pamuk eller yıldızlara ve yorumlara💃🏻
🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭
ZEHİRLİ ŞEKER
BÖLÜM 46🪷
ÇINAR ILGAZOĞLU
Daha önce hiç aşık olmamıştım. Bir kadına özel ilgi beslememiştim. Hayatıma giren kadınlar yalnızca tek gecelik diyebileceğim türdendi. Çok değil, birkaç kez. Kafam ciddi anlamda bozuk olduğunda. Bunun dışında kadınlar benim için görünmez varlıklardı.
Zaten, pek boş kalmazdım. Görevde değilsem tatbikattaydım, tatbikatta değilsem teşkilattaydım. Eğer ikisinde de değilsem çiftlikteydim. Bir de konak vardı tabi. Oraya uğramamın tek nedeni Lavin ve Volkan'dı. Bana yaşattıkları hayatı yaşamasınlar diye herkesi karşıma alabilecek güce sahiptim artık. Bu yüzden Lavin doktor olabilmişti, amcama kalsa onu evlendirirdi. Bu yüzden Volkan müzikle ilgilenebiliyordu; amcama kalsa onu küçücük yaşına rağmen katil konumuna getirirdi. Ben de amcamın eline kalmıştım. Beni öldürmek istemişti.
Becerememişti.
Ama ben onu öldürecektim. Üstelik canına dokunmadan yapacaktım bunu. Elimdeki dosyayı Halil İbrahim albayın önüne bıraktım ve geri çekilerek hazır ola geçtim. "Seyfi Ilgazoğlu. Kod adı Bejno. Irak, Suriye bağlantıları var. Ele başı Şirwan'la ortak işler yürütmüşler zamanında. 1998 yılında yolları ayrılmış. Nedeni nasılı bilgisi elimde değil. Bu ayrılıktan sonra Seyfi özellikle Diyarbakır, Mardin ve Kilis bölgelerinde aktif. Esnaf olarak ün salmış. Bölge sakinlerince Seyfi Ilgazoğlu parasına ve malına düşkün bir adam. Borçluya borç veren, senetler imzalatan biri. Örgüte de bu şekilde adam kazandırıyor. Borçluyu iyice borca düşürüp çare olarak da dağı gösteriyor. 2014 yılında silah kaçakçılığı işine girmiş, esnaf maskesi altında da işi şimdiye dek kolayca yürütmüş." Dedim ve nefeslenmek için sustum. Ben bunları anlatırken Albay dosyayı inceliyordu.
"İyi güzel de oğlum bu adam senin amcan değil mi? Aynı evde yaşadığın adam değil mi?"
"Evet." Dedim sadece. Yüzünü dosyadan kaldırarak bana baktı. "O zaman sormazlar mı, bu zamana kadar niye tutuklatmadın bu adamı diye?" Konuşmama izin vermedi. "Amcan olduğu için mi? Şimdi ne değişti de karşıma çıkıyorsun bu dosyayla?"
"Bağlı olduğum teşkilatın uzun süredir üzerinde durduğu bir prejeydi Seyfi Ilgazoğlu. Teröre büyük kazanımları olduğu ve kendi büyükleriyle iletişime geçme aracı olarak görülüyordu. Yani bir köprüydü. Bu bilgiler bizce zaten vardı ama eksikti. Son üç yıldır bu dosya üzerinde çalışıyorum. Birçok bilgiyi öyle veya böyle tamamladım sona kalan tek şey bir şahitti ve onu da buldum."
Tek kaşını kaldırdı. "İtirafcı, Seyfi'nin adamı mı?"
Terlediğimi hissettim. "Evet." Dedim. "Aynı zamanda kuzenim. Halamın oğlu Tarık Gür. Dağdakilerle yatıp kalkıyordu. Küçük yaşta gözü boyanan, yap dediklerini yapan biriydi. Seyfi, bu yüzden kendi öz yiğenini kullanmaktan hiç çekinmedi. Ben de çekinmedim."
Kendi kuzenime yaptığım işkenceleri şimdiye dek kimseye yapmamış olma ihtimalim vardı. Seyfi, Tarık'tan bir kukla yaratmıştı. Ben ise o kuklayı da oynatan eli de o elin sahibini de paramparça edecek olandım. Kendi sonunu benimle hazırlamıştı.
Albay, düşünceli bir şekilde yüzüme baktı. Saniyeler sonra konuştu. "Bunca kansızın içinde nasıl oldu da bu şekilde yetişebildin oğlum sen?"
Yutkundum. "Kolay olmadı komutanım." Dedim tüm samimiyetimle. "Ama karşınızdayım işte. Elinizdeki dosya kapanmadan timinize giremeyeceğimi söylemek için geldim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİRLİ ŞEKER
Teen FictionAile-asker kurgusu✨️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" kafamı aşağı yukarı salladım. "Abim!" dedim gür bir sesle. "Abimsin sen benim!" Afalladı. Ona, sen uzaylısın desem bu kadar şaşırmazdı hani. "Ne...