(Lilyum)
Duvara sağlam bir yumruk attı. Masayı dağıttı. Sonra bi anda geri çekildi. Ve gitti. Hemen peşinden gittim. "HER KAVGAMIZDA KORKAK GİBİ KAÇICAKSAN Bİ DAHA GELME" bu sözlerimle arkasını döndü. Bana yaklaşmaya başladı. Ayaklarım ne kadar geri git, kaç diye bağırsa da dinlemedim.
"Bebeğim sana zarar vermek istemiyorum. Anlamıyor musun ya zarar verdirtme kendine işte. Sınırlarımı zorluyorsun. Yapma şunu. Ben kaçmıyorum. Senin kaçmana yardım ediyorum"
"Neden sürekli bana zarar vermek istiyosun, istemesen olmuyo mu, neden ya neden"
"Yapma Lilyum yapma işte. Beni kendinle sınama yapma şunu" alnını alnıma dayadı. "Seni çok seviyorum. Hiç istemiyorum. Sana zarar vermek hiç istemiyorum. Ama öyle zorluyorsun ki bazen beni" saçlarımı okşadı. Dudaklarıma buse kondurdu "seni çok seviyorum ve sana saygı da duyuyorum ama beni kendinle sınama" bu sözüyle başımı iki yana salladım. "Sen bana saygı duymuyorsun. Saygı duysan bende sınamam seni zaten"
"Duyuyorum yemin ederim duyuyorum. Ben seni sex sırasından çok zorluyorum. Senin o anlardan sonra korunmak aklına gelmiyordur diye yapıyordum. Sende zaten istiyosun da söyliyemiyosun sanıyordum. Sana saygı duymamakla alakası yok bunun. Yemin ederim yok"
"O zaman sorun da yok Yağız. Bu kadar sinirlenmeden, ortalığı yıkmadan sadece bunları söylemen gerekiyordu. Ben artık senin boş yere sinirlenmeni istemiyorum. Her sinirlendiğinde acaba bana zarar vericek mi diye düşünmekten çok yoruldum. Anla artık beni de anla"
Geri çekildi. "Bebeğim ben buyum. Sana zarar vermek asla istemiyorum. Ama sinirlendiğimde ne yapıcağı belli olan bi insan değilim. Tamam sana zarar vermemek için sonuna kadar savaşırım. Ki şu anda da bundan farklı bişey yapmadım. Ama sen suyuma gitmek yerine daha çok üstüme geldin. Bu mantıklı mı cidden ya"
"YA SEN BU DÜNYADA SİNİRLENEBİLEN TEK İNSAN FALAN MI SANIYOSUN KENDİNİ. GÜÇLÜ OLAN SENSİN DİYE SİNİRİMİ BASTIRAMAM. HİÇ KUSURA BAKMA. BENİM DE Bİ SİNİRİM VAR VE EĞER BENİ SİNİRLENDİRİRSEN ONU SANA GÖSTERİRİM. VE HAYIR BU SIRADA SENİN SINIRLARINI DÜŞÜNMEK ZORUNDA DA DEĞİLİM" bi anda içimdekileri kustum. Bu kadarını bende tahmin etmiyordum. Ama kustum işte.
"Tamam sen de sinirlenebilirsin tabiki buna lafım yok. Ve hayır hedefim gücümle seni baskılamak falan değil. Ben zaten senin sinirine kızmadım. Ben her sinir anında beni benden gitmekle tehdit etmene sinirlendim. Biz birbirimize söz verdik. Ve sen bu sözden sürekli caymaya çalışıyorsun"
Tamam bu konuda biraz haklı olabilir. Ama hedefim caymak değil. Sanırım ben o sözü verirken kendimden fazla emindim. Ama artık değilim. Ya ben ana göre hareket eden bi insanım. Bugüne kadar verdiğin kaç sözü tuttun deseler beş parmağı geçmez derim. Ben buyum işte. O an o sözü vermem gerekir veririm. Şu an o sözü çiğnemem gerekir çiğnerim.
"Bebeğim ne düşünüyosun" cevap vermeden sarıldım ona. Haklı sonuna kadar haklı. Ama ben de buyum. Sözlerini tutamayan bi aptal. Benim hayat felsefem zorda kalırsan kaç. Ben bu felsefe ile yaşarken bu adamda nasıl kalıcam, hiç bir fikrim yok. O da sarıldı bana. "Anladım. Gel uyuyalım" diyip kucağına aldı. Yatağa yattık birlikte.
...
"YA DÜĞÜNÜ OLAN BİZ MİYİZ ACABA UYANSANIZA LAN" yoğun bi sarsılma ve cırlama sesi ile uyandım. Korkuyla gözlerimi açıp sıçradım. Ama Yağız beni sıkıca tutup "korkma ablam, Eda ve Nur sadece" dedi. Etrafa baktığımda cidden üçünün gülerek el salladıklarını gördüm.
"Ya insan böyle mi uyandırılır"
"Valla her yolu denedik. Özellikle Eda baya sakin yaklaştı. Ama baktım uyanmıyorsunuz. Bir numaralı taktiğimi kullandım. Ya ayrıca sen Yağız a ne yaptın. Bu çocuk normalde uyumaz, uyuduğunda da çıt sesine uyanır. Ama iki saattir uyanmıyor. Hatta halada uyanmadı. YAĞIZ" oha Yağız demesiyle Yağız a tokat atması bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Av-Avcı
Gizem / GerilimBir av hikayesi Güçlü bir kız bir gün avcısının eline düşer ve hayatında ilk kez hiç bişey yapamıyordur Ölmeden kurtulması gereken avcısına gittikçe çekilir ama bunun yanlış olduğunu kendine söyler durur...