Ayberk endişeli bir şekilde eve döndüğünde annesini bir şeyler yaparken buldu.
"Ne oluyor?"
"Saat kaç oldu, neredesin sen?"
"Beni boş ver. Ne yaptığını söyle bana." Yorgunluğu ve hüznü gözünden okunduğu için annesi onu özgür bırakmaya karar verdi bir seferlik.
"İpek kızımla kaplıcaya gidiyoruz."
"Evlatlık aldık yani kızı?" Göz devirdi.
"Sen abisini kendine koca alıyorsun ama." Bir anlık gafta bulundu.
"Ne dedin sen?"
"Feyyaz'ın annesiyle babası da geliyor. Feyyaz nereye gitti, eve mi?"
"Konuyu değiştirme anne! Ayrıca Feyyaz'ın ailesi ne alaka?"
"Sus çok konuşma sen. Dolapta İpek'in sardığı yaprak var. Acıkınca yersin."
"Onun yaptığı şey yenir mi anne? Ölmemi mi istiyorsun?"
"O zaman kaldır kıçını kendin pişir!" Bağırdı ona. "Ya da söyle kocana o lüks yerlere götürür seni."
"Bak işte yine yakaladım seni."
"Ne yakalaması? Ne saçmalıyorsun be?" Annesi salondan odasına kaçtı hemen.
"Kaçma gel buraya." Peşinden gitti. "Sen neyden bahsediyorsun öyle kocan falan?" Sinirlendi.
"Ne kocası be? Kocam öleli bin yıl oldu." Geçiştirdi onu.
"Anne aptala yatma."
"Anneye aptal denmez." Terlik attı kafasına.
"Bu şekilde kapatamazsın. Ne biliyorsun, dökül."
"Of yeter be. Gey olan sensin. Ben neden gizlemeye çalışıyorsam." Sinirle üzerine yürüdü. "Uras oğlumla ne haltlar yediğinizi bilmiyorum mu sanıyorsun?" Ayberk buz kesti.
"N-Nasıl yani?"
"Götünün üstüne oturamadığını anlamadım mı sence? Neden altına yastık verdim acaba benim aptal oğlum?" Ayberk aydınlanma yaşadı.
"E kızmadın mı peki?" Buna daha çok hayret etti.
"Ne kızacağım be? Salak mısın?"
"Ne bileyim, ataerkil bir dünya falan. Oğlunum hani, neslimiz ilerlesin diye beni bir kadınla evlendirmek falan da mı istemedin?"
"İpek iyi olurdu ama o pırlanta gibi kıza yazık etmemeliyim diye düşündüm."
"Senin için uygun yani?" Duyduklarına inanamıyordu.
"Uygun olmasa kazığa oturturdum seni. En azından ölmeden önce tamamen doldururdu içini dışını komple, son dilek hesabı." Kahkaha attı. Ayberk ise tiksindi bu düşünceden.
"İnanamıyorum sana. İğrençsin anne. Oğluna bunu nasıl diyebilirsin?"
"Çok konuşma da arabada ciğerci kedisi gibi bekleyen sevgilini eve davet et." Durakladı. "Ya da sen ona git. Zaten ikinizin de istediği budur. Benim de evim temiz kalır. Bir taşla iki kuş." Kendi kendine emin oldu. "Aynen, hadi git."
"Bari eşyalarımı alayım be kadın, dur bir."
"Sanki giyinik gezeceksiniz de. Palavra sıkma bana."
"Yuh ama anne!"
"Güzelliğimi rahmetli babanla yaptığım sekslere ve onu erken kaybetmeme borçluyum. Yatırım tavsiyesidir." Yaka paça attı onu dışarı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALLE ABİSİ
Hayran KurguBir mahalle abisi ile bir CEO'nun aşkını konu alan bu kitapta gidişat nasıl olacak hep birlikte keşfedelim.