Bölüm 35

710 54 95
                                    


O günden sonra İpek ne yapacağını bilemez bir halde Neşe teyzelerin evinde kalmaya başladı. Kendi evine gitmeye korkuyordu. Bu mahalle de Feyyaz'ın olması da problemdi tabii. O gün kendisini neden öptüğünü bilmese bile annesi çok sinirlenmiş ve düğün işlerini öne çekmişti. Yurtdışına kaçmak ya da intihar etmek arasında gidip geliyordu.

"Ne oldu kızım? Yine mi uykun tutmadı?" Salonda ki koltuğa oturmuş, bacaklarını kendisine çekmiş bir halde dışarıyı seyreden İpek'in şefkatle okşadı saçlarını.

"İki hafta sonra evleniyorum Neşe teyze." Yaşlı gözlerini ona çevirdi. Neşe çattı kaşlarını hemen.

"Söz konusu bile değil. Ben varken böyle bir şey mümkün olmayacak. Buna izin vermem." Oldukça kararlıydı. "O annen olacak kadının saçını öyle bir elime dolarım ki, onu öyle bir ayağımın altına alırım ki paspas olur paspas." Hiddetlendi.

"Sağ ol Neşe teyze ama annemin bağlantıları çok kuvvetli. Sizin de hayatınızı mahveder."

"Mahvederse etsin. Zaten çok güzel bir hayatım da yok. Daha ne kadar mahvedebilir?"

"Gece gece sohbetiniz hayır olsun?" Ayberk de katıldı onlara. "Derdiniz ne?"

"İki hafta sonra evleniyorum." Ayberk çattı kaşlarını bu sefer.

"O düğünü yıkarım başlarına hiç korkma sen. Karşında kim var unutuyorsun galiba?" İpek güldü bu lafların üstüne.

"Çok teşekkür ederim." Mahcup hissediyordu kendisini. "Ailemin yapması gereken şeyi siz yapmaya çalışıyorsunuz bana. Abim bile yardım etmiyor."

"O konu bende bacım rahat ol. Ben sabah ilk iş kafasını uçurup, yerine tekrar monte ederim. Büyük ihtimalle beyninde ki iki kablo ters bağlanmış. Onu düzeltmem yeterli olacaktır."

"Hayır. Aranız bozulsun istemiyorum."

"Bozulursa bozulsun. Kendi öz kız kardeşine yardım etmeyen adama ben adam demem. Varsa yoksa iş güç. Yeter da, önünde bir hayat var, çevresinde yaşayan insan var. Kanlı canlı. Robot ya da mekanizma değiliz! Kan dolaşıyor damarımız da yanlış mıyım ana?"

"Gece gece düştü gene çenesi. Bir ketum bir çenesi düşük iyi anlaşıyorsunuz. Sakın ayrılmayın siz. Ben de kafa dinliyorum ne güzel." İtekledi onu odasına. "Git uyu yarın ki beyin ameliyatına enerjin kalsın."

"İpek rahat ol bacım. Gerekirse damadı hastanelik eder o düğünü ertelete ertelete iptal ederim. Ayberk abin var burada. Uras abini de halledeceğiz, dediğim gibi."

"Tamam tamam yat zıbar hadi." Gönderdi onu içeri. Ancak Ayberk çıktı tekrar odadan.

"O puşt Feyyaz'a da soracağım. Ne demek bacımı öpmek? Tersim pistir ve o bunu çok iyi biliyor! Mahalle kızına yan gözle bakanın gözlerini oyarım, gözlerini."

"Hadi lan boş yapma da yat uyu." Annesi terlik attı kafasına. Ayberk kapıyı kapatmak istese de başarısız oldu.

"Her seferinde nasıl başarıyorsun anlamıyorum ki?!" Söylene söylene terliği geri getirdi. Annesi odasına gitmesi için tehditkar bir şekilde sallamaya başladı. "Tamam tamam gidiyorum." Koşar adımlarla girdi odasına ve ikiliyi yalnız bıraktı.

"İpek." Elini tuttu. "Hiç endişe etme. Elbet bu durumu çözeceğiz. Hadi yatalım artık güzel kızım. Kendini harap etme böyle. Gerekirse tüm mahalle el ele verir gene de kurtarırız seni. Tamam mı yavrum?" Saçlarını okşadı şefkatle. İpek sıkıca sarıldı ona. Anne sıcaklığını ve şefkatini hissedebiliyordu ilk kez. Gözyaşlarını tuttu tabii ki. Daha fazla üzmek istemiyordu onu.

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin