Bir av hikayesi
Güçlü bir kız bir gün avcısının eline düşer ve hayatında ilk kez hiç bişey yapamıyordur
Ölmeden kurtulması gereken avcısına gittikçe çekilir ama bunun yanlış olduğunu kendine söyler durur...
Club geldiğimizde Eda ablam, Ela, Bartu ve Melih de önünde durmuş bizi bekliyolardı. Oha yalnız çok güzel olmuşlar. Tamam Ela nın ateş etmesine alışkınım ama Eda ablamı daha önce hiç böyle görmemiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu da Eda bi daha yeni karakter falan diyip tanıtmak istemedim hem benim işim belli olmaz. Bi anda bi yere yollarım, ölür falan sonra boş yere tanıtımı olmuş olur. Gereksiz. Bora ve Bartu yı tanıttım mesela sonra bi baktık Bora ölmüş. Bide şey Eda ablam da Ela ile yaşıt. Doğru hatırlıyorsam 33 yaşındaydılar. Gerçiii hikaye başladığında öyleydi ben bir sürü zaman atlaması yaptım. Tamam ya 35 olsunlar. Çünkü net 1 sene atladım öbür atlanan aylar da toplanırsa 1 yıl daha eder. Bu durumda Yağız 30, Nur 26, Lilyum da 22 yaşında olmuş oluyo. Bartu, Melih ve Ahmet in yaşlarını söylemedim hiç ama onları da siz kafanızda tasarlayın ya. Zaten doğum günü bile yapmıyorum kimseye yaşlar çokta önemli değil.
Yani güzel kız ama genelde sevmez abartı şeyleri. Asil takılmayı daha çok sever. Ona verin takım elbise, verin pantolon falan yani.
"Waow ateş ediyosunuz" Ela Eda ablama dönerek "Bak dedim işte çok güzel oldu diye" dedi. Evet belli oldu Ela nın işiymiş. Eda ablam "ya tamam güzel oldu da ne biliyim bi benlik değil" dedi Melih hemen "meleğim çok güzel oldun" diyip döndürdü onu.
İçeri girip oturduk. Salak salak içip sohbet falan ediyorduk. Aslında ben sadece sohbet ediyorum içmek benlik değil.
Ela en son dayanamayıp "lan konuşmaya mı geldik. Hedef bu olsaydı evde de oturur içki eşliğinde konuşurduk" dedi. Sonra bana bakıp "yemedi çok güzel olmuşsun" dedi. Eda ve Nur a elini uzatıp "leydilerim sizi piste alabilir miyim" dedi. Onlarda gülüp elini tuttular hemen. Sonra da dansa gittiler. Ya ben bunlarla mı kalıcam. Tabiki kalmicam. Kalkıp peşlerine düştüm hemen.
Ela ya "aşk olsun" dedim. "Ya ben napıyım sana bakınca Yağız öyle bi baktı ki kaldıramadım" Ben bişey demeden Eda ablam lafa girdi "ya bişey dicem siz bu Yağız dan neden korkuyorsunuz. Melek gibi çocuk o kadar zamandır yanınızdayım. Bi kere olsun sesini bile yükseltmedi. Ama hepiniz korkuyorsunuz"
Ne diceğimi bilemedim. Ela ve Nur da susunca sessizlik oldu. Bi anda elinde içkilerle dört çocuk yanımıza geldi. Kurtarıcımsınız yemin ederim.
Çocuklardan biri "Bu kadar güzel olmak suç değilmiydi" diyip bana elinde ki içkilerden birini uzattı. Neden bilmiyorum ama Eda ablamın dediğinden sonra Yağız ın yaptıklarını hatırladım. Ve bunları düşünmemem gerek. Adamın elindeki içkiyi alıp dikledim.
Ela ne yaptın der gibi bana bakınca ne yaptığımı fark ettim. Bildiğin çocuğun teklifini kabul ettim ben az önce. Hayır ya zamanı geri alma özelliği falan yok mu burda, anlık oldu yemin ederim.
Yağız, Bartu ve Melih yanımıza geldi. Hiç bişey demeden Yağız a bakıyorum sadece. Ben bu bakışları biliyorum az sonra ağzına sıçıcam dikkatli ol diyo resmen.
Bartu çocuklara "gidin hadi" dedi. Bana içki veren çocuk "niye ya benim işim güzel gidiyodu dimi güzelim" diyip bana göz kırptı. Yağız belimden tutup sertçe kendine çekti. Ama hiç bişey demedi. Çocuk "rahatsız etmesene olum kızı. Beni seçti kız işte" dedi. Yağız yine bişey demeyince Ela bi anda "lan gitsenize!" diye yükseldi. Çocuklardan diğeri "tamam sorun yok sevgilisi olan insanlarla işimiz olmaz. Hadi gençler yürüyün" dedi. Hepsi peşinden gidiyodu ama benle konuşan durmaya devam etti.
Çocuk geri gelip "olum gelsene" dedi O da "lan görmüyor musun kız korkuyo. Başka bişey var burda" dedi "La sanane" diyip ittire ittire götürdü onu.
Yağız ilk kez konuştu. "Evlere dağılalım" Ela atlatıp "hayır... yani gidelim tadı kaçtı buranın ama başka bi yere geçelim, gece berbat olmasın" dedi Yağız belimi sıkınca "evlere gidelim ya" dedim hemen. Melih benle Yağız a bakıp "bence de bi yere uğramaya gerek yok hemen evlere" dedi.
Melih in dediğinden sonra kimse bişey demeden dağıldık. Nur bizle geldi. İyi ki geldi. Yağız la tek kalırsam naparım bilmiyorum.
Yol boyu ne Nur ne de ben konuşmaya cesaret edemedik. Yağız da yola odaklandı hiç bişey demedi. Ve bu bana çok daha korkunç geliyo. Eve gelince Yağız arabadan inip bizi beklemeden gitti. Nur hemen "bak ben anladım. Eda nın dediği şeyden sonra içme isteği geldi içtin. Ama bunu Yağız a açıklaman gerek yoksa..." sustu o da indi ve gitti. Hemen peşinden bende gittim.
Eve girdiğimde Nur odasına çıkıyordu. Yalvaran bakışlarla ona baktım ama karışmak istemediği belliydi. Yağız salonda oturmuş duruyordu. Yanına oturdum hemen.
"Yağız ben-" boğazımı sıkmaya başladı. "SEN ÖYLE Mİ SEN. HİÇ YORULMA SEN. BEN SÖYLİYİM NE OLDUĞUNU. SEN BENDEN KURTULMAK İÇİN BELİZ DEN BİLE DAHA İYİ Bİ PERFORMANS GÖSTERDİN. BUGÜN EVE GİTMENE İZİN VERİNCE DE BAŞARDIĞINI ANLADIN. SONRA DA O APTAL İLGİNİ ÇEKİNCE AMAAAN BOŞVER ZATEN ALDIM BEN BU SALAĞI AVCUMA OYNUYORUM DİYİP..."
Eline vurabildim kalan gücümle biraz daha sıkarsa bayılabilirim. Nur bi anda aşağı indi. "YAĞIZ DUR ÖLÜCEK" "ÖLSÜN LAN ZATEN" ölmemi mi istiyo hayır ya hayır yardım edin nolur. Ölmek istemiyorum hayır. Ağzımı falan açıyorum ama işe yaramıyor.
"YAĞIZ MORARDI KIZ BIRAK NOLUR" Nur bağırıyo ama işe yaramıyor. "Yağız bak Eda senden neden korktuğumuzu sordu, melek gibi çocuk, neden korkuyorsunuz dedi, afalladık bi anda bişey diyemedik, o çocuklarda o zaman geldi zaten, Lilyum da ne diceğini bilememenin-" gerisi koca bir karanlık...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
