19. BÖLÜM🪷

11K 780 929
                                    

Artık bölümleri bir gün akşam bir gün de sabah atacağım. Sabah bölüm atmamı isteyenler de vardı. Orta yolu bulalım dedim.✨️

💥

Bir de bu bölüm benim en sevdiğim bölümlerden🤭

🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭

ZEHİRLİ ŞEKER

BÖLÜM 19

🪷

Bazen tavşanlar, bembeyaz kürkünün altında bir canavar saklar.

Kaldığım oda kimindi bilmiyordum ama Çınar kalmam için burayı göstermişti. Oda konağın üçüncü katında yer alıyordu. Gece burada oldukça huzurlu bir uyku çekmiştim. Tabi abimi düşünmekten ne kadar uyuyabildiysem gerçekten o kadar uyumuş ve huzurla kalkmıştım. Nereye gittiyse geri gelmemişti. Bir kez aramıştım ve telefonu meşgule atmıştı. Ben de bir daha aramaya çekinmiştim.

Kafamı iki yana sallayarak aynadaki yansımama odaklandım. Üzerime giyindiğim mavi crop ve yüksek bel kot ispanyol paça pantolonda göz gezdirdim. Bu pantolonumu seviyordum çünkü bacaklarımı ortaya çıkartıyordu. Üstelik, bence, daha uzun görünüyordum. Valizden çıkartarak kenara koyduğum kalın tabanlı siyah spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdiğimde 2 santim daha uzadığım için geniş geniş gülümsedim. Abiciğimin boyu 2 metre olsa da ben 2 santimle mutlu olabilen bir insandım.

Kolumun üstüne ceketimi astım ve telefonumu da alarak odadan çıktım. Merdivenleri inip ikinci katın terasına geldiğimde yüzümdeki gülümseme solmuştu. Kaldığım odanın iki girişi vardı. Birisi evin içindeydi diğeri ise direk bahçeye bağlanan bu merdivenlerdi.

Korkut Bey, oturduğu tekerlekli sandalyeden aşağıyı izliyordu. Beni fark etmemesi için sessizce aşağıya inen merdivenlere yöneldim. "Kızım?"

Kaşlarım çatıldı. Hiç duymamışım gibi yürümeye devam ettim. Ama o yine konuştu. "Benden kaçarak sorunlarını halledemezsin!"

Bizim tek sorunumuz sensin.

Duymazdan gelerek merdivenleri bitirdim. Bahçeye hazırlanmış kahvaltı masasına göz gezdirdim. Berivan hanım vardı sadece. Ona doğru ilerleyerek önünde durdum. "Günaydın!" Sesimi duymayı beklemiyor gibi irkilerek bana baktı sonra o gözler boşluğu kaybetti. "Ferda..." dedi. Gülümsemem derinleşti annemi hatırlıyor olması beni mutlu ediyordu.

"Sonunda uyunabilmişsin!" Arkamdan duyduğum ses yüzümdeki gülümsemeyi sildi. Dönerek Nuran hanıma baktım. Elinde iki tabak vardı. Onları masaya yerleştirdikten sonra gözlerimin içine bakarak üzerime geldi. "Eğer bu evde yaşayacaksan, kurallarına da uyacaksın!"

Tek kaşımı kaldırdım. "Kurallar?"

"Kurallar." Dedi bastırarak. "Kimse senin hizmetçin değil bu evde. Sabah erkenden kalkacak kahvaltıya yardım edeceksin. Sonraki saatlerde de ev işlerine! Burada beleşe yaşıyorsan bunun bir karşılığı olmalı."

Ona boyun eğmemi bekleyen tavrı bana sesli bir kahkaha attırmıştı. "Sabah sabah çok şakacısınız gerçekten." Yürüyecektim ki kolumu kavrayarak beni kendine doğru çekti. "Bana bak! Burası annenin dizinin dibine benzemez küçük hanım!" Kaşlarım çatıldı. Konuşacağım sırada arkamdan gelen ses beni susturdu.

"Uyandın mı Nil? Geç sofraya otur, hadi." Kolumu Nuran hanımın elinden çekerek kurtardım. "Günaydın Canan hanım." Dediğimde gülümsedi. Bu kadını henüz çözememiştim ama Seyfi'nin kardeşi olması beni düşmanıma bakarmışım gibi hissettiriyordu. İçeriden Lavin elindeki tepsiyle gelirken ona doğru ilerleyerek tepsinin üstünden bir iki şeyi alıp masaya bıraktım. Nuran cadısı bu yaptığımı gördüğünde zaferle gülümsedi. Kısa sürecek bir zafer olacaktı.

ZEHİRLİ ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin