Bölüm 28

1.1K 64 42
                                    


Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu ilk günüydü. Tüm vaktini odasında geçirdi. Zaten dışarı çıksa ne olacaktı? Tüm mahalle nefret ediyordu kendisinden. Kimileri küfür bile ediyordu ona.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu ikinci gününde de evde kalmayı tercih etti. Ailesinin kendisinden kaçtığını, kendisinden nefret ettiklerini düşünmeden edemiyordu.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu üçüncü günde eve bol bol bira sipariş ettirip, komaya girene dek dikti hepsini tepesine. Geceyi hastaneye kapattı.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu dördüncü gününde ise hastaneden çıktıktan sonra içmeye devam ediyordu bildiği tüm küfürleri ve lanetleri ederken.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu beşinci günde ise hala içmeye devam ediyordu. Özgür'e olan kızgınlığı azalmış gibi hissediyordu.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu altıncı günde Özgür'ü temsilen giysilerden bebek yaparak defalarca her yerinden bıçakladı.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu yedinci günde yaptığı giysi bebeklerin içine küçük plastik poşete doldurduğu sulandırılmış ketçabı da ekleyerek, her bıçakladığında yüzüne kan misali fışkırmasını sağladı.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu sekizinci günde ailesi eve geri döndü. Feyyaz ailesinin kendisini terk etmediğini ve sevdiğini görünce daha iyi hissetmeye başladı.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu onuncu günde Ayberk zorla maça götürdü kendisini. Ancak Özgür olay yerinde yok gibi hissediyordu.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu on beşinci günde komşuları ile bir şekilde arasını düzelten annesinin altın günlerine katılmaya başladı.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu yirmi birinci gününde mahalle de dolaştığında daha az nefret duyulduğunu fark etti.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu bir ayın sonunda nihayet toparlanarak iş arayışına çıktı.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu otuz yedinci gününde bile hiçbir başvurusuna geri dönülmedi.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu kırk birinci günde Ayberk ve Uras ile lunaparka gitti. İkili sonuna dek tadını çıkartırken, mutlu gibi rol yaptı.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu elli beşinci günde Ayberk iş aradığını kendisine söylemediği için bir güzel dövdü. Annesi ise sevdiği yemekleri pişirdi.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu altmışıncı günde ise Uras'ın iş teklifini nihayetinde kabul etti.

Özgürsüz özgürlüğe kavuştuğu altmış birinci gününde sabah erkenden uyanarak duşunu aldı ve dolabını açtı. Giyebilmek için takım ararken dolabın en kuytu köşesine atılmış o takım geldi eline nedensizce. Takımı eline alarak inceledi bir süre. O günü hatırladı kısa bir süreliğine. 


####### FLASHBACK#######


Feyyaz ardına bakmadan daldı sokağa ve sırtını duvara yaslayarak, çöktü yere. Gitmeyip kendisini izleyeceğini biliyordu. Ağlama sesi duyulmasın diye kapadı elleriyle ağzını. Bir süre o şekilde bekledikten sonra çıktı oradan. Gittiğinden emin olmak için gizlice baktığında, göremedi onu. Etrafta birileri var mı diye kontrol ettikten sonra yere attığı takıma doğru ilerledi. Tam yaklaşmışken birileri geldi ve aldılar onu yerden.

"Oha! Bunu hangi aptal atmış ki?" İçini açıp baktılar. "Yepyeni!"

"Ver bir bakayım." Diğeri de inceledi. "Marka oğlum bu. Çok pahalı."

MAHALLE ABİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin