Geçen Zaman (Lilyum)

61 4 0
                                    

(Lilyum)

Uzun uğraşlar sonucu Eda ablam sağolsun hallettik. Üç beş parça kıyafet alıp çıktım evden. Cafe de çalıştığım zamanlarda kenara koyduğum bi para vardı. Onla hallederim diye düşünüyordum. Ama onun hiç bir şeye yetmeyeceğini Yağız benden önce anlayınca ihtiyacım olan parayı verdi. Aslında istemedim ama "madem benden gitmiyorsun benim verdiğim parayı harcayabilirsin ayrıca halada senin kocanım" diyince bişey diyemedim.

...

Uzun uğraşlar sonucu Bodrumda bir yazlık evi aldım. Sanırım en ideali buydu. Hem normal evlerden ucuz hemde daha güzel. Ayrıca sahibi evden tamamen kurtulmak isteyince eşyaları da benim oldu. Yani sadece temizlik yapsam her şey bitiyor.

...

7 aydır burdayım. Düzenimi kurdum. Ne mi yapıyorum, Yağız bilse ortalığı yıkar ama bir barda barmaid olarak çalışıyorum. Yanlış okumadınız evet barmaid. Bende ilk duyduğumda şaşırdım ama barmenin kadınına barmaid deniyormuş.

Aslında en merak ettiğim şeylerden biri bu. Acaba Yağız biliyor mu!? Ama bence bilmiyor. Çünkü bi süredir telefonda konuşmaya başladık. Ve bu konuyu hiç açmadı. Ayrıca bugüne kadar bi çok kez sarkıntılık yapan oldu. Bilse rahat duracağına inanmıyorum. Bi de her konuştuğumuzda Eda ablamla birlikte oluyor. Bu sayede burda olmadığına emin oluyorum.

İyileştin mi derseniz, evet iyileştim. Bazen yine düşünüyorum ama eskisi kadar koymuyor.

Yine bunları düşünerek güne başladım. Bu işin en kötü yanı uyku düzeni olabilir. Saat akşam 7 ve ben yeni uyanıyorum. Hazırlanıp gidene kadar da saat 8 oluyor zaten. Sonra bi daha sabah 8 de çıkıyorum.

...

Sakin başlayan gece gürültülü devam ediyor. Her zaman ki gibi 12-1 e kadar tek tük insan vardı. İşin garip tarafı 4 e kadar da böyle devam etti. Ama 4 de bir ekip geldi ve saat 7 olmasına rağmen son gaz devam ediyorlar. Az sonra kapatacağız ama nasıl göndereceğimize dair hiç bir fikrim yok.

Hepsini paketleyip taksilere bindirdik. Tek bir kişi kaldı içerde. Onur u çok yordum. Evet Onur da barmen. Beş saattir sen onu dik tutamazsın diyip herkesi o çıkardı. Bari son kalanı ben çıkarıyım.

"Onur yoruldun sen git buraları ben hallederim"
"Yok be toplayalım çıkarım"
"Ya hayır al eşyalarını git"
Bişey demesine izin vermeden eşyalarını eline tutuşturup dışarı attım onu.

Son kalanın yanına gittim. Ama kötü şansın böylesi. Sızmış bu nasıl taşıyacağım ben bunu. Uyandırmaya çalıştım ama olmadı. Biraz zaman veriyim belki uyanır diyip etrafı topladım.

Her şeyi bitirmiş olmama rağmen uyanmadı. Son çare yanına gittim. Biraz dürttüm ama yine de kalkmadı. Bişey mi oldu acaba diye düşünerek nabzını ölçtüm. Hayır gayet iyi.

Taksi çağırdım. Taksiciyle birlikte arabaya koyduk onu. Adresini bilmediğim için ve otellere de onu bu halde kabul ettiremiceğim için kendi evime getirdim. Sağolsun taksici eve sokmamada yardım etti. Koltuğa atıp gitti. En bolundan bahşiş vererek hakkını ödedim bende. Kesinlikle uyanınca bunun hesabını sorucam ama buna. Ayıp be bu kadar içilir mi!? Saçmaladığını düşünerek odama gittim. Ne olur ne olmaz diye kapımı kilitleyip yattım.

...

Kalkınca şu salağı kontrol etmek için içeri girdim. Ama sadece masaya koyulmuş para ve bir not buldum. Notta "bu kadar iyi olma" yazıyordu. İçimden salak diye geçirip mutfağa gittim. Bişeyler yemek istiyorum.

Yemeğimi yedikten sonra hazırlanıp işe gittim. Yolda Eda ablamı aradım. Kısaca naber nasılsın muhabbeti yaptık. Ama Yağız ın yanında olmadığını söyledi. Normalde Eda ablamı aradığımda Yağız la da konuşurdum. Bu sefer konuşamamanın eksikliği üstümde kaldı.

Onur benden önce gelmiş.
"Tek başına halledebildin mi buraları" Yüzüne anlamamış gibi baktım. Sonra bi an dank etti dedikleri, "ha evet hallettim ya" diyerek kısa kestim.

İnanmayacaksınız ama ilerleyen saatlerde dün zorla eve taşıdığım çocuk geldi. Benden bi içki isteyip bahşişinin iyi olup olmadığını sordu. Bende sadece "dünden sonra içmek istediğine emin misin" dedim. Gülümseyip "ver ver" dedi. Sonuçta işim bu diye düşünüp verdim bende. Aslında evet bahşişide iyiydi. Bin lira koymuş masaya.

"Evin güzelmiş" diyince ona baktım. Ne demek şimdi bu. Evimimi inceledi birde.
"Anlamadım"
"Bence anladın" diyip göz kırptı. Off neden bu kadar erken geldi ki. Gece gelseydi başkalarıyla ilgilenir Onur a paslardım onu. Ama bu saatlerde gelenlerle ben ilgilenirim genelde. (Saat 10 gençler)

Ben cevap vermedim ama onun pek susası yok anladığım kadarıyla.
"Beni oraya nasıl taşıdın" yüzüne ciddi misin der gibi baktım. Ama gayet ciddi olduğunu anlayınca cevap verdim.
"Taksi şöförü yardım etti"
İçkisinden bir yudum alıp "anladım" dedi.

...

Şaka gibi ama o kadar çok konuştu ki kurtulmak için içtim. Ve normalde yapmayacağım bir şekilde içmeye devam ettim. Aslında bunda onun da katkısı oldu. Ama son saatlerde Onur bana "sen bu halde işimi zorlaştırırsın taksiye bin git burayı ben hallederim" dedi. Bende sözünü dinleyip gittim. Çünkü bi kaç kez aynı şeyi ben de ona yapmıştım.

Dışarda taksi ararken dünkü adam arabasıyla yanıma geldi.
"İstersen ödeşelim" dedi ve yanında ki koltuğu gösterdi. Kızacaksınız bana ama bindim. Eve gitmek istiyorum. Ve sarhoşum.

O yine saçmalarken ben karanlığa hapsoldum. Zaten evimi biliyor sıkıntı yok...













Lilyum un başına bişey gelmez inşallah.

O değil Yağız bunu öğrenirse ne olur!?

Ayrıca Eda ile Lilyum konuştu ama Yağız yoktu. Yağız nerde!?

Lilyum bırakıyorum buraya🙃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lilyum bırakıyorum buraya🙃

Av-Avcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin