24. BÖLÜM🪷

10.8K 939 448
                                    

Günlük bölümler 1000'in üzerinde görüntülenme alıyor. Bunun için teşekkür ederim ama biraz kendinizi gösterseniz çok mutlu olurum. 🥹

Bölümlere sınır koymak istemiyorum. Bu sürekli yorum ve beğeni atanlara büyük haksızlık olur ama lütfen birazcık daha kendinizi yerime koyup düşünün. Neredeyse hergün bölüm atmak kolay bir şey değil🫠

O yüzdeeen pamuk ellerrr yıldızaaa!!

🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭

Gençkurgu da 1. Sıradayızzzz💃🏻

ZEHİRLİ ŞEKER
BÖLÜM 24

🪷

"Peki şuradakinin adı ne?"

"Yadigar." Dedi Hayri. Siyah bir attı baktığım. Diğer atlardan uzakta takılıyordu. Buradaki bütün atların isimlerini öğrenmeye çalışıyordum ama çok at vardı. Hem de çok. "Neden diğerlerinin yanında değil?"

"O biraz huysuzdur, hanımım. Diğer atlarla uyuşmaz."

Kaşlarımı çatarak Hayri'ye baktım. "Hayri!" Dedim. "Hanımım ne be!? Sensin hanımım!"

Hayri tepkime güldü. "Nil diyecektim." Dedi. Ona kötü kötü baktıktan sonra Yedigar'ın olduğu tarafa doğru ilerledim. Bu cesaretin sebebi atlarla aramda çit olmasıydı.

Hayri'yle biraz sohbet etmiştik. Çocukluğundan beri burada çalışıyordu. Annesi babası da buralarda hep çiftliklerle ilgilenmiş. Onlar yaş alınca birçok iş Hayri'ye kalmış. Okula da gitmiş ama hiç sevmemiş. Okuldan hep kaçarmış. Babası da bu okumaz deyip çiftlik işlerinde kullanmış.

Hayri, benden büyüktü. Aramızda bariz bir yaş farkı yoktu o yüzden ona abi demek gibi bir girişimde bulunmamıştım. Lakin o bana hanımım deyip duruyordu ve ben deliriyordum. Düşünmeyi keserek dikkatimi çeken ata yoğunlaştım. Yadigar kendi halinde otluyordu. Yakındaki çitin önünde durduğumda bana bakmış, kayda değer bir şey görmese gerek otlanmaya devam etmişti.

Dirseklerimi çite yasladım ve yanağımı da kollarıma yaslayarak ata bakmaya devam ettim. Oldukça dinç görünüyordu. Kendini sineklerden korumak için simsiyah kuyruğunu sallayıp duruyordu. Yüzümde buruk bir gülümseme belirdi.

Annem atları çok severdi. Anlattığına göre simsiyah ve kocaman bir atı vardı. Adı Kömür'dü. Ona bindiğinde özgürlüğü hissedermiş. Hiç hissetmediği kadar. Annemi atının üstünde hayal ettim. Başına bağladığı siyah şalı at koştukça rüzgara takılıp savruluyordu. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Mutluydu.

Keşke gerçekten de hayallerimdeki kadar mutlu olabilseydi.

"Nilüfer."

Yüzümdeki gülümseme soldu. Gözlerimi açtım ama duruşumu bozmadım. Sesinden tanıdığım Çınar yanımda durup ellerini çite yasladı. Yan gözle gördüğüm kadarıyla boklarından arınmıştı.

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Duş aldığı için olsa gerek saçları nemliydi. Hayri, minik bir izin isteyerek yanımızdan uzaklaştığı sıra Çınar sormuştu.

"Ne yapıyorsun burada?"

Omuzlarımı kaldırıp indirdim. "Atlara bakıyorum."

Sessiz kaldı. Benim gibi bir süre atları seyretti. Anladığım kadarıyla bana olan siniri dinmişti.

Belki de sakinmiş gibi yapıyordur?

Olabilir.

Hemen test etmek için konuştum. "Bokçuk."

ZEHİRLİ ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin