(Lilyum)
Geldik. Burası çok güzel cidden ama mekan yeni açılmamış yani daha açılmamış. Ela bi adamla birlikte kameralar karşısında kırmızı ipi kesiyo şuan.
Açılıştan sonra mekanın yemek yerine geçip oturduk. Masada beş kişiydik. İpi Ela ile kesen adam da bizleydi. Ela fazla heyecanlı. Bi anda bize dönüp "aaa ben sizi tanıştırmadım" dedi
"Bu Bartu sevgilim" diyip adamı gösterdi. Ardından Bizi gösterip "bebeğim bunlarda Nur, Yağız ve Lilyum" dedi
Adam "sizi duymuştum ama seni ilk kez duyuyorum Lilyum... Lilyum değişik bi adın var anlamı ne"
Ben bişey demeyince Ela "saflık ve yeniden doğuş anlamına gelen çiçek demekmiş" dedi
"Anladım" diyip güldü o da. Sonra uzun bi sohbete daldılar.Masaya bi adam geldi. Bartu ile el sıkıştı ardından Ela yı gösterip "sırf sevgilin diye basit bi lise mezunuyla ortak olmak mantıklımıydı sence" dedi
Ela sinirlendi ama asilliğini hiç bozmadan "bunu babasının şirketine konmuş bir adamın demesi ne komik hemde bildiğim kadarıyla babanız ilkokul mezunuydu dimi" diyince Bartu sırıttı.
Adam şaşırmış bi şekilde "siz bunu nerden biliyosunuz" diyebildi sadece
Ela da yine en asil haliyle elini uzattı ve "sizle tanışamadık dimi haklısınız ben Ela" diyip adamın gözlerinin içine içine baktı.
Adam en son elini sıktı ve "Ömer" diyip gittiBartu Ela ya bakıp "sen de bişeyler var da neyse" dedi
"Ne olucak bende ya"
"Kızım inşaatı durdurdun ben Bora yla uğraşamam dedin sonra bi anda başlattın hallettim ben boşver dedin şimdi ise Ömer beyin sayılı kişilerin bildiği sırrını bi anda söyledin ki işin garip tarafı bende sadece bi sırrı olduğunu biliyodum. İçerik yoktu yani garip cidden" dedi
Ela Yağız a baktı sonra da Bartu ya bakıp güldü.
Bi dk Yağız buldu dimi Yağız ın şu bi ay uğraştığı iş buydu kesin insanları takip ederek sırlarını öğrenen bi adam sonuçta onun için çocuk oyuncağı olmuştur.Bi kaç kişi daha masaya gelip selamlaştı ardından herkesin önüne yemekler gelmeye başladı ve yemeğe geçildi.
Ela ve Bartu insanları alıp kulübü gezdirmeye başladı. Nur da birini gördüm diyip gitti. Ben Yağız la tek kaldım ama Yağız da neresi olduğunu çözemediğim bi yere kitlendi.
İnanmicaksınız ama Yağız dur burda biri gelirse de ben gelene kadar tek kelime etme diyip gitti.
Şaka mı bu yarım saattir tek başıma oturuyorum kaçsam kırk kere kaçmıştım da yakalandıktan sonra olucaklar kaçmama engel oluyo işte. Tamam başlarım şimdi tabulara. Ben içiyorum sıkıldım be yeter. Hem kimse bana içme demedi.
Kaçıncı kadehteyim bilmiyorum ama somurta somurta içiyorum sadece. Bi adam yanıma geldi. "Sabahtan beri sizi izliyorum tek başınıza oturuyorsunuz bi sorun mu var" dedi. Ne yapmicaktım ben. Biri gelse de yapmamam gereken bişey vardı neydi? Ohooo gelmiyo aklıma neyse boşver. Adam halada oturmuş bişeyler diyo sevmedim ama ben bunu vermicem cevap.
Bi içki daha alıyordum ki garson izin vermedi.
"Hanımefendi üzgünüm ama size daha fazla içki vermememi söyledi Yağız bey ayrıca yerinize oturmanızı ve yanınızda ki adamı da kovmanızı söyledi"
"Anca emir versin zaten o pislik" diyip oturdum yanımda ki adam "kim o pislik" diyince
"Sanane be hem duymadın mı gitsene sen" dedim
"Bence sizi bırakmiyim biri kaçırır falan" diyince kahkaha attım.
Adam "çok güzel gülüyorsunuz" dedi göz devirip önüme döndüm.Bana bak Lilyum ağzını tutman gerek sarhoşsun biliyorum ama ağzını tutman gerek unutma bunu yalvarırım unutma
Adam bişey dedi "UNUTMASANA YA" diye bağırdım adama
"Anlamadım neyi unutmicam" dedi
Ağzımı tuttum hemen "unuttum işte. Senin yüzünden hep. Gitsene be sen" adam sadece güldü ve durmaya devam etti ohooo sıkıldım ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Av-Avcı
Mystery / ThrillerBir av hikayesi Güçlü bir kız bir gün avcısının eline düşer ve hayatında ilk kez hiç bişey yapamıyordur Ölmeden kurtulması gereken avcısına gittikçe çekilir ama bunun yanlış olduğunu kendine söyler durur...