45. BÖLÜM🪷

9.8K 1K 426
                                        

Geç bir saatte geç bir bölüm attım ama anca yetiştirebildim canlarım. Çok yoğun bir haftaydı. Artık normal seyrimizde devam edeceğiz♥️

🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭

ZEHİRLİ ŞEKER
BÖLÜM 45

🪷

Arabayla korakolun bahçesine hızlı bir giriş yaptığımda karakolun önündeki polisler arabama bakmış büyük ihtimalle tanıdıkları için görmezden gelmişlerdi. Doğru düzgün park etmeden arabayı durdurdum ve yan koltuktaki çantamı kaptığım gibi dışarı çıktım. Koşarak merdivenleri aşarken Mesude arkamdan seslendi. "Nil! Yavaş!"

Her zaman olduğu gibi bugün de bir an olsun yanımdan ayrılmamıştı. İzin versem deneme kabinine bile benimle girecekti. Bugün adına edindiğim en iyi şey ise ona zorla elbise denetmiş olmamdı. Bana göre kazançlı vir gün olmuştu ama Barış için aynı şeyi söyleyebilir miydim bilmiyordum.

Mesude'nin seslenişini duymazdan gelerek ezbere bildiğim yolları aştım. Önünden geçtiğim polislerin odak noktası olsam da şu an umurumda değildi. Üst kata çıktım ve Barış'ın odasının önüne gelip kapıyı çalmadan içeri daldım.

Masasına kurulmuş, bir eli ensesinde bir eli çay fincanında bir adet Barış'la karşılaştığımda yüreğim ağzıma gelecek sanmıştım. Çünkü yüzü berbat bir haldeydi. Üstelik bu yüze rağmen fazla rafat görünüyordu. İçeri girdiğim an dikleşerek ayağa kalktı. "Nil?"

Ona doğru gittim ve ellerimi yüzüne yerleştirdim. Gözünün altı morarmıştı. Burnuna pamuk sokmuştu. Aptaldı.  "Of Barış, bu ne hal?"

Derin bir nefes çekti içine. "Önemli bir şey yok güzelim, sakin ol." Yüzünü inceledim. Çok önemli bir şey bence de yoktu ama sonuçta acımıştı. Belki de çok acımıştı. Üstelik bunun abimin, yani en yakın düşmanının yapmış olması durumu daha da üzücü bir hale sokuyorsu.  "Çok acıdı mı?" Kafasını iki yana salladı. "Öp de geçsin."

Kendime engel olamayarak gülümsedim. Alışveriş merkezinden buraya nasıl geldiğimi bilmiyordum. Trafiği birbirine katmış, o sıra abime hak vermiştim ama umurumda değildi. Daha kötüsünü hayal etmiştim. Açıkcası abimin Mitçi olmasından dolayı aklıma binbir senaryo gelmişti.

"Barış." Dedim içli bir şekilde. Beni korkutmuştu. "Neden kendini korumadın?" Diye sordum. Normalde abimin böyle bir şey yapmasına izin vereceğini sanmıyordum. Abim mitçi olabilirdi ama Barış da polisti. Hatta başkomiserdi.

"Racona ters kızım."

"Başlayacağım raconunuza!" Diye yükseldim. Telefonda söylediklerinden sonra kan beynime sıçramıştı resmen. Abim...! Of ne istemişti Barış'tan? "Şu haline bak!"

"Bana niye kızıyorsun ya?" Diye sordu saf saf. "Ben ne yaptım?"

"Abimin seni döveceğini bile bile gidip söyledin!"

"Olsun, sonuçta iznimi aldım." Dedi keyifli bir şekilde. Eli aniden belimi kavradı ve beni kendine doğru çekti. "Artık seni rahatça öpebilirim." Dedi. Dudaklarıma doğru yaklaşmaya başladığı an geri çekildim. "Yok öyle öpmek falan."

Afalladı. "Niye yok ya?"

"Ben öyle uygun gördüm de ondan. Beni abime götür."

"Götürmüyorum."

"Niye?"

"Çünkü öyle uygun gördüm."

"Ya Barış!" Omuz silkti. "Abini görmek istiyorsan önce beni öpeceksin." Gözlerimi kıstım. Çıkarcının tekine aşık olmuştum da haberim yoktu. "Eğer abimin yanına götürürsen öperim." Dedim, çıkarına çıkarla karşılık vererek. Gözlerini kıstı. "Söz mü?" Hızlıca kafamı salladım. "Söz."

ZEHİRLİ ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin