"Usta, Zhao Feng'in savaş puanı aslında 465 değil 565! Ama diğer dahileri düşünerek 100 puan eksik söyledim..." Birinci Muhafız konuştu.
"Bu doğru mu?"
Lord Guanjun'un gözlerinden bir ışık parlamasıyla Birinci Muhafız ve Ye Linyun'a katlanılamaz bir baskı gönderdi.
"Evet!"
Birinci Muhafız tereddüt etmeden konuştu: "Kardeş Zhao Feng hem okçuluk hem de yakın dövüşte daha fazla puan topladı."
Birinci Muhafızın sesinde biraz acılık vardı.Yarı-Kutsal dövüş sanatçısı olarak onun sözlerinin büyük önemi vardı.Birinci Muhafız Zhao Feng ile aynı derecede olsa kendisinin bile onun seviyesine ulaşamayacağını biliyordu.
"Usta! Zhao Feng'i öğrenciniz olarak aldığınıza pişman olmayacağınızı söylemiştim!" Ye Linyun gülümseyerek konuştu.Zhao Feng'den daima büyük beklentileri vardı ve yüzünü hiç kara çıkarmıyordu.
Lord Guanjun Zhao Feng'i öğrencisi olarak alıp almama konusunda tereddüt ettiği günü hatırladı.Ne de olsa Zhao Feng'in potansiyeli sadece Yarı Ruhani Vücut seviyesindeydi.Ye Linyun'un önerisi üzerine öğrencisi olarak almıştı.
Görünüşe göre bu karar yanlış değildi.
"Zhao Feng kötü değil ve onun savaş becerisi neredeyse kusursuz."
Ama Lord Guanjun'un sözleri bir iç çekişiyle beraber değişti: "Maalesef, sadece Yarı Ruhani Vücut potansiyeline sahip olduğundan gelecekteki başarıları kısıtlı ve benim dileğimi gerçekleştirebilecek düzeyde değil..."
Zhao Feng'in performansının harika olduğu açıkça görülüyordu ama Lord Guanjun onun ileride büyük başarılar elde edebileceğini düşünmüyordu.
Lord Guanjun'un vardığı sonuç için Birinci Muhafız onaylıyormuş gibi hiç bir şey söylemedi.Ye Linyun buna karşılık vermeyi düşündü ama söyleyecek bir şey yoktu.
Bu doğruydu.
Zhao Feng'in performansı harikaydı ama hiç kimse onun Bei Moi'yi geçebileceğini düşünmüyordu.
......
Zhao Feng Ruhani Savaş Salonundan ayrıldıktan sonra hemen Hazine Salonuna doğru yola koyuldu.
Diğer öğrenciler, Nan Gongfan, Yang Qingshan ve Feng Hanyue son derece kıskanmıştı.
Bei Moi'nin ifadesi en kötüsüydü.Çocukluğundan beri diğer insanların gözünde hep süper dahi olmuştu ve onun yaşındaki hiç kimse onu her hangi bir konuda yenememişti.
Köyündeyken de bu böyle olmuştu şehre geldiğinde de böyle olmuştu.Ama Zhao Feng ile karşılaştığından beri bu rekor tekrar tekrar bozulmuştu.
"Zhao Feng, sen basit değilsin.Eğer cesaretin varsa, Klana girelim ve bu işi orada halledelim." Bei Moi'nin ifadesiz gözlerinde nadir görülen kırmızı bir ışık belirdi.
Bei Moi...birine meydan mı okuyor?
Nan Gongfan ve Yang Qingshan hafiften afalladı.Bei Moi'nin bir kişiye meydan okuduğunu hiç görmemişlerdi çünkü onun yaşındaki herkes onun çok arkasında kalmıştı ve ona tehdit oluşturamamıştı.
"Pekala." Zhao Feng hemen temkinli bir ifadeyle cevap verdi.
Gerçekte, Bei Moi gibi bir süper dahiyle yüzleşmek muazzam bir baskı hissetmesine neden oluyordu.Ama bu aynı zamanda iyi bir şeydi, bunu potansiyelini ateşlemek için kullanabilirdi.Kazandığı savaş puanlarıyla, bir çok dövüş sanatı, kaynak, hap ve silah alabilirdi.
