Pamuk eller yıldıza ve yorumlara
🍭KEYİFLİ OKUMALAR🍭
BÖLÜM 47
🪷
Aynada kendime son kez bakma ihtiyacı duydum. Üzerimde pudra pembesi bir elbise vardı. Göğüslerimin üzerinden kalp formluydu ve 85 numara göğüslerim oldukça seksi bir görüntü sağlıyordu. İplik askılıklar omuzlarımdan her an düşecekmiş gibi dursa da elbise bedenime tam otuduğu için herhangi bir rezillik yaşamama imkan yoktu. İnce belimi sarıp sarmalayan elbise aşağıya doğru indikçe kabarıyordu. Abime kısa bir elbise giyeceğimi söylemiştim ama hiç de kısa bir elbise değildi bu. Boyu dizlerimin altındaydı.
Elbiseyi ilk gördüğümde çok tatlı bulmuştum ama üzerimde tatlı değil garip bir şekilde seksi duruyordu. Bir kez daha göğüslerimde dolaştı gözlerim... fazla mı abartılı olmuştu acaba? Çok mu açıktı?
Kafamı iki yana salladım. Değildi. Uzundu bir kere. Hem ben böyle oldukça rahattım. Kendi görüntümü beğenmiştim ve bir başkasının ne düşündüğü de umurumda değildi.
Doğal bir görünüm vererek dalgalandırdığım saçlarımı geriye ittim. Göz makyajım koyu tonluydu ve dudaklarım da gül kurusuydu. Böylelikle elbisenin açık rengi makyajımla tamamlanmış oluyordu. Topuklu ayakkabılarım ayağımdaydı. Bileğimde ince bir bağı vardı ve giyfiğim elbiseden daha açık bir pembeydi. Beyaz, el çantamı da elime alarak tamamlanmış halime baktım ve kendimi onayladım.
Normalde beyaz elbise giyinmek istiyordum ama Sema'ya saygısızlık olurdu. Yine de vitrinde görüp çok beğendiğim beyaz elbiseyi almıştım. Çünkü üzerimdeki elbiseden bile daha güzeldi.
Kendime gülümsediğim sıra unuttuğum şeyle gözlerim kocaman açıldı. Çantayı yatağa attım ve komodinin üzerinde duran pembe ve beyaz ışıltılı tacı alıp kafama yerleştirdim. Dudaklarımın arasından bir ıslık çıktı. "Yemin ederim bu dünyaya prenses olmak için doğmuşum."
Kapı iki kez vurulduğunda toparlandım ve başımdaki tacı çıkarttım hemen, saçlarımı düzelttikten sonra kapıya doğru çevirdim bedenimi. "Girin."
Heyecandan dolayı nefesimi tuttum. Kapının kulpu aşağıya doğru büküldü sonra jilet gibi bir takım elbise giymiş Barış'ı gördüm. Göz göze geldik ve aynı anda yutkunduk. Onu incelemeye başladığım gibi o da beni incelemeye başladı.
Normalde dağınık olan saçlarını şekillendirmiş ve sola doğru yatırmıştı. Üstelik tıraş olmuştu. Kirli sakalları artık yoktu ve bu halini ilk kez gördüğüm için ayrıca fenalık geçirmek istedim. Bir adamın her hali nasıl bu kadar yakışıklı olabilirdi?
Siyah takımının içine giydiği beyaz gömleğinin ilk 3 düğmesi açıktı ve teni görünüyordu. Elinde tuttuğu kravatı fark ettiğimde gülümsedim. Onu incelemeyi bitirip gözlerine geri döndüğümde kalbim kanatlandı. O kadar güzel bakıyordu ki kalbim içime sığmıyordu.
Bana doğru bir adım attı ve tamamen içeri girip ardından kapıyı kapattı. "Nil." Dedi fısıltılı bir tonlamayla. Alt dudağımı ısırdığımda gözleri anında oraya saplandı. Çok ani bir şekilde aramızdaki tüm mesafeyi azaltarak tam önümde durdu. "Senin, benim aklımla zorun mu var?" Diye sorduğunda omuzlarımı kaldırıp indirdim. Gözleri sadece ince bir ip geçen çıplak omuzlarıma kaydı. Derin arzu dolu bir nefes çekti içine.
Sonra bakışları göğüslerime kaydı. "Nil." Dedi işkence çekiyormuş gibi. "Nil. Of Nil." Diye tekrarladı ve bir eliyle çenesini sıvazladı. "Sen eğer bu elbiseyle yanımda durursan ben duramam." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEHİRLİ ŞEKER
Teen FictionAile-asker kurgusu✨️ 🪷 Gözlerime bakmaya devam ederken sordu. "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" kafamı aşağı yukarı salladım. "Abim!" dedim gür bir sesle. "Abimsin sen benim!" Afalladı. Ona, sen uzaylısın desem bu kadar şaşırmazdı hani. "Ne...