25. BÖLÜM🪷

3.1K 414 1.1K
                                    

Pamuk ellerr yıldızaaa!!

🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭

ZEHİRLİ ŞEKER
BÖLÜM 25

🪷

Çınar'la eve geri döndüğümüzde vakit geç olsa da diğerlerini bahçede otururken bulmuştuk. Seyfi Bey o sıra Çınar'la konuşmak istediğini söylemiş ve ikisi de dışarı çıkmıştı. Peşlerine takılmak istemiltim ama gibi bir girişimde bulunamamıştım çünkü ev halkı yanlarına geçip oturmamı istemişti. Şimdi de kamelyanın altında ev halkıyla birlikte oturuyordum ve bu durumdan gerçekten nefret etmeye başlamıştım.

Nuran'a ek olarak Şirin de durmadan bana kötü kötü bakıyordu. Galiba beni öldürmek istiyorlardı. Bence öyleydi. Tabi ben buna izin verir miydim?

Katiyen hayır ve asla!

Nuran'ın saçını yolduğum gün hakkında bir şey söylememiş ve yapmamış olmasına şaşırıyordum ama galiba şu sıralar yastaydı. Malum antika tabağı artık yoktu.

Canan hanım uzun sürelik sessizliğine son vererek konuştu. "Ne yaptınız bugün kızım? Sabah gittiniz ses seda çıkmayınca merak ettik."

Canan hanım tam sol çaprazımda oturuyor onun yanında ise Lavin oturuyordu ve ne kadar yorgun olduğunu görebiliyordum. Gözlerinden resmen uyku akıyordu. Nuran cadısı kızı biraz yüzünü görelim diyerek kamelyaya zorla oturtmuştu resmen. Neyse ki Volkan'ı bir şekilde okul bahanesiyle kurtarabilmiştim.

Tam karşımda oturan Nuran'a bakarak, evet artık Nuran'dı çünkü ona olan saygımı tamamen kaybetmiştim. "Çiftliğe gittik." Dedim kısaca. Şirin bunu duymayı beklemiyor gibi şaşırdı. "Ne yani Çınar abim seni çiftliğe mi götürdü?"

Çınar abim?

Tamam, abi demesi normaldi ama ses tonu normal değildi. Böyle sesinin altından bana diyordu ki, gel saçlarımı yol, ağzıma tıka.

Yapardım, hiç sorun değildi.

Tek kaşımı sorguyla kaldırdım. "Evet." Dedim. "Niye şaşırdın?" Omuz silkti. "Çınar abim, oraya herkesi götürmez de ondan."

Abim.

Sakin ol kızım, o daha küçük. O daha ergen. Yapma, sakin ol.

"Neyse ki ben herkes değilim." Dedim gözlerinin içine bakıp sahte bir gülümseme sunarak. Nuran hemen araya girdi. "Teselli etmek için götürmüştür."

"Beni neden teselli etmesi gereksin ki Çınar'ın?"

Beni baştan sona süzdü ve iğrenç bir şeymişim gibi bakarak burun kıvırdı. "Yaptığın ayıptan sonra!" Dedi dikte ederek. "Neyse ki Seyfi'yi sakinleştirebildim yoksa sana ne yapardı Allah Kerim!"

Gür bir kahkaha attım. "Seyfi Beye söyleyin de teke tek bir maç yapalım. Benim için çok zevkli olur."

Bana dokunduğu an mahkemede bulurdu kendini. Darbın ve hakaretin maddi cezadan hapse kadar yolu vardı. Ve ben hapse girmesi için gerçekten elimden geleni yapardım. Onca seneyi boşuna okumamıştım.

"Ayrıca bence teselliye ihtiyacı olan sizsiniz. Malum saçlarınız elimde kaldı ya."

Nuran cadısı söylediğimden dolayı gözlerimi büyüttü. Konuşacağı sıra hemen yanımda oturup genelde sessizliğini koruyan Dilan hanım lafa girdi. "Konuştuk abla bunları, tekrar ağzımızın tadı bozulmasın." Dedi konuyu kapatmak istediğini belli ederek. Sonra bana döndü. "Değil mi Nil?" Omuz silktim.

ZEHİRLİ ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin