(Lilyum)
Bir aydır Yağız yanıma yemek vermek haricinde uğramıyor. O saatleri de ezberledim artık hep aynı saatte geliyo bende hemen günlüğü koyuyorum yerine. Zaten Nur da arabasını kontrol ediyo ben dalar giderim diye her gelişinde üç kez kapıma vuruyo.
Sadece Beliz in günlüğünü okumakla yetinmedim okumuşken hepsini okiyim dedim. Diğer çekmeceleri de kırıp günlükleri okudum. Aslında sadece Beliz in kini okicaktım. Ama sonra konunun Melisa ile çok alakası olduğunu anlayınca onun kini de okudum sonra diğerleri de geldi peşinden işte. Ama bu durum iyi mi oldu kötü mü oldu emin değilim. Tamam Beliz in ve Melisa nın günlüğünde çok fazla ipucu vardı. Ama diğerleri korkunçtu. Yağız dan korkmamı sağladı okuduklarım. Resmen Yağız yemek vermek için odaya girdiğinde bile korkuyla bakıyorum ona. Biliyorum bişey yapmicak ama korkuyorum işte napıyım.
Son günlüğün son sayfasındayım. Normal de nolur ne olmaz diye geceleri okumuyorum. Nur çoğunlukla uyuyo oluyo çünkü. Ama son sayfalara gelince bitireyim bir an önce dedim.
Ne! Dur kapı açılıyo! Ne yapıcam ben şimdi!? Hemen günlüğü çekmeceye koydum. Ama kapatamadan Yağız girdi. Bi çekmeceye bi bana bakıyo. Korkuyorum yardım edin.
Bi anda Nur diye çığlık attım. Bu süre de sürekli onla konuşmuştuk bazı şeyleri. Ela başlarda geliyordu ama sonra gelmeyi bıraktı zaten beni göremiyor diye Yağız ın işi bitince onla gelmeye devam ederim demişti. Bende Nur la baya yakınlaştım tabi durum böyle olunca.
Nur bişey mi oldu diye bağırarak içeri girdi. Girdiği an Yağız la bakışmaya başladı. Yağız sadece haberin var mıydı dedi ona. Nur bana baktı. Tamam ne derse uyum sağlicam ben yandım diye kimsenin yanmasına gerek yok.
"Yağız özür dilerim" dedi yaktı kendini benim yapabileceğim bişey yok. Bana Beliz in ölümünü de anlatmıştı. Aslında Beliz e de yardım etmiş baya ama o zamanlar kendini ele vermemiş. Beliz de aynı şekilde ama şimdi verdi kendini ele.
Yağız bana dönüp "sana okuyamazsın dedim gayet açıkça dedim bunu dimi" ses tonu çok sakindi ama korkutucuydu da aynı zamanda. Başımı sallayabildim sadece.
"Sende bana karşı geldin ve okudun onları. Umursamadın sözümü öyle mi"
"Hayır hayır öyle değil yemin ederim"
"NASIL"
Nur "Yağız bağırma korkuyo" dedi
Yağız ona dönüp "sen sakın konuşma" dedi sonra bana döndü saçlarımdan tutup sürükledi beni. Dengemi kurup kalkamadım baya sürükleyerek indiriyor beni. Merdivenlerden bile sürükledi. Çok canım acıyo napıcam ben şimdi. Hayır ya. Tahmin etmiştim kızıcak demiştim ama bu kadar değildi.Bi odaya soktu beni. Bırakıp kalk diye bağırdı. Çok canım acımasına rağmen direkt kalktım. Şu durumda son isticeğim şey daha çok sinirlenmesi.
Soydu beni ardından bi yere getirdi ellerimden tavana asıp ayaklarımı yerden kesti.
"Şimdi nolucak biliyo musun sen benim küçük boks torbam olacaksın" diyip ilk yumruğu attı....
Kaç kere acıdan bayıldım hatırlamıyorum. Ama sonra ki sabaha kadar yumrukladı beni. Artık kemiklerimi hissetmiyorum çok acıyolar. İlk bayılmama kadar yalvarıyodum ama sonra yalvarmayı bıraktım. Normalde bugüne kadar ki cezalarımda bayıldıktan sonra ayılınca banyo yaptırıp bırakıyordu beni ama bu sefer durmadı hiç bi güç durdurmadı onu. Nur gelip bi kaç kez yalvardı ama işlemedi. Hatta resmen daha çok sinirlenip daha sert vurdu. En son bunu fark edip Nur a nolur git diyince o da anladı ve bi daha gelmedi.
Az önce tekrar ayıldım. Ama şükürler olsun bu sefer odamdayım. Yağız yok ama aşağıdan bağırışma sesleri geliyo. Yağız la Ela kavga ediyo sanırım. Sesler onların çünkü. Nur un sesi çıkmıyor ona ne oldu acaba. Aslında şuan kalkıp aşağı inmek aşırı istiyorum ama hareket edicek gücüm yok. İlk uyandığımda elimi oynattım ama keskin bi acıyla inleyip durdum hemen. Zaten hiç bi yerimi oynatmasam da canım acıyo bi de oynatıp iyice acı çekemem.
Ela bi hışımla odaya girdi.
"Uyandın mı, nasılsın" diyip yüzümü okşadı sonra "bende ki de soru berbatsın tabiki" dedi. Yağız a dönüp yumruk attı bi anda.
"Nasıl yaparsın ya sen bunu nasıl... kız ne hale gelmiş. Kaç kere bayıldı kim bilir hareket bile edemiyo"
"ABLA İLK KEZ BUNLARA ŞAHİT OLUYO GİBİ TEPKİ VERME" diye kükredi bi anda Yağız. Normalde buna sıçrardım ama onu bile yapamadım sadece gözümden yaşlar gelmeye başladı.Ela hemen bana dönüp "şşş sakin ol bişey yok" diyerek yüzümü okşadı. Nefret ediyorum acınacak halde olmaktan nefret ediyorum.
"Nur" diyebildim sadece. Yağız bana dönüp "ne oldu iş birlikçini mi arıyosun dedi. Yanıma gelip karnıma bastırmasıyla keskin bi çığlık attım. Ardından kendimi daha fazla tutamayıp kusmaya başladım. Kusarken tüm kemiklerim acıyo resmen ama kusmayı da bırakamıyorum. Bi noktadan sonra Ela poşet getirdi ona kusuyorum ama her yer battı.
Kusmam bitince eski halime döndüm. Ela Yağız a dönüp "Yağız doktoru çağır en azından çok kötü durumda" dedi. Yağız güldü sadece hiç bişey demedi. Ela da saçlarımı okşayarak yanımda durdu.
Yağız karşıma oturmuş beni izliyor. Ela yanımda oturmuş saçlarımı okşuyo. Ben acı içinde yatıyorum. Ama Nur yok ve ben onu çok merak ediyorum. Ama tekrar sorucak cesaretim de yok.
Sanırım Yağız a fazla baktım. "Sor" dedi bi anda. Hemen gözlerimi çevirdim tekrar tavana ama tekrar "sor dedim" diyince "Nur" dedim tekrar. Yağız yine sadece güldü. Sonra Ela cevap verdi.
"Karanlıktan korkuyo Nur. Hemde öyle böyle değil ve Yağız da onu karanlığa hapsetti. Bağırıp çağırdı yalvardı ama Yağız ikna olmayan bi aptal. Aslında ben çıkarıcaktım ama ona vericeğim en hafif cezayı verdim sabrımı sınamayın diyince daha fazla bişey bende diyemedim"
Sustum cevap vermedim ne diyebilirdim ki kuzenine bile ceza veren adam bana neler yapar. Evet yanlış okumadınız kuzeni. Sıla ya söylemiş günlükte yazıyordu. Nur un bundan haberi bile yok. Yağız ilk öğrendiğinde Sıla avıymış o da ona demiş işte. Tabi Sıla ya öyle kötü şeyler yapmış ki Sıla Nur a bunu söylemeye hiç cesaret edememiş. Zaten Nur un dediğine göre Sıla çektiği bi ceza sırasında acıdan ölmüş. Bildiğin yanlışlıkla öldürmüş yani kızı.
Ve bende ölebilirdim o kadar kötü haldeyim ki tek şükrettiğim şey acıya dayanıklı olmam ölmememin tek sebebi bu resmen.
Biri girdi içeri. Yağız "muayeneni yap ama haberin olsun dokunursan elini kırıcam" dedi ona. O da "Yağız bey dokunmadan böyle bi vücudu nasıl muayene edicem" dedi. Yağız sadece başla dedi.
Uzun bir muayenenin ardından doktor "Yağız bey iç kanaması var bazı bölgelerde ki morluklar kanlanmış hastaneye gitmemiz gerek müdahale etmeliyim" dedi. Yağız burda et diyince doktor "Yağız bey lütfen izin verin hayati tehlikesi var. Amcanıza haber verin saklayalım sıkıntı çıkmasın" dedi ama Ela "ASLA" diye bağırdı. Yağız bi süre sessiz kaldı sonra birini aradı. Ela "Yağız" diyince ona dönüp "ölmesini istersen sıkıntı yok" dedi. Ela sustu bu sefer.
...
Eve geldik tekrar. Yağız beni yıkadı verilen merhemleri sürdü. Aslında ağrı kesicide verilmişti ama onları içmiceğimi ve tüm ağrıları en şiddetli şekilde çekeceğimi söyledi.
Aynadan kendime baktığımda ağlamaya başladım vücudumda morarmayan yer yoktu resmen. Her yerim çok kötü durumdaydı. Hayran olduğum vücuduma ne olmuştu.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Av-Avcı
Mystery / ThrillerBir av hikayesi Güçlü bir kız bir gün avcısının eline düşer ve hayatında ilk kez hiç bişey yapamıyordur Ölmeden kurtulması gereken avcısına gittikçe çekilir ama bunun yanlış olduğunu kendine söyler durur...