26. BÖLÜM🪷

3.5K 480 332
                                    

Arkadaşlar 3 saat içinde nasıl 1000 yorum atabilirsiniz??

😳😳😳😳

Yiycem sizi🤤

🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭

ZEHİRLİ ŞEKER
BÖLÜM 26

🪷

"Evet, Nil. Seni dinliyorum."

Barış'ın odasındaydım ve o şu an elinde az önce verdiğim şikayet dilekçesini tutuyordu. Gözlerimi odada gezdirdim. Mirza'yı dost sanmış böğrüme basmıştım ama o bana ihanet edip her şeyi şakır şakır anlatmıştı.

"Neyi anlatayım, zaten önünde duruyor dilekçe."

"Nil! Böyle bir şeyi benden niye saklıyorsun!? Hayır, bir de saklanıyorsun!"

Gözlerimi gözlerine doğru kaldırdım. Birkaç gündür uyumadığını anlamak zor değildi. Masanın üstünde duran elini yumruk yapmıştı ve öfkesini bastırmaya çalışıyordu ama pek başarılı olduğu söylenemezdi.

Israrcı gözleri gözlerimin içine bakarken konuşmak zorunda kaldım. "Sana söylemek istemedim çünkü abime söyleyeceğini biliyorum."

Kaşlarını çattı. "Böyle bir şeyi abinden saklamak mantıklı mı peki?" Gözlerimi gözlerinden kaçırdım. Değildi biliyordum ama beni gözünde sorunlu biri olarak görmesini istemiyordum. Zaten tanışalı ne kadar oluyordu ki? Gelirken belayı da peşimde getirmiştim ve onun için bela olmak istemiyordum.

"Sadece söyleme." Dedim sorduğu sorunun cevabını vermek yerine. "Kendi başımın çaresine bakıyorum. Bu konuyu büyütmeye gerek yok. Zaten yapmam gerekeni yaparak polise geldim."

Sesli bir nefes verdi. Gözlerimi kaldırarak ona baktım. Elini sıktığı için tuttuğu kağıdı buruşturmuştu. "Ne zamandır devam ediyor bu şey?" Diye sordu sertçe. "Birkaç gündür. Mesaj attı önce. Kondurmak istemedim, bu sabah da arayınca-"

"Ha bu elini yüzünü siktiğimin şerefsizi bir de seni aradı öyle mi?!"

Derin bir nefes aldım ve gözlerinin içine baktım. "Barış, polise geldim. Sana gelmedim. Bu olayı şahsi meselen haline getirme."

Kaşları derince çatıldı. Bakışları içime soğuk bir yel estirdi. Söylediklerimden pişman olmuştum ama bu meselenin ona veya bir başkasına zarar vermesini istemiyordum. Kübra benim ev arkadaşımdı ve o adam Kübra'yı bile rahatsız etmiş pisliğin tekiydi.

"Şahsi meselem haline getirmeyeyim?" Dedi sorar gibi dişlerinin arasından. Kafamı usulca salladığımda elinde tuttuğu kağıdı sertçe masaya bıraktı. "Çık dışarı o zaman." İrkilerek ona baktım. Söylediği beni dumura uğratmıştı. Gözlerimi kırpıştırdım. "Ne?"

"Duydun. Kendini sadece halktan biri olarak görüyorsan ve ben de bir başkomisersem senin bu odada olmaman gerekiyor. Şimdi çık."

Kalbime bir şeyin oturduğu hissettim ama tek kelime edemedim. Ağzım bir açılıp bir kapandı. Kelimeler birbirine çarptı durdu. Dik dik bana bakarken boğazımda kalan yumruyu yok etmek için yutkundum. Çantamın iplerini sıkıca tutarak ayağa kalktım. Ona bir daha bakmadan kapıya doğru ilerleyerek odadan çıktım.

ZEHİRLİ ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin