(Lilyum)
Nur un odaya girmesinden 3 gün geçti. Konuyu bi daha hiç açmadı ama düşünüyo. Hareketleri tuhaflaştı çünkü. Bu gün akşam yemeğinden sonra Yağız beni odaya kilitleyip gitti. Bayadır kendi kendime düşünüyorum.
Yağız bi hışımla içeri girdi. Hayır ya bişeye sinirlenmiş. Benden çıkarmasın nolur.
"Gel" dedi. Hemen yanına gittim şu durumda karşı gelmek pek mantıklı olmaz. Yüzümü okşayıp
"Sence ben nasıl bir adamım" dedi. Ne dicem şimdi hayır ne olduğunu bilsem ona göre konuşurum da bilmiyorum ki. "CEVAP VER" diye bağırınca kendime geldim. Bi adım geri atıp "bilmiyorum diyebildim sadece.Üstüme geldi "2 aydır burdasın hiç mi anlamadın karakterimi ben seni 3 ayda çözdüm" dedi.
Tamam madem cevap verme hakkı tanıyo konuş kızım "sen beni hayatımı yaşarken gizlice izleyerek tanıdın. Ben senden habersiz salak salak her zaman ki yaşamımı sürdürüyodum. Bu yüzden her anıma şahit oldun ve beni tanıdın. Bense sadece bana gösterdiğin kadarını görebiliyorum. Aynı şey değil"
Dikkatlice yüzümü inceledi. Aslında korkuyodum ama yine de gözlerimi gözlerinden çekmedim.Yatağa oturdu "sevgiyi hak etmiyo muyum sence" demesiyle kaldım. Beliz in yazdıkları benim düşüncelerim ne oldu da şimdi bunu diyo ki bana bişey mi öğrendi de beni deniyo acaba. Ya Nur bişeyler anlattıysa "hak etmediğimi düşünüyorsun dimi" sanırım yine fazla sessiz kaldım.
Yanına oturdum "hayır aslında ablana karşı olan tavırların yada Nur a karşı olan tavırlarını da gördüm. Sevgiyi hak ediyosun ama sevgi verdiğin insanlarınkini. Örnek veriyorum benimkini hak etmiyorsun. Çünkü bana normal davranmıyorsun, sevgi vermiyorsun. Hatta..." diyip sustum ne diyebilirdim ki başka
Bana bakmaya başladı. Yere odaklandım neden bilmiyorum ama ona bakmak hiç istemiyorum şuan. Saçlarımı eline dolayıp geri çekti. Ağzımdan ufak bi çığlık koptu. "Elimde olmana rağmen halada fazla cesaretlisin. Senden o cesareti alalım ama dimi"
"HAYIR yani pardon. Ben bişey yapmadım. Sen sordun cevap verdim. Madem benim düşüncelerimi merak etmiyodun niye sordun ki" saçlarımı biraz daha çekti boğazıma başını eğdi. Derin bi nefes alıp "çok güzel kokuyosun" dedi. Biraz daha koklayıp bi öpücük bıraktı.Önüme geçip üstümü çıkarttı. Artık bu hareketine tepki vermiyordum. Çünkü nerdeyse her dk beni çıplak bırakıyordu. Vücudumda elini gezdirmeye başladı. "Sana bıraktığım bu yaraları kimse bırakamaz biliyorsun dimi" tutamadım kendimi
"Evet kimse o kadar cani değil çünkü" gülümsedi
"Aslında cani. İnsanlar sandığından daha cani" diyip incelemeye devam etti."Senin hakkında her şeyi biliyorum ama hikayende bi tuhaflık var.... Bi ailen var hemde baya kalabalık. Anne tarafın, baba tarafın, kuzenlerin hepsi var ve yaşıyorlar. Neden anne baban öldükten sonra onlardan kopmayı tercih ettin. Çok saçma insan ailesine daha çok bağlanır böyle anlarda sense onlardan uzaklaştın" kaldım ne dicem şimdi aslında soru mu sordu onu da bilmiyorum halada morlukları ve kızarıkları inceliyor.
Yüzüme bakıp "cevap vermicek misin" dedi
"Veriyim madem merak ediyosun ve istediğim kadar saklıyım sonunda öğreneceksin. Ama öyle beklediğin kadar çetrefilli değil he. Çok basit bi cevabı var. Anılardan kaçtım" yüzüme bakmayı bıraktı. Yine vücuduma baktı."Ah benim küçük avım yalan söylemeyi ne zaman bırakacaksın. Sen sadece anılardan kaçmamışsın sen ailenin mezarına 2 sene boyunca bi çok kez gitmişsin ama aileni görmemişsin. Başka bişey var ve bana yalan konuşuyorsun. Söyle işte" diyip belimi iki yandan sıktı. Bi anda irkildim biraz da canım acıdı ama bişey demedim. Ne diyebilirim ki haklı aslında ben sadece anılardan değil ailemden de kaçtım ama bu kısmı hiç düşünmedim.
"Cevap ver" diyip biraz daha sıktı. Pür dikkat yüzüme odaklandı. Benim de dikkatimi çeken kısım buydu aslında. Vücudumun her yerine zarar veriyordu. Ama yüzüme hiç vermedi. Bekliyorum der gibi başını eğdi.
"Teyzemle kavga etmiştim beni ailemi sevmemekle suçladı. Açıkçası ailesine fazla bağlı biri de olmadım hiç bi zaman anılardan kaçmışken onlardan da kurtulmuş oldum işte"
Gülümsedi "onlardan kurtulmasaydın şuan hayatını yaşıyo olurdun belki de"
"Hayır sen onların yanında meleksin. Hayatım boyunca psikolojik şiddetin alasını uyguladılar bana sense bunu hiç yapmadın. Ve sana bi sır veriyim mi asıl şiddet insanın kalbini kıran şiddettir ben sana katlanıyorsam tek sebebi kalbimi halada kıramamış olmandan başka bişey değil" ne dedim ben şimdi kendime bile itiraf edemediğim şeyleri pat diye bu adama mı söyleyiverdim.Kaşları havalandı ve hafif tebessüm etti. Ayağa kalkıp çenemi kaldırdı. Ona bakınca eğilip dudaklarımı öptü. Altımda ki taytı da çıkarıp yatmamı sağladı. Yanıma girip arkadan sarıldı. Başını boynuma gömüp "biraz daha konuşursak dayanamıcam uyu" dedi.
Dudağımı ilk kez nazik öptü. Normalde hep sinirliyken öper hatta çoğunlukla ısırıp kanatmaya özen gösterir. Yüzümde zarar verdiği tek yer dudaklarım zaten.
Arkamda bi sertlik hissettim. Noluyo be azmış olamaz dimi zaten belimi okşuyo. Hayır ya. Hemen dönüp yüzüne baktım.
"Sus ve uyu bişey yapmicam" dedi sadece gözünü açma zahmetine bile girmedi ve böylesi daha iyi sanırım.
Ne oldu şimdi, Yağız neden böyle yaptı, ne hissediyo!?
![](https://img.wattpad.com/cover/357762030-288-k18687.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Av-Avcı
Mystery / ThrillerBir av hikayesi Güçlü bir kız bir gün avcısının eline düşer ve hayatında ilk kez hiç bişey yapamıyordur Ölmeden kurtulması gereken avcısına gittikçe çekilir ama bunun yanlış olduğunu kendine söyler durur...