28. BÖLÜM🪷

9.9K 1K 625
                                    

Pamuk eller yıldızaaa💃🏻

🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭

ZEHİRLİ ŞEKER
BÖLÜM 28

🪷

Kurt, karanlığın içinde avını arayıp durmuş ama hiçbir iz avının varlığını kanıtlamıyormuş. Tavşanın söylediğinin yalan olduğunu anlamış. Öfkelenmiş. Çok öfkelenmiş. Tavşanı bulup onu parçalayarak mideye indirmeyi kafaya koymuş. Geldiği yolu geri dönmek istemiş ama kar o kadar çok yağıyormuş ki tüm izleri kapatmış. Yine de kurdun bir kozu daha varmış. Bir kez tavşanın kokusunu almış. Onu nereye giderse gitsin bulacakmış.

Attığı her adımda bir yemin etmiş. Rüzgar esmiş, karanlık derinleşmiş; tavşan uzandığı karların içinde tehlikenin kendine yaklaştığından bihabermiş.

"Nilüfer?" Gözlerimi açmadım. Devamını düşünmeye çalıştığım efsaneye kendimi vermeye çalışıyor yaşanılanları unutmak için çabalıyordum. Ama her defasında düşüncelerim o ana kayıyor bedenimi bir titreme esir alıyordu.

Hastaneye geleli neredeyse yarım saat falan oluyordu. Ya da daha fazla. Bilmiyordum emin değildim. Gözlerimi açamadığım için zaman kavramı çok belirsizdi. Saçlarımın arasındaki dokunuşlar kalbimi sakinleştirirken abim yeniden fısıldadı. "Abicim?" Yutkundum. Uyanık olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu sanırım. Cevap vermek yerine ona daha sıkı sarıldım. Böylelikle uyanık olduğumu anladı. Aynı yatakta uzanıyorduk. Korktuğum için gitmesini istememiştim. O da kalmıştı. Yanımda.

"İyi misin, abicim?" Kafamı usulca salladım. "İyiyim. Şeker seviyem yerinde." Nefesini saçlarımın arasında hissettim. "Şekerini yesinler senin." dedi kulağıma doğru. Gülümseyecek gibi oldum ama gülümsemedim. Tamam, ağlayıp sızlanmak yetmişti. Bu kadar yeterdi.

Kendini kandırma. Korku hiçbir zaman bu kadar kolay sinmez.

Ama her şey kolaylıkla saklanılabilir.

Kafamı omzundan kaldırarak yüzüne baktığımda bana içten minik bir gülümseme sundu. Beklemediğim bir şeyi yaparak önüme gelmiş saç tutamımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Gerçekten iyi misin?" Kafamı salladım. Başka bir cevap veremeyecek kadar yorgun hissediyordum kendimi. "Tamam, hadi biraz uyu o zaman."

"Uyuyamıyorum ki."

Kaşları kavislendi. "Neden? Kalkayım mı, rahatsız mı oluyorsun?" Abimi böyle görmek ne yalan söyleyeyim kalbime hızlandırmıştı.

"Hayır." Yutkundum. "Uyuyamıyorum çünkü..." Acaba söyleyeceğim şeyle dalga geçer miydi? Neyse, eğer geçerse kafasına sürahi geçirirdim. Sonra da suçu Barış'a atardım. "Karanlık."

Gözleri şefkatle kısıldığında şaşırdım. Kolları beni daha sıkı sardı. "Hiçbir karanlık bu kolları aşamaz." Dediğinde bir an ağlayacağım sandım. Güvende olmak gerçekten böyle mi hissettiriyordu? Böyle güzel, anlamlı.

Olayı dalgaya vurmaya çalıştım. "Hangi kız için bu kadar kas yaptın merak ettim açıkçası?"

"Benim hayatımda bir kız var." Gözlerim büyüdü. Bir aşk hikayesi beklerken onun söylediği bambaşka bir şeydi. "Ve o da sensin." Gülümsememe engel olamadım. Elimi kaldırarak sert kol kasına dokundum. "Wattpad hikayelerinde olmamız gereken konular var."

Kaşları anlamsızca çatıldı. "Ne?"

"Ne, ne? Bu tarz romantizmler anca wattpad de olur."

"Witpat ne bilmiyorum ve umurumda da değil." Kıkırdadım. "Umurunda olmasa bile anlatacağım!" Dedim büyük bir iştahla. "Bak şimdi bu uygulama bir kitap okuma uygulaması. Bir sürü insan istediği gibi kendi yazdığı kitapları oradan paylaşabiliyor ve bu da okuyucuyla direkt iletişime geçmek demek. Bence çok hoş."

ZEHİRLİ ŞEKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin