Final

188 7 7
                                    

(Yağız)

Karakolda ifademi aldılar. Melisa dan başlayıp bugüne geldim. Her şeyi tek tek anlattım.

"Tamam son bir soru, neden teslim olmaya karar verdin"
"Çünkü eskiden öldürdüğüm insanların ardından pişmanlık duymazdım. Ama ben son öldürdüğüm insanlar için büyük bir pişmanlık duyuyorum"

Evet doğrusu bu. Ben düşündükçe Lilyum un beni aldatmadığını fark ettim. Eda ve Melih e çok değer verdiğimi fark ettim. Ablam... ablamı zaten hiç öldürmek istemedim. Bi anda oldu. Hepsi için çok pişmanım.

Mahkemeye 1 hafta var. Ama bugün ablamın ve diğerlerinin cenazesi var. Amcam avukat üzerinden benle konuştu. İçlerinden birinin cenazesine gitmemi ayarlayabilirmiş. Bende ablamı seçtim.

Cenaze saatinde beni kelepçeli bi halde mezarlığa getirdiler. Ama annemlerin cenazesinden sonra bizi bir kez bile ziyaret etmeyen dayım ve yengem de burda. İkisinden de nefret ediyorum.

Amcam yanıma gelip "ne derlerse desinler sakin kal" dedi. Ama zaten bişey demeye cesaret edemediler. Sadece ters ters bakıyorlar. Tabi bu durumda sabrımı sınıyor, orası ayrı.

Toprak atma kısmında sabrımı iyice zorladılar. Bende atmak için ilerledim. Ama kürek dayımdaydı. Elimi uzatınca "neden seni bunla öldürmeyeyim ki" dedi. Çünkü yapamazsın gerizekalı. Ters ters yüzüne baktım. Vermesini bekledim.

İnatla vermesini bekledim ama o da inatla vermedi. En sonunda amcam daha fazla dayanamayacağımı fark edince dayımdan alıp bana verdi. Aldığım an toprağa batırdım. Ama atamadım. Bişey tuttu beni o an. İlk kez toplum içinde gözümden yaş geldi. Bişey olmamış gibi yaparak attım toprağı.

Dayım "ne kolay attın öyle. Tıpkı öldürdüğün gibi" dedi. İşte o an son nokta koyuldu.

(Ahmet)

Yağız, Levent in (dayısı) üstüne yürüyüp "NE DİYOSUN LAN SEN" diye bağırdı. Polisler devreye girecekti. Ama hemen yanlarına gidip "yanlış bişey yapmaz. Maksimum iki atışırlar. İzin verin kozlarını döksünler. İlerleyen vakitlerde yanlış bişey olmasın" dedim. Yağız kendi kendini ihbar ettiği için zaten daha ılımlı yaklaşıyorlardı ona. Bende öyle diyince geri de durdular. Ama en ufak hatada devreye gireceklerini de söylediler.

Levent geri de durmadı. Tam salak yemin ederim.
"Ne yaparsın lan beni de mi öldürürsün tüm ailemi parçaladın sen benim. Geriye kalan tek kişiyi de öldürdün. Ne bekliyorsun, ooo canım yeğenim öldürdün onları ama biz seni yine de çok seviyoruz dememizi falan mı!? Eğer beklediğin buysa çok beklersin" Yağız sinirle soluyor. Ama kendini kastı ve sadece "saygı duyman yeterli" diyip toprak atmaya geri döndü.

"Benim kardeşim aptaldı. Seni doğurmak en büyük hatasıydı. Baban gibi sende bi şerefsizden başka bişey değilsin" Levent in bu sözleri Yağız ı delirtti. Kürekle kafasına vurdu. İkinci için kaldırmıştı ki Leyla (yengesi) Levent in üstüne kapanıp "nolur yapma" diye yalvarmaya başladı.

Yağız gülüp geri çekildi. Küreği yere attı. Sonra da Leyla ya "bence kendini birilerine siper etmeden önce iyi düşün. Eğer ikinci kez vurmak isteseydim, senin araya girmen hiç bir şey değiştirmezdi" dedi.

Bu hamlelerden sonra Yağız ı götürdüler. Bir daha ancak mahkemede görüşürüz. Ama bende bunu bekliyordum. Polisler gittiği an adamlarıma Levent ve Leyla yı almaları için işaret verdim. Onların yaşamasının tek sebebi Ela idi. O da artık olmadığına göre ölmemeleri için bir sebep kalmadı.

(Yağız)

Mahkeme günü geldi. Hakim bana ifademe eklemek istediğim bir şey olup olmadığını sordu. Olmadığını öğrenince de konuşmak isteyen birinin olup olmadığını sordu. Nur ilk kez orda konuştu. Bugüne kadar yüzüme hiç bakmamıştı. Bugün ilk kez yüzüme bakarak konuşmak istediğini söyledi.

"Ben Yağız ı hep çok sevdim. O kadar şey anlattı ya size. Hepsini biliyordum. Ama sustum. Çünkü benim bu olay başladığında ki gündemim başkaydı. Yağız ın kuzenim olduğunu çok geç öğrendim. Ama bilemememe rağmen o hep benim abim gibiydi. Ben onu hep çok sevdim, çok değer verdim. İşin garip tarafı halada da veriyorum. Lilyum onu sevdi. Çok sevdi hemde. Ona hayatı boyunca aradığı sevgiyi verdi. Ama o yok etti her şeyi. Her zaman yaptığı gibi. Yağız iyi olan her şeyi yok etmekte bir numara olan bir insan. Lilyum ölmeyi hak etmedi. Yaptığı her şeyi bilmesine rağmen onu sevdi. Ve buna rağmen öldü. Yağız ı azcık tanıyorsam, şu an kendini ihbar etme sebebi de bu. İlk kez yaptığı şeyi karşı tarafın hak etmediğine inanıyor. Bu yüzden kendini ihbar etmesi falan onun günah çıkarması gibi bişey" dedi ve sustu.

Hakim eklemek istediği başka bişey olup olmadığını sordu. O da "yok" dedi.

O noktadan sonra ben hapse girdim. Bi daha ne zaman çıkarım bilmiyorum. Çıkmakta istemiyorum. Nur haklıydı. Ben günah çıkarıyorum. Ve sonuna kadar çıkmadan burdan gitmem.

Hapiste hiç konuşmadım. Ağzımı biri kapadı resmen. Kimseye tek kelime etmedim. Kendi halimde takıldım hep. Ve bir gün uykumda şişlenerek öldürüldüm. Benim hikayem de burda bitti. Benim ölümüm herkesin yararına oldu belki de. İyi ki öldü diyen bir çok insan vardır.

The End












Gelelim önermeye. Ben bu hikayeyi yazmaya başladığımda mutlu bir son hayal etmiştim. Çünkü ben böyle kitaplar okumayı seviyorum. Ama bişey fark ettim. Bu kitapların hepsinin sonu mutlu son.

Size bir sır veriyim mi!? Gerçekte bu hikayelerin sonu mutlu bitmiyor. Bu hikayelerin, bizim dılarda bas bas bağırdığımız zorla evlilikten, kadına şiddetten hiç bir farkı yok. Bu hikayeler resmen o kadınlara sevgi verirsen iyileşirler diyor. Ama öyle bişey yok. Bi insan kötü bişey yapıyorsa ondan uzak durun. İçinde ki iyiliğin ne kadar olduğu önemli değil. Yada onu ne kadar sevdiğiniz.

Evet bazı şeyler psikolojiktir. Herkesin bu dünyada aradığı şeyler vardır. Mesela Yağız ın ki sevgiydi. Peki ne oldu, Lilyum ona sevgi verdi. Ama Lilyum un sevgisinden en ufak şüphe ettiğinde her şey bitti. Kötü bi karar verdi. Ve Lilyum öldü.

Kimse bozuk bi oyuncak sizde onun tamircisi değilsiniz. Kötü karar veren insanlardan uzak durun. Çünkü bir gün o kötü karar size zarar verir. Bu belki yakın zamanda belki de uzak zamanda olur. Ama emin olun ki olur.

İlaçlar yada sevgi yada ilgi kimseyi kalıcı olarak düzeltmez. Bir gün o ilaç yada sevgi yada ilgiyi ona vermezseniz yada vermediğinizi hissederse yanlış kararı verir. O yüzden tekrar ediyorum UZAK DURUN.

Böyle şeyleri de sadece okuyun. Gerçeklerin farkında olarak sadece okuyun yada izleyin, fark etmez. Ama sakın imrenmeyin. Çünkü bu hikayelerin sonucu gerçek hayatta pekte iyi bitmez.

Öyle işte. Elveda. Bi sonra ki hikayemde görüşmek üzere. 😉🤎

Av-Avcı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin