32. BÖLÜM🪷

10.2K 899 478
                                    

Şeey yanlışlıkla otobüste bölüm yazmışım djxşdkxk

🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭

ZEHİRLİ ŞEKER
BÖLÜM 32

🪷

Biz öpüşmüştük!

Zihnimde durmadan dönen bu kelime o anla bütünleşiyor ve kalbimin güm güm atmasını sağlıyordu. Heyecanımın azalması gerekirken zaman geçtikçe çoğalıyordu.

Barış'tan ayrılalı bir saat bile olmamıştı ama onu çok özlemiştim. Abim, sağ olsun bir daha bir metre yanıma yaklaşamamıştı zaten. Odanın içinde kendi kendime mırıldandım. "Aşk ayısı." Dedim düşüncelerimi dile getirerek.

Hem, ben abimden bir şeyler saklamak istemiyordum. Kimseden saklamak istemiyordum. Ben yirmi dört yaşında bir kadındım fakat nedense abime gerçekleri söylemeye sıra geldiğinde duraksıyordum. Biraz, kızacağından korkuyordum.

Kırılacağından.

Çünkü buraya onun için gelmiştim ve aşık olmak hesaplarımda yoktu. Zaten birlikte çok vakit geçiremiyorduk, şimdi bir ilişkim olduğunu öğrenirse ki en yakın arkadaşıylaydı bu ilişki biraz ters tepebibilirdi. Özellikle de Barış'ın açısından. Bu yüzden ona sormadan abime gerçekleri söylemeyecektim. Birlikte karar vermeliydik.

Barış'la uzaktan vedalaşarak abimle eve geri dönmüştük. Şu an odada yalnızdım çünkü abim duş almak için gitmişti. Saat gece yarısını geçmişti ve elimdeki telefonla Barış'ın mesaj atmasını bekliyordum.

En azından bir iyi geceler mesajı. Sonuçta sevgililer öyle yapmazlar mıydı? Uykum gelmeye başladığı için oflayarak telefonumu bir kucağıma bıraktım. Abim gelene kadar uyumamakta kararlıydım. Çünkü onunla konuşmak istediklerim vardı.

Sabah için plan yapmalıydık. Çocuklara söz vermiş sayılırdım ve havada kalmasını istemiyordum. Hem onlar için de farklılık olurdu. Telefonuma mesaj var mı diye yeniden baktım ama yoktu. Oflayarak diğer mesajlara odaklandım. Birkaç tanıdığın mesajlarına yanıt vermiş ve bir müvekkilimin sorusunu yanıtlamıştım. Buraya gelmeden önce aldığım tüm davaları işinde iyi olduğunu düşündüğüm bir avukata devretmiştim ki aynı broda çalışıyorduk onunla.

Yatakta telefonla uğraşmaya devam ederken kapı yavaşça aralanmştı. Abim uyanık olduğumu gördüğünde sessizliğine son vererek içeri girdi. Üzerinde siyah bir pijama takımı vardı ve saçları nemliydi. "Niye uyumadın?" Diye sorduğunda uzandığım yataktan doğrularak bağdaş kurdum ve oturdum. Merakla gözlerinin içine bakarak "Sabah ne yapacağız?" Diye sordum hemen. Omuz silkti ve kanepenin üzerindeki yastığı düzeltip oturdu. "Çiftliğe gideriz." Tavşanımı, kendimi düzelttim, tavşanını alarak yanına oturttu.

Bu yaptığını gülümsedim. O, tavşana benden daha iyi bakıyordu. Annemden ona kalan son şey olarak bakıyordu.

Konumuzu dağıtmadan konulmaya devam ettim. "Ama kardeşlerin de gelecek, severler mi?"

"Kardeşlerimiz." Diyerek beni düzeltti. "Severler." Kafamı usulca salladım. "Volkan'ın okulundan izin alsak olur mu? Biraz erken gideriz."

"O sıkıntı değil de Lavin'in stajı sıkıntı. Geç bitiyormuş onun ki." Omuzlarım düştü. "Ya, gelemeyecek mi?"

Kafasını belli belirsiz salladı. "Hallerim bir şekilde." Dedi. "Hastaneye gitmek lazım ama. Başhekim biraz sorunlu bir tip."

Abi gibi abi.

Canım.

Hallderim dediyse hallederdi. Bu konuda şüphe duymuyordum. Genişçe gülümsedim ve kafamı salladım. O da gülümsedi. "Yat hadi. Erken kalkarız yarın."

ZEHİRLİ ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin