İpek , Ayberk'in mahallesinin müdavimi olduğu için aşırı keyif alırken ve mutluyken aynısı Ayberk için geçerli değildi.
"Her sabah her sabah o gül yüzünü görmek ne hoş bacım." İğneleyici bir tavırla söyledi ağzına bir parça peynir atarken.
"Neşe teyzem istediğin kadar gelebilirsin dedi, sana ne?" O da diklendi ona.
"Karışma benim kızıma hayta." Terlikle bacağına vurdu Ayberk'in. "İndir şu bacağını da. Sofrada o şekilde yemek yenmez."
"Bu geleneksel Türk oturmasıdır anne. Bana karışana dek şu üvey kızına karış. Her gün her gün bizde. İşi gücü yokmuş gibi."
"Kıskanma benim İpek kızımı. Biz birlikte çok eğleniyoruz."
"Ne kıskanacağım ya? O kıskansın beni." Göz devirdi. "Beni üvey onu gerçek evlat belledin zaten de hatırlatayım beni sen doğurdun!"
"Ay hatırlatma hatırlatma. Mümkünse unutmak istiyorum o elzem hatayı."
"Elzem hata derken?" Sinirlendi.
"Ne yapayım canım? Genç ve toy bir kız çocuğu olmak hiç kolay değildi. Her insan hata yapar anlatabiliyor muyum?" Bunları söylerken oldukç güleçti. Ayberk daha fazla siniri bozulsun istemediği için ayrıldı evden. Kapıyı sertçe çarparak çıktı.
"Kırıldı mı ki?" İpek endişe etti.
"Boş ver sen. Domuz gibidir o. Bir şey olmaz ona." Keyifli bir şekilde yemeye devam edince İpek de ona uydu her zaman ki gibi.
************
İpek ilk kez abisinden mesaj alınca heyecanlandı. Genelde hep o iletişime geçen kişi olurdu ve abisi mail atmadığı taktirde dönüş sağlamazdı. Ayberk'in bunda etkisinin büyük olduğunu düşündü. Hızla mesajı açtı. Abisi evinin önünde beklediğini söylüyordu. Neşe'ye haber verip aracına atladı hemen ve yola koyuldu. Tüm yolu karnında kelebekler uça uça gitmişti.
"Abi!" Aracı park edip, evinin olduğu kata ulaştığında, gerçekten kapısının önünde kendisini bekleyen abisini görmenin heyecanı ile ona doğru koşmaya başladı. Sarılmak için hamle yaptığında Uras alnından tutarak, uzaklaştırdı onu. "Abi!" Bu kez sitemkardı ses tonu.
"İçeri geçelim." Yüzü yine buzdolabı gibiydi.
"Bir tek o mağara adamına bahar açsın zaten. Bu hiç adil değil!" Söylene söylene kapıyı açıp, girdi içeri. Uras tek kelime etmeden takip etti onu. "Kahve ister misin?"
"Gerek yok. Çok kalmayacağım." Saatini kontrol etti.
"Neden geldin ki o zaman?" Hayret etti. "Görüyorum ki mağara adamı da yok."
"Seninle konuşmam gereken önemli bir mesela var." İpek yutkundu. Abisi ilk kez kendi iseğiyle evine geliyor, onunla konuşmak istediğini söylüyor ve ek olarak önemli olduğunu belirtiyordu.
"Ne oldu abi?"
"Annemiz yurt dışından geri döndü."
"Annemiz mi? Gerçekten mi?" Gözlerinin içi gülüyordu.
"Nişanlınla beraber." Tüm gülüşü soldu bir anda.
"N-Nişanlım mı?"
"Evleniyorsun." İpek o an dünyası başına yıkılmış hissediyordu. Ne demek evleniyordu? Tanımadan etmeden... annesi nasıl bunu yapabilirdi?
"Peki ya babam?"
"Düğünün daha erken tarihe alınmasını öneriyor." Bunları söylerken ifadesizdi oldukça.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ABİSİ
FanfictionBir mahalle abisi ile bir CEO'nun aşkını konu alan bu kitapta gidişat nasıl olacak hep birlikte keşfedelim.