Bölüm 5

1.3K 85 55
                                    

Ayberk sertçe sarsılarak uyandırılınca istemsizce küfür savurdu dudakları arasından.

"Kalk kalk kalk!" Polis memurunun sertçe kendisini sarstığını fark edince ettiği küfür için endişeli hissetmeden edemedi.

"Memur bey?" Hemen ayıldı onları karşısında görünce.

"Sana birkaç sorumuz olacak."

"Olayı anlat bize." Polis memurlarından birisi defter kalemi ile not almak için beklerken, diğeri soru sormaya başladı.

"Kıza ne yaptın?"

"Kurtardım."

"Adam gibi cevap ver bize. O zavallı kıza ne yaptın?"

"Diyorum ya, kurtardım." Diretti Ayberk.

"Kız geldiğinde çok kötü bir haldeymiş."

"Evet çünkü birileri kaçırmaya çalışıyordu. Ben de hayatını kurtardım."

"Sen?" Polis inanmadığını belli eden bir ifadeyle süzdü onu. "Ee sonra?"

"Bakın memur bey. Ben uyuyordum, bir çığlık duydum ve aşağı indim. Bir grup serserinin kızı bagaja koymaya çalıştığını fark ettim. Gittim kızı kurtardım. Adamları da bir güzel benzettim." Kanlı elini gösterdi. "Bu kan da o serserilerden birisine ait." Oldukça ciddi bir şekilde ifade veriyordu. Neden gecenin körü bu saçmalıklarla uğraşması gerektiğini bilmiyordu.

"Para da anlaşamadınız ve kızı getirdin, öyle mi?"

"Ne parası? Dediklerimi anlamıyor musunuz siz? Ben kızı kurtardım sadece, kurtardım!"

"Sesini yükseltme! Biz biliriz senin gibileri." Bunları söylerken küçümseyici bakışlar atıyordu Ayberk'e.

"Bakın memur bey, kızı kaçıracak olsam bu kombini mi seçerim sizce?" Öfkelenmeye başlıyordu. Tüm bu iğrenç aşağılamayı kabul etmeyecekti.

"Devletin memuruna karşı mı geliyorsun sen?" Polis diklendi ona.

"Bakın memur bey, ben öyle bir şey yapmıyorum. İnsanlık adına bir genç kızı kurtardım ama siz beni suçlu konumuna getirmeye çalışıyorsunuz." Polis bu lafın üzerine sert bir tokat geçirdi.

"Sen devletin memurunu neyle itham ettiğini sanıyorsun?!" 

"O kadının kim olduğunu biliyordunuz tabi, para kopartmak için kaçırmaya kalktınız ve sonra anlaşamayıp, kahraman rolünü mü üstlendin?" Polis kendi tezinin doğruluğu konusunda inatçı görünüyordu. 

Ayberk ise beklenmedik tokat karşısında daha fazla tutamadı kendisini. Bu polisler belli ki sorunluydu. Tek dertleri vardı o da kendisini hapse tıkmak. O sebeple daha fazla tutmak istemedi kendisini. Polisi yakasından kavrayarak sert bir yumruk geçirmek üzereyken, o esnada kapı açıldı ve takım elbiseli o kişi belirdi, Uras.

"Neler oluyor burada?" Ayberk'i ve polisleri o halde görünce çatıldı kaşları.

"Endişelenmeyin Uras bey, kardeşinize zarar vermeye çalışan kişiyi hapse tıkacağız." Polisler Ayberk'in boşluğundan yararlanıp, ters kelepçe yaptılar. "Her şey kontrol altında Uras Bey."

"Kız kardeşime o mu zarar vermiş?" Sesi oldukça soğuk geliyordu.

"Ben niye zarar vereyim? Anlattım ya hayatını kurtardım kızın!" Ayberk kelepçeden kurtulmak için direniyordu.

"Adamlarla iş birliği içinde olduğunu itiraf edersen, cezanda indirim yaparız."

"Adamlar kim?! O adamları elime geçirirsem daha da iyi benzeteceğim!" Ayberk sinirlerine hakim olamıyordu. "Bırakın beni! Sizin göreviniz suçsuzları hapse tıkmak değil!" Giydiği şort çok kısa olduğu için hareket ettikçe bazı yerleri görünüyordu, Uras ise ister istemez bunu fark ediyordu.

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin