıdan ölmek üzereydi. Kanlar oluk oluk akıyor resmen. En sonunda çıkardım. "Yüz üstü çevirin" dememle direkt çevirdiler. "Ağzını aç" dedim. "Saçmalama" derken ağzına soktum ve ağzına da bi güzel yaptım aynı şeyi. En son iyice sinirlenip gırtlağına ittim. Ve dayanamayıp kusmaya başladı. Kusarken karnına baskı uyguladım ve biraz daha kusmasını sağladım. Sonra bıraktım. Islak mendille elimi sildim. Aslında sopa hariç bişeye dokunmadım yani elim kirli değildi ama yine de iğrendim. Yağız ın omzuna vurup "gerisi sizde" dedim.

Yağız arkamdan "kızım sen benden korkmuyor muydun" dedi. Bende gülüp "korkma sırası sende" dedim.

(Yağız)

Nur dan sonra amcamla bende biraz oynadık. En son kafasına sıkıp gittik.

Amcamlara gidince gördüğüm manzara biraz şok etsede beni, oturdum bende yanlarına. Baya eve getirdiğim çocuklarla kaynaşmış sohbet ediyorlar.

Hamza bana bakıp "senin ki güzel kızmış" dedi. Bende "öyledir" diyip Lilyum u öptüm.

Eda bi anda "madem geldiniz açıklama vakti de geldi. Yeter be kendinize gelin diye bekledim ama siz baya kendinizdesiniz" dedi.
Lilyum "Eda ablam zamanı mı cidden" dese de "tam zamanı yeter be" dedi Eda.
Bende ona bakıp "ne öğrenmek istiyosun" dedim.

Zeynep olayın ciddiyetini anlayınca çocukları alıp adamların gösterdiği odaya gitti. Eda en sonunda "Melih le aranda ne var" dedi. Melih le birbirimize baktık. Melih "evliyiz" diyip gülmeye başladı. Eda da "saçmalama da anlat!" dedi.


...












Nasıldı biraz işkence bölümü gibi oldu ama bence iyiydi ya. Ayrıca bişey diyim mi tecavüzcü yaratıkların çekmesi gereken şey tamamen bu bence. Başka bişey değil kesinlikle.

Bu bölüme sinirli bir Nur bırakıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu bölüme sinirli bir Nur bırakıyorum

Av-Avcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin